(Ella)
Bakışlarımı tereddütle Taehyung'un yüzüne çıkardığımda oldukça sert bir ifadeyle karşılaştım. Elini saçlarının arasından hırsla geçirirken dudaklarının arasından kesik bir nefes bıraktı.
"Gerçekten Jimin ile mi kalmak istiyorsun?"
Derin bakışları, benimkilere hükmederken bakışlarımı usulca kaçırdım ve ellerim elbisemin eteğine tutundu. Bir cevap vermek yerine öylece durmaya devam ederken Taehyung'un eli, elbisemin eteğine tutunan elimi kavradı ve avuçları arasına hapsetti.
"Jimin, bana da yer ayarla. Eminim boş bir yatak daha vardır."
"Yalnızca iki yatak var."
"Öyleyse ikimiz birlikte uyuruz."
"Benim evim EASAN'a çok uzak. İşe geç kalabilirsin."
"Bu benim sorunum."
Bakışlarım Taehyung ve Jimin arasında gidip gelirken So Ra araya girdi.
"Bir dakika! Bir dakika! Yoksa ikiniz de..."
"Evet, ikimiz de!" diye yanıt veren Jimin'in ardından büyük bir sessizlik oluştu. Ortamda sadece büyülü bir ses şarkı söylüyordu ve Jungkook olaylardan sıyrılmış yalnızca sahnedeki kadını izliyordu.
Taehyung parmaklarını benim parmaklarımın arasına geçirip ellerimizi birbirine kenetlerken bakışlarım şaşkınlıkla onu buldu. Elimi hiç bırakmak istemiyor gibi sımsıkı tutuyordu.
"Şöyle yapalım. Hep beraber Jungkook'un evinde kalın. Onun evi büyük ve ortada bir yerde kalıyor." diyen So Ra hâlâ şaşkın görünüyordu. Bakışları Jungkook'u buldu fakat Jungkook hiç oralı değildi. Hatta elindeki kağıda bir şeyler yazıp görevli aracılığı ile sahnedeki kadına ulaştırdı. Kadın, kağıdı büyük bir yavaşlıkla açıp okuduktan sonra bizim masaya baktı ve Jungkook ile kısa süreli bir göz temasında bulundu.
"Neden bir tepki vermedi?" diyerek nihayet bize doğru dönen Jungkook biraz düşünceliydi.
"Ne yazdın ki ona?" diye sordum.
"Sesi kadar kendisinin de büyüleyici olduğunu."
"Çok bayat laflar bunlar." diyerek sıkıntılı bir şekilde nefesini dışarı veren Taehyung "Hadi kalk artık sana gidiyoruz." diye direktifte bulundu.
Jungkook'un bakışları hâlâ sahnedeyken cebinden anahtarlarını çıkarıp Taehyung'un boşta kalan avucuna bıraktı.
"Siz gidin. Ben bu gece bu kızla tanışacağım."
Taehyung'un elimi kavrayan parmaklarını gevşetmesini sağlayacak şekilde elimi kendime doğru çektim. Onun bakışlarını kısa süreliğine görmezden gelerek minik siyah çantamı omzuma taktım. Mavi küre dışında küçük bir plastik kutuya birkaç tane çilek koymuştum.
"Ben hemen döneceğim." diyerek sahneye doğru ilerledim ve beni fark etmesi adına birkaç el işareti yaptım.
Söylediği şarkının bitmesini beklemeden bana doğru adımlayan mavi saçlı kız, dizlerini büküp bana doğru eğildi ve ben çantamdan çıkardığım plastik kutuyu ona uzattım. O sırada es verdiği için birkaç şey söyleme imkanı buldum.
"Bunları sana Jungkook gönderdi. Onu çokça sevmen için." dedikten sonra parmaklarımla bize bakmakta olan Jungkook'u gösterdim. "Seninle tanışana kadar burada bekleyecekmiş."
