2.0

2.3K 167 86
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyinn ♥️♥️

Cengiz Asoğlu

"Adama bak, kantinin ortasında racon kesiyor."

Batuların evinde erkek tayfası olarak toplanmış muhabbet ediyorduk ve konu bugün yaşadığım saçma olaya gelmişti. "Sorma abi ya, bir de çok biliyor gibi konuşması yok mu?" Timuçin sinirle söylenerek, elindeki şişeyi sehpaya bıraktığında Batu onu cevapladı. "Bazen bu hallerini anlamıyorum, liseli gibi davranıyorlar."

"Yok, soydaşlarımızın yanında mahçup olduğundandır," Bana dönerek "Kusura bakma sen de Cengiz, Cihangir bazen manasız inatlaşabiliyor," diye devam eden Alpaslan'a bakarken alayla güldüm. Sanki sen farklısın. "Sorun yok, kendi gelip özür dileyemiyorsa sen iletirsin. Fakültede falan korkmasın gelsin yine yanıma."

"Korktuğundan değil de," diye açıklama yapacak oldu ki Furkan olaya müdahale etti. "Ya aman, kavga da kavga. Reisinizin konusu bittiyse sal bizi be Alpaslan, muhabbete kan doğradın!" Onu onaylayan kafalarla karşımdaki çocuk oturuşunu düzeltti. "Tamam tamam ama korkma falan yok yani."

Aynen amına koyayım, korkuyla ne alakası vardı? Olsa olsa haksız olmanın verdiği tırsma falan olurdu, tam da Cihangir gibilere yakışırdı bu da.

"Yarın Eskişehir maçı varmış, gider miyiz tüm ekip?" diye soran Berkan her ortamda bulunan ve futbol konuşarak bir iki kişiyi mutlaka kilitleyen o klasik tipti. "Yarın mekanda çalacağız yine," cevabını veren ilk Batuhan oldu, Furkan da onu kafasını sallayarak onaylamıştı. Timuçin elini omzuma attı. "Bizim kanımız sarı lacivert akar aslanım, EsEs sloganı falan atamayız. Yakışmaz."

"Oğlum Eskişehir zaten bu sene birinci ligten düştü, rakibiniz bile değil. Ne alaka?" diye isyan eden Berkan'a, Timuçin cıklayarak yakıştıramamış gibi baktı. "Bu ses tellerinden başka takımın adı tezahürat olarak çıktığı gün, söküp attırırım!"

Timuçin için bu hayatta iki kırmızı çizgi vardı: Eslem ve Fenerbahçe.

İyi ki Eslem takım tutmayacak kadar zeki bir kızdı da bir de Fenerbahçe'yi tutacaksın diye kızın ömrünü yemiyordu bu düşük zekalı yaşam formu. "Timuçin?" dedim aklıma gelen şeyle. Omzumdaki elini çekmeden "Buyur gülüm," demişti. Diğer elindeki bira şişesini de sallamayı bırakıp önündeki sehpaya koymuştu. "Ya Eslem'in babası Galatasaraylıysa?"

"Tövbe de oğlum," diyerek omzumdan elini çekti ve kulağını çekerek masaya vurdu. "Allah korusun, Fenerbahçeli o da ama futbolla çok ilgisi yokmuş. Konuşulmasını da pek sevmezmiş," Eliyle ağzına hayali bir fermuar çektikten sonra devam etti. "Yani onun yanında kanımız bir süre sarı lacivert falan akmayacak."

"Yakıştı mı Timuçin, hanımköylü olmuşsun sen de hemen." Batuhan alayla sırtına vurduğunda dertli ev arkadaşım, dirseklerini dizlerine yasladı ve ellerini birleştirdi. "Öyle deme oğlum, hele beni bir onlarla tanıştırsın, isterse tüm sezon hiçbir Fener maçını izlemem. Ahtım olsun!"

Verdiği aht sanki Eslem'in çok umurunda olurdu da, hemen derdi ki gel babamlarla artık tanış.

"Ah be oğlum, daha üniversiteye gelmeden yanıp bitmişsin sen. Ne olacak senin bu halin?" Batuhan'a döndüm ve "Aman maşallah de Batu, Eslem yokken de tanıyordum ben bu iti, evlerden ırak." diye söylendim. Timuçin aşk olsun der gibi suratıma bakıyordu ama asla umurumda değildi.

Ahu ile CengizWhere stories live. Discover now