50- Parti

6K 228 23
                                    

Keyifli Okumalar.
--------

"Uraz bir şey söyle."

Kafamı kaldırıp ona baktım. Kendime hakim olmak istiyordum ama bu çok zordu. "Bunu ne zaman söylemeyi düşünüyordun ?"

Kafasını kaldırdı ve dönüp sırtını yasladı duvara. Bir ayağını uzatırken diğer ayağını kendine çekmişti. Kolunu da kendine çektiği dizinin üzerinden sarkıtmıştı. Ayağa kalktım ve odanın içinde ağlayarak gezinmeye başladım.

"Beni nasıl aldatırsın ulan ?"

Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Ona doğru adım attım ve dizlerimin üzerine çöktüm. Şakam bok olmuştu !

Onu o kadar incitmiştim ki... Belkide söylemek için doğru zamanı bekliyordu.
İyi de bunu benden bu zamana kadar nasıl saklayabilir ?

En büyük hayalimdi çocuklarımın olması. Ama onsuz nefes almanın zehir olduğu bir hayatta yaşıyordum.
Bende ki yerini bildiği halde bunu benden nasıl saklardı ki ? Ben hep onun yanında olurdum.

Elimin birini dizine koydum ve diğer elimi omzuna koydum. "Bak özür dilerim. Ben her zaman senin yanındayım. Ben sadece ş-"

Elimi çekti sertçe. "Ne özürü ulan ? Ne özürü ? Bu siktiğimin hayatında sana güvendim ben. Bunu nasıl yaptın ?"

Gözyaşlarım tekrar yağmur misali akmaya başlamıştı.

Vücudum sarsılarak ağlıyordum.

"Yemin ederim seni aldatmadım !"

Elimi yanağına koydum. Gözyaşlarım üzerimde ki beyaz elbisemi ıslatmaya başlamıştı bile.

"Ben yemin ederim sadece.."

Gözyaşlarım kesti sözlerimi bu sefer. Kafamı eğip elbisemin ıslanmasına müsade ettim.

Daha sonra Uraz'ın kahkahası doldurdu kulağımı. Ağzım aralandı önce, sonra kafam kalktı yavaşça.
Gülüşü daha da arttı.

"Kıyamam ulan sana."

Karnını tutarak gülerken yutkundum. Gözyaşlarım, onun gülüşünden sonra durdu. Başka bir vakit olsaydı, kafamı sağa yatırıp gülüşünün tadını çıkarabilirdim.

"Uraz iyi misin ?"

Endişelenmiştim onun için. "Kiminle oynadığına dikkat et hatun."

Oynamak ? Bu kadar olamazdı değil mi ? Oyun uğruna duygularımı bu kadar yok saymış olamazdı ?

Ama şu an, her yerim kesik hissediyordum. Ateşten çıkarılmış bir közü atmıştı sanki üzerime.

Kalbim o kadar acıyordu ki...
Çünkü ben bu saniyeler içerisinde onun bu durumunu bu şekilde ortaya çıkardığım için kendimi suçlamıştım.
Daha sonra bana söylemediği için kızmıştım. Sonra kendimi onun yerine koydum ve ona kızdığım için kendimden tiksindim. Ona çare aramaya başladım. Ben saniyeler içinde tüm hayal kırıklarını yaşadım.

Burnumu sıktı ve suratıma yaklaştı. "Bana oyun oynama."

Pis sırıtışı ile bana bakıyordu. Ben ise aynı şekilde ona bakıyordum. O kadar ağırdı ki oynadığı oyunlar...

"Bir dahakine daha sessiz başla oyuna."

Gözümden bir damla aktı.

"Sen ciddi misin ?"

Küçük KadınWhere stories live. Discover now