17- Gerçekler

13.4K 491 20
                                    







URAZ DELEN..

Çalan telefonumla elimi cebime götürüp arayana bakmıştım.
Bilinmeyen Numara ararken Emre'ye döndüm hemen.
"Selime söyle, beni arayan numaranın sinyallerini bulsun. Hemen."

Korhanın bu sakinliği sinirimi bozuyordu ve tek endişem o şerefsiz oğlu Eylül'e dokunabilirdi.

Söylediği şey ile kaşlarımı daha çok çattım. Gerçek dediği şey neydi ?
Eylül'ün sesini duymak derin bir nefes almama neden olsa da içimde ki siniri durduramıyordum.

"Evet, Uraz Delen. Seninle bir 4 sene öncesine gidelim."
Söylediği ile kaşlarımı çattım. "Taşşak mı geçiyorsun lan sen ! Söyle nerede olduğunu, çık karşıma anlat derdini."
Eylül'ün arkadan "Hayır" diye duyduğum sesi daha çok sinirlenmeme sebep oluyordu. Bu kadar korktuğu, benim bilmediğim ne vardı ?

"4 sene önce önce aramızdaki düşmanlığın artmasının nedeni neydi hatırlıyor musun ?"

Sessiz kalıp 3 sene öncesini düşünmeye başladım. Bir mevzu vardı ama bunun Eylül'le ne alakası olabilirdi ?

"Sus"
Eylül'ün bağırışı doldurdu kulaklarımı. Hayır Uraz, saçmalama. Yanlış düşünüyorsun.

"Sevdiğin kadının gözlerinde o acıyı görmeni istiyorum. Ah, napsak ki. Bir fikrin var mı Uraz Delen ?"

Emre adresi bulduklarını söylemişti el işaretler ile. Kafamı salladım ve kendisini Zeki sanan orospu çocuğunu dinlemeye devam ettim.
"Çatalca yoluna gel. Eğer Eylüle bir şey olmasını istemiyorsan sadece itaat et Uraz Delen."

Ellerim titriyordu ilk defa. Çatalca yolunda ki deposuna geldiğim de adamlar üstüme yürümeye başlayınca silahımı çıkarıp tek tek ateş etmeye başladım.

Korhan belasının oğlu Kenan karşıma çıkınca sağ yumruğumu suratına geçirdim hızla. Ben senin ecelin olmaz mıyım lan ?İçeriden gelen Eylül'ün sesi ile içeriye koştum.
Sandalyenin üzerinde bağlı bir şekilde oturan Eylül ile birleşti gözlerim.
Burnundan akan kan daha çok korkmama sebep olmuştu. Yanına adımladım ve ellerimi yanaklarına koydum. Kıpkırmızı olmuş gözleri ile bana bakıyordu.
"Gideceğiz güzelim."
Gözünden akan yaşı sildim.

"Oğluma dokunduğun her an, aynı şekilde hepsi Eylül de gerçekleşir."
Gelen ses ile kafamı çevirdim arkama doğru.
Suratına geçirdiğim yumruk ile iki-üç adım geri sendeledi.
"Seni öldürürüm lan !"
Yumruğumu havaya kaldırmıştım ki eli ile sağ tarağı işaret etti.
Adamın elinde ki kumanda durmama sebep olmuştu.
"Sessiz bir şekilde oturmassan, Eylül ölür." Olduğu yerde doğruldu ve konuşmaya devam etti.
"Üstünde bir bomba var, o düğmeye bastığı an gözlerinin önünde yok olur. Eylülün sana böyle veda etmesini ister miydin ?"
Gözlerimi Eylül'e çevirdim. Üzerinde ki mavi kırmızı kablolara baktım. Ensemde hissettiğim silah doğrulmama sebep olmuştu.
"Dizlerinin üstüne çök."

Derin bir nefes aldım ve dizlerimin üzerine çöktüm.
Kendi canım zerre umrumda değildi. Ağzına sıçtığımın ne bok yapacağını kestiremiyordum sadece.

Oğlu dışarı çıkarken Korhan bizim etrafımızda gezinmeye başladı. "Eveet, konumuza gelelim isterseniz"
Gözlerimi Eylül'e çevirdim. Yere bakıyordu.
Yapma Eylül. Yapma yalvarırım.

"4 yıl önce, oğlumun ellerinden aldığın o karanlık sokakta ki kızı hatırlıyor musun ?"
O gece gözümün önüne gelirken Eylül'e bakmaya devam ettim. Onun ne alakası vardı bu konu ile ?

"Küçük bir eğlenceydi. Ama sen benim oğlumun eğlencesini yarıda kestin."

Evet 4 sene önce Kenan pezevenkinin bir gece sokak kenarında bir kıza tecavüz etmeye çalıştığını görmüştüm.

Küçük KadınWhere stories live. Discover now