36.Bölüm

8.7K 1.1K 1.1K
                                    

(Taehyung)

Ella'nın masum bakışları beni yumuşatsa da kardeşim bildiğim adam ile aynı kadına tutulduğum gerçeği canımı sıkıyordu. Bu duruma bir an önce son vermek istiyordum fakat nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyordum.

Aynı durumu Jungkook ile de yaşamıştım fakat arada bir fark vardı. Jungkook, Ella'ya olan hislerinde ciddi değildi. Gördüğü her güzel kıza anlık tutulabiliyordu ve onunla yaptığım konuşma işe yaramıştı. Benim gerçekten Ella'dan hoşlandığımı bildiği için geri çekilmişti. Fakat konu Jimin olunca işler değişiyordu. Kolay kolay birinden hoşlanmazdı. Zaten evime geldiği gün hislerine engel olmaya çalıştığını fakat bunu başaramadığını söylemişti. Onu ne vazgeçirirdi?

Derin bir iç çekip Ella'nın uzattığı çileği ağzıma attım. "Geçti sinirim başka çileğe gerek yok." dedim. Bununla birlikte Ella kocaman gülümsedi. Gerçekten çilekleri bitireceğimi falan mı düşünüyordu?

Gülümseyerek Ella'yı izlemeye koyulduğumda dikkatsiz bir şekilde kullandığı bıçak yüzünden endişe duyup elinden bıçağı aldığımda sorgular bir şekilde bana baktı.

"Elini kesebilirsin. Bırak ben yapayım." dediğimde dudaklarını aşağıya doğru sarkıttı. Odak noktamın dudakları olması anlık kalp atışlarımı da hızlandırmıştı.

"Ben ne yapacağım peki?"

Yine derin bir soluk alıp kaseden bir tane çilek aldım.

"Sen en sevdiğin şeyi yapacaksın. Bunları test edeceksin." diyerek Ella'nın az önce bana yaptığı gibi ağzına çileği tıkadım.

"Tamam" dedi kıkırdayarak. "Bunu yapabilirim."

Ne şapşal balıktı! Şapşal ama tatlı.

Dudaklarımdan çıkan kısık bir gülüş Jimin'in çalıştırdığı blender sesine karışırken çilekleri dilim dilim kesmeye koyuldum. Bir süre sonra blender sesi kesilirken çalan zil sesini henüz duyabildim.

"Jungkook geldi!" diye çığlık atarak çiçekli pijamalarıyla kapıya koşan Ella'nın ardından bakıp gülümsedim ya da Jungkook'u böyle dört gözle beklediği için kıskanmalı mıydım?

Kapı açılır açılmaz içeri girip Ella'yı kucağına alarak etrafında döndüren Jungkook'a karşılık abartılı bir şekilde öksürmeye başladım. Bana aldırmayıp Ella'yı kucağından indirse de elinden tutup koltuklara doğru sürükleyen Jungkook'a ateş saçan bakışlarımı göndermeye devam ediyordum.

"Ella, sayende hayatımın aşkı ile tanıştım. O kadar tatlı ki!"

"Öptün mü onu?" diye heyecanla soran Ella'ya karşılık gözlerimi devirdim. Öpmekle ilgili takıntısı olduğunu düşünmeye başlamıştım.

"Şimdi öpemedim tabii ama ileride defalarca öpeceğim kesin."

"Hey, Jungkook! Neler yaptınız doğru düzgün anlatsana!"

Jimin, pankeklerle uğraşırken bir yandan merakla sorduğu soruya bir yanıt bekliyordu. Açıkçası ben de meraklanmıştım. Jungkook'u ilk kez böyle heyecanlı görüyordum. Tanıştığı kızların ismini ertesi gün hatırlamayan adam hayatının aşkını bulduğunu söylüyordu. İnanmalı mıydım?

"Bir kafede oturup çilekli pasta yedik ve yaklaşık bir saat kadar sohbet ettik. Geç olduğu için onu evine kadar bıraktım."

"Bu kadar mı?" diye şaşkınlıkla soran Jimin'e karşılık Jungkook başını olumlu bir şekilde salladı.

Blue Side ❧ VМесто, где живут истории. Откройте их для себя