20.Bölüm

9K 1K 709
                                    

(Ella)

Jungkook'un görmem için getirdiği minik köpeği merakla inceliyordum. Kahverengi ve siyah tüyleri, kısa bacakları, simsiyah gözleri, sürekli dışarı çıkardığı dili ile çok sevimli görünüyordu.

''Kuyruğu bile var'' diye sevinçle haykırdım ve ayaklarımın dibinde zıplayarak ilerleyen minik şeyi izlemeye devam ettim.

''Kucağına alabilirsin'' diye beni yönlendiren Jimin'i dinleyerek yere eğildim ve minik köpeği yavaşça yakalayıp kucağıma aldım.

''Neden bu şeye köpek demek zorundayız? Aklıma köpek balıkları geliyor.''

''Aslında ona başka bir isim verebiliriz'' diyen So Ra'ya sevinçle baktığım sırada Taehyung'un soğuk sesi kulaklarımı doldurdu.

"Köpeği sahiplenmeyi düşünmüyorsanız böyle bir şeye kalkışmayın."

Az önce konuştuklarımızdan hemen sonra Jungkook, Jimin, So Ra ve Hoseok eve geri dönmüştü ve Jungkook'un heyecanla bana seslenmesi üzerine aşağıya inen ilk ben olmuştum.

"Taehyung haklı. Köpek bize alışacaktır ve onu tekrar sokağa bırakamayız."

Taehyung anlaşılan minik köpek kadar beni düşünmüyordu. Ben de ona alışmıştım ama beni tek başıma okyanusa göndermekte bir sakınca görmüyordu.

"Ben sahiplenirim" diyen Jungkook'a karşılık kocaman gülümsedim.

"O zaman bir isim koyabilir miyiz?" diye heyecanla sorduğumda Jungkook başını usulca salladı.

"Yeontan olabilir" diyen Taehyung'a şaşkın bakışlarımı gönderdiğimde omuz silkip mutfak tezgahına doğru ilerledi. Bazen bir şeye ilgisi olup olmadığını çözebilmek oldukça zordu.

Taehyung'un ardından So Ra, Hoseok ona yardım etmek için tezgaha yönelirken Jimin banyoya geçti ben ise sevimli köpeğe bakıp sessizce "Yeontan" diye mırıldanarak koltuğa oturdum. Kucağımdaki şeyi aslında nasıl seveceğimi bilmiyordum ama tüyleri arasında ellerimi gezdirdiğimde sevimli mırıltılar çıkardı.

Jungkook yanımdaki boşluğa geçip elini Yeontan'ın çenesinin ve başının üzerinde yavaşça gezdirdi ve "aslında bu şekilde sevilmekten daha çok hoşlanıyorlar" dedi. Kucağımda mayıştığına göre Jungkook haklıydı.

"Peki onu öpsem olur mu?" diye sorduğumda Jungkook başını hafif öne eğip çıkık dişleri görünene kadar güldü.

"Nasıl öpeceğini biliyor musun peki?"

"Dudaklarımı ona dokundurmam gerekiyor değil mi?" diyerek onay istedim fakat Jungkook başını olumsuzca salladı. "Sadece dokundurmak yetmez."

Kaşlarım çatılırken düşünmeye koyuldum. Taehyung da daha önce yanağıma dudaklarını bastırmıştı. Sadece bastırıp geri çekilmişti.

"Ne yapmak gerekiyor peki?"

"Sana öğretmemi ister misin?"

Jungkook alt dudağını ısırıp bakışlarını dudaklarıma düşürdüğünde Jimin gömleğinin yakasından kavrayıp onu geriye doğru çekti.

"Küçücük balığı kandırmaya utanmıyor musun Jungkook?"

"Masum bir öpücükten ne çıkar? Hem öğrenmek istiyor Ella."

"Saçmalama Jungkook, kalk şuradan."

Jimin, Jungkook'u yerinden kaldırmaya çalışırken Jungkook inatla koltuğa tutunup yerinden kalkmamak için mücadele vermeye başladı. Bunun üzerine Jimin koltuğun arkasından Jungkook'un üzerine atlarken ben kucağımdaki Yeontan ile birlikte ayağa kalktım. Hayretle birbirlerinin yakasına yapışmış ikiliyi izlerken Jungkook, Jimin'i üzerinden atıp aysga kalktı ve gömleğini düzeltmeye koyuldu.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now