43.Bölüm

8.8K 1K 1.2K
                                    

(Taehyung)

"Biz şimdi öpüştük mü?"

Ella'nın belindeki ellerimden birini soğuktan kızaran yanağına götürdüm. Elimin tersiyle orayı yavaşça okşarken hâlâ nefes alış verişlerim düzene girsin diye bekliyordum.

"Öpüştük." dediğimde yüzünde kocaman bir gülümseyiş oluştu ve "İnanmıyorum." diye sevinçle haykırdığı anda işaret parmağımı tadına doyamadığım dudaklarının üzerine bastırdım.

"Bundan kimseye bahsedemezsin." dedim gülerek. Aksi taktirde gördüğü herkese "Biz öpüştük!" diye duyuru yapması kaçınılmaz olabilirdi. Böyle de tehlikeli bir balıktı işte! Tehlikeli ama tatlı.

"Neden?" diye sordu. Meraklı bakışları yüzümü talan ediyordu.

"Çünkü bu ikimizin özeli. Ve daha sonra yapacağımız her şey. Hiçbirini anlatamazsın."

"Peki senin de kalbin böyle çarpıyor mu?" diye merakla sordu. Bunu yaparken ayaklarını yerden kaldırmasa da iki kez parmak uçlarında zıplamış elini kalbine götürmüştü.

Eline uzanıp bileğinden kavrayarak kendi elini kalbimin üzerine koydum.

"Hissediyor musun?"

Ella kocaman gülümsedi. "Tıpkı benimki gibi."

Alt dudağımı dişlerimin arasında sıkıştırıp derin bir nefes aldım.

"Taehyung, bir kez daha yapalım mı?"

Ella'nın bakışları dudaklarımda sabitlenirken dudaklarımdan kopan gülümseyişi serbest bıraktım. Dudaklarımızın yeniden buluşması için ben de sabırsızlanıyordum fakat o karşıma geçip masum bir balık olduğunu gösterdiği zaman değil öpmek dokunmaya bile kıyamıyordum.

Bu kez ellerimin ikisini birden Ella'nın yanaklarına çıkarıp yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Bakışlarımın odağı kızaran dudakları olduğunda aramızdaki mesafeyi kapatıp dudaklarına defalarca minicik öpücükler kondurdum ve biraz geri çekilirken mırıldandım.

"Buz gibi olmuş yanakların. Odamıza gidelim artık."

"Ama içim şömine gibi."

Dudaklarımı gülmemek adına birbirine bastırdım. Bu kadar açık sözlü olmasının bazen işime geldiğini söyleyebilirdim.

"Yine de yanakların buz gibi." dedim. Onu daha dışarıya çıkardığım ilk günden hasta etmek istemiyordum.

Ella'nın soğuk elini kavrayarak geldiğimiz yolu geri dönmeye başlamışken Ella'nın ikazı ile birlikte durdum.

"Taehyung dur! İzlerimiz silinmesin."

Bakışlarının odağı geldiğimiz yolda botlarımızın oluşturduğu ayak izlerimizdi.

"Tamam, biraz sağdan gidelim öyleyse." diyerek Ella'yı sağa doğru yönlendirdim. Bu tarz ayrıntılara takılıyor olmasına bayılıyordum. Kimse için önemi olmayan minicik şeyler onu fazla mutlu ediyordu.

"Birazcık elime alsam olur mu?"

Ella'nın parmakları yerdeki kar tanelerini işaret ederken olumsuzca başımı salladım.

"Ellerin üşür. Yarın sabah eldivenlerimizi takıp çıkarız."

Birlikte vakit geçirelim diye diğerlerine haber vermemiştim fakat birlikte kar topu oynamak, kardan adam yapmak oldukça eğlenceli olabilirdi. Ella da bunları ilk kez yapacağı için kalabalık olmamız daha zevkli olurdu. Gerçi şimdi haber versem bile boş oda bulacakları konusunda pek emin değildim. Üstelik Jimin'in, Ella'dan biraz uzakta kalmak istediğini Jungkook'tan öğrenmiştim. Belki So Ra ve Hoseok, Ji Eun ve Jungkook gelmek isterdi.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now