22- Bana İhtiyacın Olsa...

11.1K 398 17
                                    

Multimedia: Sonat Akay (Eylül'ün dedesi)

------

Ağzımdan çıkan küçük bir inilti ile yattığım yerden hemen kalkarken suratım da ki boncuk boncuk terleri hissedebiliyordum.

Gördüğüm şeyin rüya olması canımı yakarken suratımda ki teri aldırmadan ellerini yanaklarıma yerleştirip okşayan Urazın "Güzelim" diye fısıldaması bana huzur vermişti.

Gözlerinde ki endişe beni şaşırtsa da gördüğüm rüya aklıma geldi ve Uraza daha da şaşırarak baktım. Bana yalan söylemişti ? Annesi ve babası bana anlattığı gibi değildi ? Nasıl olur bilmiyorum,  ama bana anlattığından daha karanlık ? Beni düşünüyor ? Beni seviyor ? Hatta, deli gibi aşık ? Hatta annesinin kokusunu bende buluyor ? Öyle mi ? Bunlar gerçek olabilir mi ? Yoksa bu bilinç altımın oynadığı bir oyun mu ?

Nazlıyı uzun zamandır rüyamda görmüyordum. Kokusu yavaşça bedenimden kaybolurken dediği şey aklıma geldi ve kafamı Urazın boyun girintisine koydum ve derin bir nefes alıp kokusunu içime çektim.

Hissedebiliyordum. Tıpkı Nazlı gibi kokuyordu. Nazlı haklıymış....

Aklımda ki düşünceleri bir kenara bırakmam gerektiğini fark ederken Belizin aklıma gelmesi ile hızla geri çekilip yataktan kalkmaya çalıştım. Sadece çalıştım,  çünkü Urazın kolları bana büyük bir engeldi. Sinirli gözlerimi Uraza çevirmiştim.

"Emre yanında" deyip gözlerini devirmişti. "Onu istemiyorum. " dedim sert bir şekilde. Kollarımı kurtarmaya çalışmayı ihmal etmiyordum. Uraz gözlerini gözlerime sabitlerken "O istiyor" demişti soğuk çıkan sesi ile.

"Beliz ölecekti anlıyor musun ? Ölecekti. O bu durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamıyor sanırım. Ama 5 dakika daha geç kalsaydım ölecekti. Bunu anlayabiliyor mu acaba o ?" Derken sesim yüksek çıkmıştı.

Ellerimi Urazdan kurtarmıştım. Veya o bıraktı desek daha doğru olurdu. Dün için ona da kızgındım. Çok korkmuştum ve ilk defa birini arama ihtiyacı hissetmiştim. Ve yanımda yoktu...

"Sen ? Sen nerdeydin peki ? Sana ihtiyacım varken neredeydin?" Derken bizzat bağırmıştım.

Uraz ayağa kalkıp kolumdan sıkarken beni duvar ile kendi arasında hapis etmişti.

"Her zaman yanında olamam cadı." Deyip gözlerini gözlerime sabitlemişti.
"Doğru. Sen benim hiçbir şeyim değilsin ki. Ben bu zamana kadar hep ayakta durdum. Kendim. Tek başıma. Ve... şimdi sana ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum. " deyip yanından geçtim.

Salaklık bende. Ben ona gerçekten inanmıştım oysa. İlk defa aşık olmuştum sanırım. Kapıyı açacakken ise birinin kolumu tutması ile olduğum yerde kaşmak zorunda kalmıştım.

"Sakın cadı. Sakın bir şey için ümit besleme. Bu senin için kötü olur. Fazla kötü." Demişti.

Gözlerine sinirle bakarken kapıyı açıp odadan çıkmıştım.

Odanın yanındaki duvara yaslanırken ellerimi saçlarıma götürmüştüm. "Be- ben saçlarımla oynamana izin vermiştim. Pandam olmana izin vermiştim. Öküzlerin babası." Diye kendi kendime sayarken hızla Belizin yanına doğru yürümeye başlamıştım.

--------

Camın arkasından sessizce Belizi izlerken Nevra ilaçlarımı getirmeye gitmişti. Küçücük bedeni yatakta uyurken başında gözünü dahi kırpmadan onu izleyen Emre dikkatimi çekmişti.

Evet o, Belizi gerçekten seviyordu. Ona değer veriyordu. Gözlerinden uyku aktığı ne kadar belli olsa da başında beklemesi ona olan aşkını gösterirdi. Beliz de onu severdi. Belki hızlı başlamışlardı ama Emrenin dürüstlüğüne inanıyordum.

Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin