(Ella)
Jungkook'un tuhaf sesler duyduğuna dair korkuları kamp süremizin yalnızca birkaç saatle sınırlı kalmasına sebep olmuş ve biz toparlanıp okyanus kıyısındaki eve geri dönmüştük.
Taehyung'un beni kollarına alarak uyuttuğu birkaç saatin ardından gözlerimi açtığımda onun yanımda olmadığını fark ederek yataktan doğruldum ve bakışlarımı ferah odada gezdirmeye başladım.
Buraya geleli henüz bir hafta kadar kısa bir süre olsa da gün geçtikçe Taehyung'a daha çok alıştığımı hissedebiliyordum. Üstelik onun sıcaklığına sığınıp uyumayı bile sevmiştim. Onunla ilgili her şeyi buradan ayrılmak zorunda kaldığımda çok özleyecektim.
Yatakta oturur pozisyona geçip ayaklarımı yere basar konuma getirdikten sonra bacaklarımı eklem yerlerinden oynatarak birkaç kez salladım. Sanırım kuyruğum kadar bacaklarımı da sevmeye başlamıştım.
Gülümseyerek yerimden kalkıp kapıya doğru birkaç adım atmamla birlikte usulca aralanan kapıdan içeri giren Taehyung bana kocaman gülümsedi.
"Günaydın!" dedim Jimin'in öğrettiği gibi ve ona doğru birkaç adım daha atarak tam karşısında durdum.
"Yüzümüzü yıkayalım mı?"
"Artık nasıl yıkaman gerektiğini biliyorsun Ella. Ben senden önce uyandığım için çoktan yıkadım."
"Tamam o zaman Jimin'e sorayım" diyerek odadan çıkacağım sırada Taehyung bileğimi kavrayıp beni geriye doğru çekti.
"Ella kocaman balıksın, kendi başına bir şeyler başarmak zorundasın."
Biraz düşünüp "tamam, kendim yapacağım" dedim ve odadan çıkıp banyoya geçtiğimde Jungkook ile karşılaştım.
"Ella, sen miydin?"
"Benim" dedim kocaman gülümseyerek. Jungkook'u yüzü köpüklüyken korkutmuştum.
Avucuna su doldurup yüzünü yıkayan Jungkook'un yanına geçip elime birkaç kez sıvı sabun sıktım ve musluğa doğru elimi uzatıp yıkamaya başlarken Jungkook yanağımda parmağını gezdirdi. Aynaya baktığımda yanağıma köpük sürdüğünü fark ederek gülümseyip Jungkook'u döndüm ve elimdeki sabunu ben de onun yanağına bulaştırdım.
"Oyun mu istiyorsun tatlı kız?"
Jungkook eline yüz temizleme köpüğünden birkaç kez sıkıp bana doğru ilerlerken gülümseyerek bir iki adım geri gitmeye başladım fakat o aniden bana doğru gelmeye başlayınca çok da geniş olmayan banyonun içinde kahkaha atarak kaçmaya çalıştım fakat beni belimden yakalayan Jungkook elindeki tüm köpüğü yüzüme bulaştırdı. Çok hızlıydı!
"Yaaa, Jungkook yapma!"
Kahkahalarım banyonun fayans yüzeyine çarpıp bana geri dönerken kapı açıldı ve Taehyung yine o sinirli ifadesini takınarak birkaç kez öksürdü.
"Ne yapıyorsunuz?"
"Köpük savaşı" dedi Jungkook benden ayrılırken.
"Oyun oynayacak yaşı geçemedin bir türlü Jungkook."
Taehyung bize doğru ilerleyip elimden tutarak beni musluğa doğru ilerletti.
"Ben Ella'ya yardım edeceğim. Sen de diğer banyoyu kullanarak temizle yüzünü."
"Peki majesteleri hyung."
Jungkook ağır adımlarla banyodan çıkarken Taehyung yüzümdeki köpüğü yaydı ve sonra yüzümü nazikçe yıkadı. Tüm bunları yaparken benimle kesinlikle göz temasında bulunmuyordu. Sanırım yine bana kızmıştı.
