18.Bölüm

8.6K 1K 557
                                    

(Taehyung)

Ellerimin yumuşak bir zemin üzerinde gezindiğini fark edip gülümsedim ve aynı zeminde yukarı doğru kaydırdığım parmaklarım bir engelle karşılaşınca kaşlarımı çattım. Parmaklarımı yeniden aşağı doğru kaydırdığımda göğsümde bir kıpırdanma hissettim ve akabinde yumuşak bir şey boynuma dokundu.

Gözlerimi hızla açtığımda üzerimde uyuduğunu fark ettiğim Ella'ya bakmak istedim fakat dudakları boynuma değdiğinden telaşa kapılmıştım. Kalp atışlarım hızlanmaya başlarken içinde bulunduğumuz durum hakkında kısaca düşündüm.

Ella üzerime uzanmış, bacakları bacaklarımın arasında sıkışmıştı. Nasıl olduysa bir eli benim belimin altında, diğeri göğsümün üzerindeydi. Benim ellerim ise az önce "kaygan zemin" diye düşündüğüm ama aslında Ella'nın geceliğinden içeri sızdırdığım sırtında duruyordu. Sanırım karşılaştığım engel de sütyen kopçasıydı. Ellerimi yavaşça oradan çekip derin bir nefes aldım. Yüzünü göremiyor olsam da hareket etmeye çalıştığımda saçları boynumu bir miktar gıdıklıyordu ve dudakları arada bir boynuma değiyor, nefesini boynumda hissetmek ise başımı döndürüyordu.

Anlaşılan yastıkları aradan kaldırmak çok kötü bir fikirdi!

"Ella!"

Boğuk sesimle acı çeker gibi bir kez daha seslendim.

"Ella!"

Ella üzerimde gerindiğinde bedenimizin teması yüzünden henüz ayılmamış olmasını umursamadan Ella'yı belinden kavrayarak yatakta ters döndüm ve üzerinden hızlı bir şekilde kalktım.

Önce tek gözünü ardından ikisini de açan Ella bana şaşkınlıkla bakarken gözlerimi kısa süreliğine kapattım.

"Ben banyoya geçiyorum, hazırlan da bir an önce çıkalım" derken özellikle Ella ile göz temasında bulunmamıştım.

......

Hep beraber geldiğimiz adresin bizi eski bir köşke getirmesi üzerine etrafa bir göz attım.

Yemyeşil bir bahçesi olan köşkün eski yapısı yüzünden kullanılamaz olduğu düşüncesine kapılmıştım fakat bir süre sonra biz kapıyı bile çalmadan bahçeye çıkan kadın ile birlikte bu düşünceme son verdim.

"Beni arıyor olmalısınız."

Kapıyı açıp direk Ella ve diğer kız üzerinde bakışlarını gezdiren kadının bahsedilen Judith olduğu ortadaydı. Otuzlu yaşlarında oldukça güzel ve alımlı bir kadındı. Uzun kahverengi saçları, bal renginde gözleri, bembeyaz teni ile oldukça göze çarpan biriydi. Öyleyse yaşlanmıyor olduğu bir gerçekti.

"Sizinle çok önemli bir konuda görüşmek istiyoruz" dediğimde kapıyı sonuna kadar açtı ve biz onun peşinden tek tek bahçeye geçiş yaptık.

Bizi köşke davet etmek yerine bahçedeki koltuklara yönlendirmesine şaşırsam da duruma uyum sağladım ve ikili koltuklardan birine oturup Ella'yı yanıma çektim.

"Yaklaşık bir aylıkken beni evlatlık vermişsiniz. Gerçek ailemin kim olduğu ve bana tıpatıp benzeyen bu kız ile bir bağımız olup olmadığını merak ediyorum. Bize yardımcı olacağınızı düşünerek size geldik."

Judith'in dudakları düz bir çizgi halini aldı ve başını olumsuzca iki yana salladı.

"Sizin birbirinizle asla karşılaşmamanız gerekiyordu."

Ella merakla " Neden?" diye sorduğunda Judith tekli koltukta öne doğru eğildi ve Ella'ya gülümsedi. "Senin okyanusta olman gerekiyordu. Neden buradasın? Üstelik konuşabiliyorsun ve bacakların var. Bu nasıl oldu?"

Blue Side ❧ VWhere stories live. Discover now