96-Yağmur

1.9K 117 60
                                    






NEVRA DELEN..

Elimde ki tabağı bahçeye götürdüm ve masaya koydum. Kahkaha sesleri dolduruyordu bahçeyi. Taşındığımızdan beri ilk defa bu kadar mutluydu herkes.
Tabağı bıraktıktan sonra mutfağa doğru adımladım. Duyduğum ses ile kafamı çevirdim. Biri mi bağırıyordu. "Eylül !" Merdivenlerin başına giderek seslendim. Daha sonrasında Eylülün tiz sesi yankılandı evin her yanında.
Bahçe kapısından abim girdi içeri hışımla. "Eylül !"
Yanımdan bir rüzgar gibi geçti. Peşinden koştum yukarıya. Kapıyı açtı ve odaya girdik.
Yatağa yaslanmış dizlerini kendine çekmiş bir şekilde oturuyordu. Elleri kulaklarını kapatıyordu. Hayretle gözlerim onun üzerinde dolandı.
Abim yavaşça yanına doğru adımladı. "Eylül."
Cevap vermiyordu. Abim elini uzattı ona doğru ve dizlerinin üzerine çöktü. Eli saçlarına değdiğinde Eylül bir kabustan uyanmışçasına yerinde sıçradı. Kıpkırmızı olmuş gözlerini çevirdi abime.
Elim ile ağzımı kapattım ve sırtımı duvara yasladım.
"Güzelim."
Eylül hayretle Uraza baktı. Daha sonra bana döndü gözleri. Sonra kapıya çevirdi.
"Ka-kapı..."
Eli ile kapıyı işaret etti. Seslice yutkundum.
Demiştim, hiçkimse beni umursamamıştı. Onun orada yaşadıklarına ben şahit olmuştum. Eylül iyi değildi. Kendini iyi gibi gösteriyordu ama asla iyi değildi.

"Kapı kilitliydi. Ben bağırdım."
Abim kollarını sardı ve saçlarından öptü.
"Kabustu güzelim. Geçti."

Eylül kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Değildi. Onlar- onlar konuşmaya başladı yine."
Eylül parmağını şakaklarına bastırarak söylemişti bunu. Eylül titrek nefesini verip kafasını abimin göğsüne yasladı.
Abim kafasını kaldırıp bana baktı ve gözlerini kapalı tuttu.
Duruşumu dikleştirdim ve odadan çıktım.

———————


EYLÜL DELEN..


"Aç mısın ?"
Urazın sorusu ile kafamı ona çevirdim.
Kafamı salladım olumlu anlamda.
"O zaman güzel bir kahvaltı yapalım. Ne dersin ?"
Kafamı olumlu anlamda salladım.

Ayağa kalktı ve kollarımdan tutarak beni de kaldırdı.
"Ben bir duş alayım."
Kafasını salladı. Ben ise banyoya doğru adımladım.

Uzun zamandır görmüyordum bu tarz halüsinasyonlar. Tekrar etmesi şaşırtmıştı beni. Gördüğüm şey rüya değildi. Hepsi an be an hafızamdaydı. Yaşamıştım o anı.
Soğuk su bedenime işliyordu.

Bornozumu giydim ve sıkıca sardım vücuduma.
Banyodan çıktığımda yatağın üzerinde oturmuş Uraz ile karşılaşmayı beklemiyordum. Eli alnında kaşları çatık kapıya bakıyordu. Kendini suçluyordu yine. Beni yıllar sonra ilk defa bu kadar uzun süre yalnız bırakmıştı. Ama bu onun olmaması ile alakalı değildi ki . Benim böyle bir korkum yoktu ki.

Var mıydı ? Yaşadığım şey bununla mı alakalıydı ?

Urazın yanına doğru adımladım ve kollarımı sardım. Kafasını göğsüme yasladı ve ellerini belime sardı.
"Seni seviyorum."
Kafasını kaldırdı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Bu onun cevap verme stiliydi.
"Dışarıda yapsak olur mu ?"
Kaşarlı kalktı. "İkimiz olalım sadece."
Gülümsedi ve alnımdan öptü.
"Ya sen şuna seninle yalnız kalmayı özledim, ilgi istiyorum desene."
Söylediği gülümsememe sebep oldu.

"Sen yeterki iste."
Belimden tuttu ve yatağa uzanmamı sağladı. O da yanıma uzandı ve üzerime eğildi. Dudağımdan öptü. Daha sonra yanağımdan öptü. Çeneme bir buse kondurdu. Saçlarımdan, göz kapaklarımdan, burnumdan, yüzümün her yerine küçük küçük öpücükler bıraktı. Dudağı boynuma değdiğinde ittim onu gülerek. Tikim olduğunu biliyordu. Daha çok sırnaştı. Gülüşümün arasından ellerimi ona doğru sper ettim.
"Dur."
Daha çok yanaşmaya başladı. Bu ise benim daha çok gülmeme sebep oldu.
"Uraz dur.."

Küçük KadınWhere stories live. Discover now