4.6

2.2K 190 68
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebekler,
satır arası yorum>>>tüm watty özelliklerii ♥️♥️

Cengiz Asoğlu

"Munzur dağı silelenmiş gar ile of
Aram açık ela gözlü yar ile..."

Koridorda yankılanan ses ile derin bir nefes verdim ve çaydanlığı ocağa geri koyarak, sofraya oturdum. Timuçin ise dertli dertli türküyü söylemeye devam ederek mutfağa girdi.

"Eller bayram eder nazlı yar ile of
Benim ömrüm geçer ahu zar ile..."

"Günaydın Timuçin," dedim sesim ters çıkarken. "Sabah sabah canıma kast edesin mi geldi?"

"Günaydın gülüm," derken aynı anda da çayına şeker atmış ve karıştırmaya başlamıştı. "Sen o kadar efkarlısın ki arka fonda sürekli dertli türkü çalıyor zaten, dedim bari çalan müziği biz de duyalım. Haksız mıyım?"

Samimiyetsizce güldüm. "Haklısın, sağ ol." İki lokma yiyeceğim kahvaltıya da aram açık ela gözlü yar ile cümlesinin gölgesi düştüğünde yutkundum ve kopkoyu çaydan bir yudum aldım. "Gülüm zift gibi çay demlemişsin, beklemekten karardı mı, şeker doldurdum hala acı."

"Git aç biraz," dedim keyifsizce mırıldanarak. Timuçin ise umursamadan konuştu. "Kardeşimin gönül yarasından çayın bile tadı kaçmış, sonumuz ne olacak, vallahi hayırlısı."

"Elkızı dediğin Azrail dostu diyor türkünün devamında yavrum," Çatalı elime alıp, ağzıma küp küp doğranmış peynirlerden bir tane attım. "Sonum hakkında yeterince açık bir ipucu verdiğini düşünüyorum."

"Tövbe de," dedi hemen ve kulağını çekip, yumruğunu masaya bir iki kez vurdu. "Hem Ahu'dan Azrail dostu mu olur, kız Azrail sana gelse beni al diye önüne atlar."

"Tövbe de," diyen bu sefer ben oldum, aynı onun yaptığı gibi batıl inançlara sığınıp kulağımı çekmiş ve yumruğumu masaya da vurmuştum. Timuçin ise sırıtmış ve çayından höpürdeterek bir yudum almıştı. "Kendi canımdan geçerim de onunkinden geçemem diyorsun yani, vay anasını vay,"

"Sana da iyi eğlence çıktı," diye söylendim. Keyfim iyice kaçtığı için arkama yaslanmış, sadece çayımı yudumluyordum. "Ne eğlenmesi be gülüm, biraz yüzün gülsün diye uğraşıyorum."

Kafamı salladım, kızdığım falan da yoktu zaten. Benim kendime kızmaktan başka şeylere vaktim kalmıyordu, eğer sinirleneceksem önce kendimden başlıyordum, kendime sinirim de asla geçmediği için sıra başkalarına gelmiyordu.

Zaten bende öyle bir şans vardı ki, neyi sindirsem, üstüne yeni sindirelecek şeyler ekleniyordu. Olan oldu diyip hayata devam etmeye çalışıyordum, sevdiğim kızın sarhoşken bile hüzünlü bakan gözleri aklıma düşüyordu. Haklı sitemi kulaklarımdaydı devamlı, onu da silip atamıyordum.

İsmimizi yan yana gördüğüm o an, kaderin bana karşı bir oyun oynadığına inanmıştım. Panikle bürodaki yerimi Furkan'a verirken doğrusunu yaptığıma inanıyordum, Ahu'nun benimle olmak için fırsat yaratmaya çalışacağı aklımın ucundan bile geçmemişti.

Ben de fırsatı bir güzel tepivermiştim, şimdi ise yüzünü bir kez görmek için evlerinin olduğu sokakta volta atmaya kendimi baya yakın hissediyordum.

E işte, insanın yaptığı yanına kalmıyordu. Kızı üzmüştüm, hayat dönmüş ona yaptığımın katlarca fazlasını bir tokat haline getirip yüzüme çarpıvermişti. Feleğim şaştı derler ya, sarhoş bir kızın sitemi bana tam olarak bunu yapmıştı.

Ahu ile CengizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin