46.Bölüm

7.7K 967 881
                                    

(Taehyung)

Ella ile birlikte içeri geçtiğimizde kapıyı ardımızdan kapatıp anahtarları koltuğun üzerine attım. Ella esneyerek üzerindeki montu çıkarmakla uğraşırken bakışlarım duvar saatini buldu. Saat 07:05'i gösteriyordu ve benim EASAN'a geçmek için yaklaşık olarak bir saatim vardı.

Kar topu savaşının ardından Ella ile birlikte odamıza geçip biraz ısınmıştık. Birkaç saat sonra yemek yiyerek yine hep beraber dışarıda soluğu almıştık. Kocaman bir kardan adam yapmamıza Ella çok sevinse de onu orada bırakmamız gerektiği gerçeği onu üzmüştü.

Ella ile birlikte kalmak için tuttuğumuz romantik odamız diğerleri tarafından akşam saatlerinde istila edilmişti. Tüm gece birlikte film izlemiştik. Ella uykusuzluğa çok dayanamamış bir saat kadar omzumda uyuyakalmıştı. Günün doğmasını bile beklemeden yola çıktığımızda ise bir miktar arabada uyuması kaçınılmaz olmuştu. Yine de ara ara uyanıp etraftaki evler, mağazalar, dikkatini çeken ledlerle süslü yılbaşı ağaçları hakkında sorular sormuştu.

"Taehyung, sen yine aynı saatte mi döneceksin?"

Başımı usulca sallayıp Ella'nın uykulu gözlerine baktım. Ona doğru ilerleyip yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve eğilip alnını dudaklarımla mühürledim.

"Evet. Ben gidince bol bol uyu. Uyanınca sıkılırsan..." dedim ve sustum. Ella'ya bir telefon almam gerektiğini yine unutmuştum. Eve dönerken bir tane almalıydım.

"Tableti getirir misin?" bana diyerek aklıma gelen şeyi uygulamaya karar verdiğimde Ella bakışlarını etrafta gezdirdi ve nereye koyduğunu hatırlamış olmalı ki koltuğa doğru ilerledi. Yastığı kaldırıp altından aldığı tablet ile birlikte bana doğru yürürken anlatacaklarımı ayakta dinlemek zorunda kalmasın diye koltuğa oturdum. Ella'yı da yanıma çektim.

Benimle iletişim kurabileceği herhangi bir hesap açmam yeterliydi. Bu yüzden kolay olacağını düşünerek bir twitter hesabı açtım. Kendimi takip ettim ve mesaj kutusunu Ella'yı gösterdim.

"Buraya girip bana mesaj atabilirsin." dedim gülümseyerek. Şimdiden atacağı kalpli emojileri düşündükçe çıldırıyordum.

"Bir sürü mesaj atacağım." diyerek gülümseyen Ella'ya döndüm ve bu kez burnunun ucuna minik bir öpücük kondururken keyifle "Biliyorum." dedim. Artık balığımı çok iyi tanıyordum.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now