47.Bölüm

7.5K 975 2.7K
                                    

(Ella)

Kapının çalmasıyla birlikte heyecanla sehpada duran paraya uzandım ve avuçlarımda sıkıştırdığım kâğıt paralarla birlikte kapıyı açıp elinde paketlerle bekleyen adama hafifçe gülümsedim.

"Merhabalar, siparişlerinizi getirdim."

Avuçlarımdaki parayı adama uzattığımda ufak bir şaşkınlık yaşadı ardından paranın tümünü almak yerine içinden birkaç tanesini aldı.

"Şuraya siparişinizi ulaştırdığıma dair bir imza atar mısınız?"

Elime bir kâğıt ve kalem tutuşturan adama karşılık usulca başımı salladım ama imza nasıl atılıyordu?

"Bunlar gibi mi?" diyerek boş kutucuğun üzerindeki tuhaf şekilleri gösterdiğimde "Evet, tam olarak isminizin karşısındaki boş kutucuğa atabilirsiniz." diyen tereddütlü sesi dinledim.

Derin bir nefes alıp kalemi 4 parmağımın arasında kavradım ve kutucuğun içine bir çilek çizerek adama geri uzattım.

Kalemi ve kağıdı alan adam cebinden çıkardığı bir kâğıt ve bir de madeni parayı bana uzattı. "Bu da para üstünüz." dediğinde olumsuzca başımı salladım.

"Onu istemiyorum paketleri istiyorum." dedim. Taehyung paketleri almam için para vermem gerektiğini söylemişti. Parayı ben alırsam paketleri bu durumda onun almadı gerekirdi.

"Bahşiş mi veriyorsunuz?" diye soran adam paketleri bana uzattığında abartılı bir şekilde başımı aşağı yukarı salladım. Bahşiş ne demekti bilmiyorum ama paketleri bana uzattığına göre vermem gereken bir şeydi. Her neyse alabilirdi.

"İyi günler hanımefendi." diyerek kapıdan ayrılan adamın ardından bir süre bakındım ve paketleri tek tek içeri taşıdıktan sonra kapıyı ardımdan kapattım. Kilidi de iki kez çevirmeyi unutmadım. Taehyung her çıktığında bunu öğütlediği için aklımda tutuyordum.

Heyecanla paketleri tek tek açıp içinden deterjan dedikleri kutuları, temizlik kovası ve viledayı, temizlik bezlerini, sakız kutularını, çocuk bezlerini ve tablet deterjanları, temizlik eldivenlerini ve önlüğü çıkardım. Bunların hepsini reklamlarda görüp sipariş etmiştim.

Pembe kaygan eldivenleri paketinden çıkarıp ellerime geçirdiğimde kocaman gülümsedim. Ardından temizlik kovası ile viledayı paketinden çıkarıp banyoya geçtim. Temizlik kovasını su ile doldururken ilk kez temizlik yapacağım için kendimi oldukça heyecan dolu hissediyordum. Eldivenlerimin birbirine çarparken çıkardığı sese aldırmadan kendimi alkışladım. Taehyung eve gelince çok mutlu olacaktı!

Suyun dolduğunu fark ederek musluğu kapatıp temizlik kovası ve vileda ile birlikte yeniden salona geçtim. Deterjan kutularından yüzey temizleyici olanı elime aldım ve kapağını açıp kutunun içindeki tüm deterjanı suya boşalttım. Biraz köpükler dışarı taşsa da umursamayarak paketi açılmamış önlüğü de elime aldım. Seri bir şekilde önlüğü üzerime geçirip viledayı köpüklü suya batırdım.

"Biraz fazla mı köpüklü bir deterjan aldım acaba?" diye mırıldandım. Ama reklamlarda gördüğümün aynısını almıştım.

"İşteee... Ferahlık, temizlik bizlereee... Hem de hiç durulamadan, kurulamadan... Marc... Marc..." diye temizlik şarkısı söylerken bir yandan da yerde oluşan köpüklü sulara baktım.

"Birazdan kurur ki." diye kendi kendimi teskin ederek kovaya daldırdığım vileda ile yeniden yerleri silmeye başladım. Kısa sürede salona yoğun bir koku hakim olurken gülmemek adına dudaklarımı birbirine bastırdım. Taehyung evden temizlik kokusunu alınca ne yapacaktı çok merak ediyordum. Kendi başıma bunu öğrendiğim için çok şaşıracağından emindim. Ödül olarak günlük öpüşme sayımızın dörde çıkarılmasını isteyecektim. Aklıma giren öpüşme meselesine odaklanmamak adına başımı olumsuzca iki yana salladım ve kovadan köpürüp yere doğru dökülen suyun içine tekrar viledayı daldırıp çıkardım. Her şey güzel gitse de köpüren kova ve kurumayan yerler bir şeyleri yanlış yaptığımı düşündürse de bu fikirden hemen kurtuldum. Sonuçta suyun içine deterjan eklemiş ve sonra da viledayı köpüklü suya sokup yerlerde gezdirmiştim. Doğru gidiyordum.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now