54- Eskiden

4.8K 194 15
                                    

-----------

Elimi frenden çekip korku dolu suratımı kaldırdım. Ormanın içine girmiştim ve şu an iyiydim. Demekki her şey filmlerde ki gibi olmuyormuş. Ölüm sadece kendini hatırlatıyormuş.

Telefonum çalarken çantamın yere düştüğünü fark ettim. Eğilip içinden telefonumu aldım ve arayan kişiye baktım.

Annem arıyordu. "Efendim ?"

Sesimi normal tutmaya çalışıyordum ama yaşadıklarım korkmama neden oluyordu artık.
"Eylül, nasılsın kızım ?"

Kafamı direksiyona yasladım. Gerçekten nasıldım ? "İyiyim." Berbat.

Derin bir nefes aldım. "Bir şey mi oldu ? Babam-"

Sözümü kesti ve konuşmaya başladı. "Buraya gelebilir misin ? Seninle vakit geçirmek istiyoruz."

Buna pek inanasım gelmemişti ve gitmek gelmiyordu içimden. "Bizim bugün-"

"Kızım lütfen."

Dudaklarımı birbirine bastırdım ve gideceğimi söyleyip telefonu kapattım.
Acaba şimdi Uraz'a haber verse miydim ?

Arabayı çalıştırdım ve ormanlık alandan çıkıp yola koyuldum. Bir tarafım sakın haber verme derken diğer tarafım haber ver diyordu.

Kalbim ikisinide istiyordu. Biraz müzik açıp havanın soğukluğunu aldırmadan camları açtım.

Evin önüne gelince yanağımı kornaya yasladım ve evi izledim.

Bu evde ne kadar çok gülüp, ne kadar çok ağlamıştım. Şimdi ise ayaklarım resmen geri geri gidiyordu. Acaba gidersem bana yine tiksinerek bakar mıydı ?

Derin bir nefes aldım ve uzun bir süre arabada bekledim. Biraz kendimi rahatlattım ve eve doğru adımladım.
Yaşadığın her an şerit gibi geçerken zile bastım.

"Eylül."

Ablam kapıyı açtı ve kollarını sardı. Konuşmayan, tekerlekli sandalyede olan ablam şu an benden iyiydi.
"Kızım."
Annem kollarını sararken öylece durdum. Abime kaydı gözlerim. Öyle uzaktan kaşları çatık bakıyordu bana.
Annemden ayrıldım ve salone geçtim. Telefonumun çalması ile cebimden çıkarıp arayana baktım. Urazdı. Sessize aldım ve sehpanın üzerine koydum.
"Seni özledik."

Acı ile gülümsedim. "Evleneceğini öğrendik."

Ablam durdu ve kolumdan tuttu. "Eylül, düğüne kadar bizde kalsan ? Zaten kendi evinden çıkarsın düğün günü."

Yalancı bir öksürükle biraz geriledim. "Bu aralar çok işlerimiz var. Kusura bakmayın."

Annemle gözlrrimiz kesişince durdum. "Ben rica ediyorum."

Dedemin sesi kulaklarımı doldururken ayağa kalkıp arkamı döndüm. "Birkaç günlüğüne."

Dudaklarımı birbirine bastırdım ve alnımı ovdum. "Ben bir Urazla konuşayım."

Sehpanın üzerinden telefonumu alıp bahçeye çıktım. Kalmak istemiyordum ama birazda sakinleşmek için burada kalmam iyi olabilirdi.

Uraz birçok kez aramıştı. Bana değer veriyor muydu gerçekten ? Yoksa içinde ki sadece koruma, sahiplenme duygusu muydu ?(sizce ?)

Gönderilen: Koca Yanaklı Pandam.
"Düğüne kadar annemlerde kalacağım. Bir sorun olursa mesaj atarsın."

Mesajı gönderdim ve içeri adımı atar atmaz telefonum çaldı. Açmadım ve cebime koydum.
Ablam gözlerini umutla açmış bana bakıyordu. Peki benim bu samimiyete neden inanasım gelmiyordu ?

Küçük KadınWhere stories live. Discover now