3.Bölüm

12.5K 1.3K 863
                                    

(Taehyung)

Gülümseyerek geri çekildiğim sırada Ella'nın bakışlarını yüzümden göğsüme doğru indirdiğini fark ettim. O kadar meraklı bakıyordu ki tuhaf bir şekilde gerildiğimi hissederek yatağın köşesinden kalktım ve dolaptan siyah bir tişört alıp üzerime geçirdim.

Bakışlarımın odağı yeniden balık kız olduğunda üzerine giyinebileceği ne verebilirim diye düşünmeye başladım. Belki tişörtlerimden birini elbise niyetine giyebilirdi ama ya iç çamaşırları? İşte o konuda yapabileceğim bir şey henüz yoktu.

Bir dakika!

En önemlisi karnının aç olup olmadığıydı.

''Ella, aç mısın?'' diye ilgiyle sorduğumda alt dudağını diliyle ıslatırken aynı zamanda başını olumlu ve abartılı bir şekilde salladı. Çok acıkmış olmalıydı çünkü bir şeyler yemeye oldukça hevesli görünüyordu. ''Bir de susadım'' dediğinde kapıya doğru yöneldim.

''Sana su getireceğim, bir de yemeklerimiz gelene kadar atıştırmalık bir şeyler.''

Ella'nın yüzünde oluşan o çocuksu sevinci görmezden gelmeye çalışarak adımlarımı hızlandırdım. Ne kadar süredir aç ya da susuz olduğunu bilmiyordum. Sahi ne zamandan beri karadaydı? Ya da neden karadaydı? Sorularımın tümüne bir yanıt almak istiyordum tabii yeterince iyi olduğunu anlayana kadar bir şey sormayacaktım.

Bakışlarım salondaki duvar saatine kaydığında henüz çok geç olmadığını fark ederek bu duruma sevindim. Dolapta gerçekten atıştırmalık bir şeyler haricinde hiçbir şey yoktu. Mutfakta çok iyi olmadığımdan ve bu konuda kendimi zahmete sokmak istemediğimden sürekli dışarıdan hazır bir şeyler söylüyordum.

Telefonumda kayıtlı olan enfes çıtır tavuk parçacıkları sipariş ettiğim bu civarın en iyi tavukçusunu aradım ve her zamanki adrese üç adet menü söyledim. Birini kendim için söylemiştim diğer ikisini de balık kız için. Ne kadar süredir aç kaldığını bilmiyordum. Bir menü ile doymazsa diye ikincisini de istemiştim.

Telefonu yeniden cebime attım ve mutfağa geçtim.

"Bakalım alıştırmalık neler varmış?" diye kendi kendime konuşurken buzdolabının kapağını da çoktan açmıştım.

Meyveli yoğurt, çilek, çikolata ve çikolatalı pasta...

Hepsini tek tek çıkarıp bir tepsinin içine yerleştirdim ve iki tane çatal aldım. Kocaman bir bardağa da su doldurduğumda artık yukarı çıkmak için hazırdım.

Elimdeki tepsi ile birlikte merdivenleri ağır ağır çıkarak Ella'nın olduğu odama geçtim. Onu yatağın üzerinde bacaklarını izlerken bulmuştum. Ayak parmaklarını oynatıp buna şaşırıyor olması karşısında gülmemek adına dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ella, sana yiyecek bir şeyler getirdim."

Ella anında dikkatini elimdeki tepsiye verdi. Yanına oturana kadar tepsidekilere bakmaya devam ediyordu.

"Bunlar ne?" diye sorduğunda çileklerden birini elime aldım ve ağzına doğru uzattım.

"Tadına bayılacaksın. Dene, hadi."

Ella ağzını kocaman açtığında çilekten bir parça alması için elimi daha da yaklaştırdım. Birini tek seferde ağzına alıp çiğnemeye başladığında vereceği tepkiye odaklanmıştım ve yerken yüz ifadelerinin oldukça hoş şekillere giriyor olması sevdiğinin kanıtıydı.

"Çok farklı" dedi gülümseyerek.

"Güzel mi?" diye sorduğumda başını usulca salladı ve bana tereddütle bakarak suya uzanmaya çalıştığında "Nasıl içeceğini bilmiyorsun, üzerine dökersin!" diye uyardım. Üzerine dökmesi halinde onu daha iyi sarabilecek bir bornozumun daha olduğunu sanmıyordum.

Blue Side ❧ VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin