1.Bölüm

34.9K 1.6K 2.9K
                                    


Buraya başlangıç tarihinizi bırakabilirsiniz +

(Taehyung)

Barmenin kristal kesimli bardağa doldurduğu viskiyi bana uzatmasıyla birlikte uzun parmaklarım bardağı kavradı. Viskiden aldığım ilk yudum boğazımı bir miktar yaksa da ikinciyi ardından üçüncüyü yudumlamaktan geri kalmadım ve tanıdık tadın alıştırma aşamasını geçmiş oldum.

''Sana eşlik edebilir miyim?''

Viski bardağını bar masasına bırakırken omzumun üzerinden sarışın kadına baktım. Platin sarısı saçları, abartılı makyajı, siyah dar mini elbisesi ile tekdüze kadınlardan biriydi. Benim için hiçbir çekiciliği yoktu.

Yanımdaki tabureye oturmak için hazırlandığında ''hayır'' dedim net bir şekilde ''yalnız kalmak istiyorum.''

Duraksayıp bakışlarını üzerimde gezdirdiğini fark etsem de ona aldırmayıp yeniden viski bardağını aldım ve rahatsız olduğumu belli eder bir şekilde sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.

''Sadece biraz eğlenmek istemiştim'' diye tısladığında omzumun üzerinden bakışlarımı ona yönelttim ve ciddi bir ifadeyle yanıt verdim.

''Eğlence anlayışlarımız oldukça farklı. Aradığın kişi değilim.''

Yeterince ısrarcı davrandığı yetmiyormuş gibi dudaklarını yeniden konuşmak için araladı fakat buna müsaade etmeyip cebimden çıkardığım parayı bar masasına bıraktım ve sarışın kadının yanından geçerek çıkışa doğru yöneldim. 

Yüksek sesli müziğe rağmen ardımdan bir küfür savurduğunu duyabiliyordum. Dudaklarım histerik bir gülümseyiş ile birlikte yukarı kıvrılırken göz devirmeyi de ihmal etmedim. 

Hızlı adımlarla bulunduğum yerden uzaklaşmaya başladım. Kalabalıktan sıyrıldığım her adım, yüzüme çarpan temiz hava biraz daha iyi hissettirmeye başlamıştı. 

Son zamanlarda yaşadıklarım yüzünden kasvetli ruh halimi üzerimden atmam oldukça zordu ve ben çareyi okyanus kıyısında devasa bir ev satın almakta bulmuştum. Ne harika(!)

Düşüncelerimi susturup eve doğru hızlı adımlar atarak ilerledim. Bir an önce kendimi yatağıma atıp dinlenmeyi planlıyordum fakat bahçedeki keskin balık kokusuyla birlikte duraksadım ve bakışlarımı etrafımda gezdirmeye başladım. Biri yakaladığı balıkları evimin yakınlarına mı bırakmıştı? Öyleyse benden çekeceği vardı çünkü her ne kadar mavi suları seviyor olsam da içinde yaşayan o kuyruklu şeyleri kokusu yüzünden pek sevdiğim söylenemezdi. 

Adımlarım evin etrafında gezinmeye başladığında duvarın dibine sinmiş, her tarafı çamur ve toprak içinde olan varlık yüzünden irkildim. Bacaklarını kendine çekmiş, yüzünü dizlerinin üzerine gömmüştü. Vücudundaki çamurlar ve uzun saçları çıplaklığını bir miktar da olsa kapatıyordu ve bacakları... Tanrım, kanıyordu! Dizlerinde büyük çaplı yaralar olduğu bu mesafeden belli oluyordu!

''Hey!'' diye seslendiğimde bana bakmak yerine sanki mümkünmüş gibi duvara iyice sindi. Normal şartlarda böyle birini görmek beni tereddüte düşürebilirdi ama yarası vardı. Ne olursa olsun müdahale etmem gerekiyordu.

Ona doğru birkaç adım attım ve gömleğimin düğmelerini tek tek açıp üzerimden yavaşça çıkardım ve buram buram balık koktuğu halde ona doğru eğildim. Dizlerindeki yaraları ve bacağında oluşan yarığı yakından görünce kaşlarımı çattım.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now