(Taehyung)
Düzenli nefes alış verişlerini hissettiğim Ella, göğsüme sokulmuş masumca uyuyordu. Beni izlemek için uykuya çokça direnmişti fakat başarılı olabildiği pek söylenemezdi. Yolculuğun ardından geçirdiğimiz yoğun bir akşamın üzerine bedeni yorgun düşmüş olmalıydı.
Ellerimden birini bel boşluğundan çekip saçlarına götürdüğümde hafif irkildi ve mümkünmüş gibi bana biraz daha sokuldu. Bir yere gidecekmişim gibi bana sımsıkı sarılarak uyumuştu.
Onu tekrar bırakırım diye hissettiği korku benim de canımı sıksa da ona tek kelime etmemiş birlikte uyuyabilmek için onu benimle birlikte yatağa çekmiştim. Onu bir daha bırakmayacağıma dair sözler verebilirdim ama bunu yapmak yerine hissetmesini istiyordum. Yanında ne kadar mutlu olduğumu ve onu bir daha bırakmayı göze alamayacağımı fark etsin istiyordum.Her zaman bir şeyleri kelimelere dökmek yerine davranışlarına yansıtan biri olmuştum.
Odaya sızan gün ışığı bakışlarımı anlık Ella'dan alıp duvar saatine bakmamı sağlarken derin bir iç geçirdim. Bulunduğum konumdan işe zamanında gidebilmek için hemen şimdi kalkıp hazırlanmalıydım. Gün doğana kadar kollarımda uyuyan güzelliği izlediğimden zor bir gün geçireceğimi tahmin edebiliyordum. Uykusuzken daha aksi biri oluyordum.
Yavaşça Ella'nın saçlarından elimi çekip beni saran kollarından sıyrıldım. Sessizce doğrulmaya çalıştığımda gözlerini aralayan Ella bir anda kolumu kavradı.
"Taehyung, nereye gidiyorsun?"
Uykulu sesi, zorla açık tutmaya çalıştığı gözlerindeki tedirginlik yüzünden duraksadım. Saçlarına parmaklarımı daldırırken eğilip yanağına üst üste birkaç öpücük kondurdum.
"İşe gitmem lazım." dedim. "Biter bitmez döneceğim. Ben dönene kadar iyice uyu ve dinlen."
Ella koluma daha sıkı tutunup bakışlarını benimkilere sabitledi.
"Kaça kadar saymam lazım?"
Sanırım Ella'ya birinin saatleri öğretmesi gerekiyordu.
"Saat beşte işten çıkıyorum altı gibi burada olurum. Jungkook'a şöyle sana saatleri öğretsin. Ayrıca So Ra'ya planı bildiğimden bahsetme."
Ella usulca başını salladığında kocaman gülümsedim ve bu kez dudaklarımı diğer yanağına birkaç kez bastırdım. Geri çekilmek için bir hamlede bulunduğumda yüzümü avuçları arasına hapseden Ella buna engel oldu. Dudaklarını usulca dudaklarıma bastırdığında gözlerim kapandı ve bir süre nefes almadan öylece bekledim. Beni ne kadar etkilediğinin farkında değildi ve ben en azından kendi evimize geçene kadar minik öpücükler ile yetinmeyi düşünüyordum. Zaten bu bile aklımı başımdan alıyordu. Dudaklarından tenime akan sıcaklık ile gözlerimi yavaşça açtım ve tuttuğum nefesimi bırakıp bakışlarımı gülümserken kısılan gözlerinden dudaklarına indirdim. Bir süre dudaklarında oyalanan bakışlarım mantığımı yok ettiğinden yüzlerimiz arasındaki mesafeyi minimuma indirip dudaklarına tıpkı onun yaptığı gibi minik bir öpücük kondurdum. Daha fazlasını istediğimin farkındaydım fakat ne ilk öpüşmemizi bu evde gerçekleştirmek istiyordum ne de işe geç kalmak.
Derin bir iç çekerek Ella'dan biraz uzaklaştım ve gülümseyerek onu izlediğimi fark ederek biraz daha geri çekildim. Resmen çekim alanından uzaklaşamıyordum.
"Ne istersin benden? Gelirken almamı istediğin bir şeyler var mı?"
Ella düşünür bir hâl aldı ve birkaç saniyenin sonunda isteklerini sıralamaya başladı.
