(Taehyung)
''Yanık kokusu alıyor musunuz?'' diye soran Jungkook'a odaklandığımda elini kalbine götürdüğünü görerek bakışlarımı devirdim. Yine hiçbirimizin mimik oynatmaya tenezzül etmediğini bildiği halde ''kalbim yanıyor'' adlı esprisini yapmaya çalışacağından emindim.
Olaya balık olduğundan mıdır etrafı koklamaya başlayarak dahil olan Ella'yı yanımdaki boşluğa çektim.
''Jungkook, kendince espri yapmaya çalışıyor aldırma ona'' dedim.
''Espri yapacak durumda mıyım sence Hyung? Ella'nın ikizini buluyorum ve nasıl bir şanssızlıksa onun da sevgilisi oluyor!''
Judith ile görüşmemizin ardından Ella'nın ikizi, sevgilisi ile buluşmak için yanımızdan ayrılmıştı.
''Şu an tartışmamız gereken daha önemli şeyler var Jungkook. Kaderine küsmeye daha sonra devam edebilirsin.''
''Taehyung haklı. Ella'nın bize Judith ile neler konuştuğunu anlatması gerekiyor.''
So Ra'nın da desteği ile birlikte nihayet asıl konumuza geçtiğimizde Ella'nın yüzü yeniden asıldı. Zaten yol boyunca pek bir şey konuşmamıştı.
''Judith, size söylememem gerektiği hakkında beni uyardı.''
''Ve sen onu dinlemeyeceksin herhalde'' diyerek tek kaşımı havalandırdım. Önemli bir durum varsa müdahale edebilmek istiyordum. Ayrıca suratının aldığı hale bakacak olursak iyi bir şeyler söylemediğine dair bahse girebilirdim.
''Sen benim her sorumu yanıtlamıyorsun ama Taehyung!''
Hadi ama! Dün bana aşık olursa ona kızıp kızmayacağım hakkında bir şey söylememiş olmama bu kadar çok mu takılmıştı?
''Ella, herhangi bir tehlike karşısında seni koruyabilmem için o kadının sana ne söylediğini bilmem lazım.''
''O zaman dün sorduğum soruya cevap ver.''
Başını hafif yana eğip merakla yanıtımı beklerken gülümseyip başımı olumsuzca iki yana salladım. Aşık olmanın birinin onayını almakla alakası olmadığını bile henüz bilmiyordu. Kızmayacağımı bilirse her şeyi deneyebileceğini sanıyordu işte! Tam bir balıktı!
''Kızmam Ella. Sana hiçbir şey için kızamam.''
Ella'nın gülümseyişi derinleşirken Jimin aramızda konuştuklarımıza ''biz kalkalım o zaman'' diye tepki verirken ona aldırmayıp ''hadi şimdi sıra sende'' diyerek Ella'yı konuşması adına teşvik ettim.
''Judith aslında birden fazla şey söyledi. Üstüne basa basa söylediği şey ikizim ile görüşmemem gerektiğiydi. Birbirimizle iletişim halinde olmanın bizi kötü etkileyeceğini söyledi.''
''Neden böyle düşünüyor?''
Jimin de dahil olmak üzere hepimizin kafası karışıktı.
''Bilmiyorum ama bozulan dengenin düzelmesi gerektiği ve bunun bazı sonuçlar doğuracağını söyledi.''
Pekala, denge denen şeyin tam olarak ne olduğunu ve nasıl işlemesi gerektiğini pek anlayamamıştım ama dengenin bozulması ile bahsettiği durumun Ella'nın okyanustan ayrılması ile başladığından emindim.
''Başka?'' diye sordu So Ra ve Ella kısa bir es verdikten sonra omuzlarını aşağı düşürdü.
''Ona solungaç yarıklarımdan birinin kaybolduğunu ve bunu düzeltebilmenin bir yolu olup olmadığını sordum. Deneyler hakkında bir bilgisi olmadığını ve bunun kalıcı ya da geçici olup olmadığı hakkında bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.''
