27.Bölüm

7.9K 1K 623
                                    

Hayran Kurguda bu kez #2 olmuşuz 😙 Bir sıra daha üste mi kaysak? 😄

(Ella)

Yüzeye nefes alabilmek için çıktığımda bedenimdeki tuhaf değişimlerin devam etmesinin tedirginliğini yaşıyordum.

Asla akciğer solunumuna ihtiyaç duymadığımı, suyun altında sonsuza kadar solungaçlarım sayesinde kalabileceğimi biliyordum fakat ters giden bir şeyler vardı.

Taehyung, okyanusa geri dönersem solungaçlarımı yeniden kazanacağımı düşünmüştü ama yanılmış olmalıydı. Kaybolan solungaçlarımın yerine yenileri çıkmamıştı hatta bir tanesi daha kaybolmaya yüz tutmuştu. Bu durumda su altında daha fazla ne kadar yaşayabilirdim, bilmiyordum.

Gözlerimi kapatıp temiz havayı derin derin solumaya başladım ve birkaç saniye sonra gözlerimi yeniden açtığımda metrelerce ötede olsa da okyanusun yüzeyinde gördüğüm kuyruk ile birlikte hızla dibe daldım.

Köpekbalığı, hızlı hamleme rağmen peşime takıldığında önüme çıkan kayaya çarpmadan geçebilmek adına kıvrılarak süzüldüm fakat kayanın diğer tarafına geçerken kuyruğumu hızlı bir şekilde çarpmaktan kurtulamamıştım. Canımın acısı ile gözlerim yaşarırken saklanacak bir yer aradım ve kayanın alt kısmındaki oyuklardan birine girdim.

Burada olduğumu algıladığı halde beni bulamayan köpekbalığı sürekli kayanın etrafında dönüp dururken aly dudağımı ısırıyor, kuyruğumun acısının dinmesini bekliyordum.

Önceden aynı hareketi yapsam kendime zarar vermeden bunu başaracağımdan emindim. Vücudumu yeteri kadar hızlı hareket ettiremiyordum ve çabuk yoruluyordum.

Gözlerimden akan yaşlar okyanusa karışırken üzerimden çıkarmak istemediğim pembe geniş elbiseye baktım ve sonra bileğimdeki So Ra'nın bilekliğine.

Belki vücudumda hissettiğim değişimlerden kaynaklı olduğunu düşündüğüm güçsüzlüğüme rağmen kendimi mavi sulara ait hissedebilirdim ama döndüğümden beri burada mutlu değildim.

Okyanus kıyısındaki o evi özlemiştim. Jimin ve Jungkook'un didişmelerini, Hoseok ve So Ra'nın yansıttığı o sevgi hissini, Taehyung'un dipsiz bakışlarında gördüğüm Ella'yı özlemiştim.

İçimde biriken özlemi burada kimseyle paylaşamıyordum üstelik şimdi kuyruğumun acısı da üzerine eklenmişti. Her şey gün geçtikçe daha katlanılamaz oluyordu.

Kemirdiğim dudaklarımı serbest bırakıp ellerimi her gün biraz daha kaybolmaya başlayan solungaç yarıklarımın üzerinde gezdirdim. Taehyung'a bunları göstersem onunla kalmama izin verir miydi? Ya da hiçbir şey göstermeye gerek duymadan sadece onsuz yapamadığımı söylesem beni yanında ister miydi?

Bakışlarım hissettiğim çaresizlik duygusu ile kayanın etrafında dolaştı. Algılarım da artık eskisi kadar güçlü değildi. Köpekbalığı gitmiş miydi? Ya da bir yerlerde beni parçalamak adına pusu mu kurmuştu? Anlayamıyordum ki!

Usulca önce başımı çıkarıp etrafa göz gezdirdim ardından saklandığım yerden çıktım ve Judith'in daha önce almamı istediği şeyi bulmak için hızlı olmaya çalışarak yüzmeye başladım. Karada yaşayacaksam ihtiyacım olacağını söylediği şeyi bulacaktım.

.....

Elimdeki mavi seramik küre ile birlikte karaya çıktığımda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra yorgunlukla kendimi kumların arasına attım ve kuyruğumun kaybolması için kumların üzerinde birkaç kez yuvarlandım.

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now