89- Başınız Sağolsun.

2.7K 165 20
                                    






Lütfen yorum ve beğenileri oldukça çok yapalım, unutmayalım :)

———————



YAZARDAN..



Ayaklarında başlayan karıncalanma hızlı bir şekilde tüm vücuduna yayılmaya devam ediyordu.
Vücuduna kesikler atılıyordu sanki.
Hiçbir şey hissedemiyordu. Şaşırmak, üzülmek, ağlamak.. Bunlara dair en ufak bir belirti yoktu genç kızın üzerinde. Küçük bir kapanda hissediyordu kendisini.
Asla çıkamayacağı bir kapanda hissediyordu.
Nefesi daralmaya başlamıştı. Odada ki son oksijeni çoktan çekmişti ciğerlerine.
"Çıkmak istiyorum."
Ayağa kalktı ve kapıya doğru adımladı.
Yaptığı, söylediği sözcüklerin hiçbirinin bilincinde değildi ve en acısı kendisi bunun farkında değildi.

Kapıyı sertçe açmaya çalışıyordu.
"Kabullenmek zor ama gerçek olan bu. Kocan tarafından öldürülen adam senin abindi."
Nefesi gittikçe daralıyordu.
Yapmak istediği tek şey nefes almaktı. İhtiyacı olan tek şey buydu.
Adamın söyledikleri uzaktan boğuk bir ses olarak geliyordu kulaklarına.

Ellerini saçlarına daldırdı ve gözlerini oda da gezdirdi. Masaya doğru adımladı ve elini sertçe masaya vurdu.
"Kaçmayacağım korkma. Sadece nefes almam gerekiyor."
Adam kafasını kaldırdı ve genç kadına baktı.
Saçlarını daha çok çekti genç kız.
Ellerini masaya koydu ve masayı duvara doğru fırlattı.
"Çıkart beni buradan !"

Güçlü çığlığı adamın irkilmesine sebep olmuştu.
Adam ayağa kalktı ve kapıya doğru adımladı.
Kapıyı açması ile genç kadın arkasına bile bakmadan koşmaya başladı. Karşısında ki dış kapıyı açtı ve kendisini dışarıya attı. Gözüne vuran ışık ile gözlerini kapattı sıkıca. Evin etrafında ki korumalar kıza doğru hareket edecekken arkasından adam çıktı ve eli ile korumalara işaret verdi.
Hepsi geri çekilip eski yerlerini almıştı.

Genç kadın son nefeslerini alacağını hissediyormuş gibi derin derin nefes alıyordu. Uçan kuşların sesini duyamıyordu. Rüzgarın tenine çarptığını hissedemiyordu. Tüm vücudu uyumuşmuştu. Ellerini iki yana açtı. Mavi gözlerini yavaşça araladı genç kadın.
Kaçmak istemiyordu. Çünkü asıl kaçacağı yer ölümdü onun için. Yaşamak kavramını tamamiyle yitirdiğini tüm uzuvlarında hissediyordu çünkü. Nefes almak ve yaşamak aynı kavramlar değildi maalesef..


Güçlü bir çığlık ile dizlerinin üzerine düştü genç kız.
Tüm hissizliğini atmaya çalışıyordu bu çığlığı ile. Ellerini saçlarına götürerek var gücü ile çekmeye başladı. Ölmek istiyordu ve bu düşüncesinde oldukça kararlıydı.
Tek çaresi ölmekti artık.

Ellerini yere vurdu ve daha güçlü bir çığlık attı genç kız.
"Al canımı !"

Gözyaşlarının arasında feryad ederek yalvarıyordu.
"Al şu canımı Allahım !"

Ellerini tekrar saçlarına götürdü.
Temizlemeye çalıştıkça önüne daha çok pislik atılan bu hayatına bebeğini getirmek istemediğine karar vermişti. Çünkü herkes biliyordu ki hiçbir şey düzelmeyecekti. Mutlu sonlar yalnızca filmlerde olurdu.
Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu genç kızın. Hamileydi ve bu duyduğu şeylerin gerçekliğini hazmetmesi imkansız görünüyordu.
Ellerinde ki saçları yavaşça kucağına düştü. Vücudu ise sağ tarafa doğru devrildi.

Ve genç kızın paramparça olmuş ruhunu kimse toparlayamayacaktı...

———————


Küçük KadınNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ