5.9

1.7K 198 23
                                    

Merhaba arkadaşlar,
Biz bu bebeğe veda etmekte biraz zorlandık. Üstünden zaman geçince de madem okuyucular bekledi, taslakta finale kadar yazıp öyle paylaşalım dedik.
Seri bir şekilde bölümleri atacağız, bundan sonra çok beklemeyeceksiniz.

Keyifli okumalar ♥️♥️

...

Cengiz Asoğlu

"Gel etme sevdiceğim
Sevdalık çok zor iştir."

Emniyet kemeriyle kendimi boğmayayım diye derin bir nefes verip sabır diledim çünkü Timuçin ile arkadaş olmak için çelik gibi bir sinir sistemi gerekiyordu.

Ayarsız bir pezevenk olduğundan hiçbir ruh halini duruma uyduramıyordu, üstelik üzgün olduğu anlarda ortamdaki herkesin de içini dağlıyordu.

"Aleme her gün bahar
Aşığa yazlar kıştır."

İçten bir ofladı, gözüm arka koltukta artık içi kıyılmaktan gözleri baygın bakan Ahu'ya kaymıştı. Hadi ben bunlara alışıktım, bu kızın ne suçu vardı? Abimin düğününe gelecek diye heyecanla hazırlanmış, ışıl ışıl bir gülümseme ile arabaya binmiş ve yarım saat içinde parça parça hayat ışığı sönmüştü.

"Ay güneşe kavuşur
Bize kavuşmak haram."

Yüksek Baltacı grubundan hemen sonra "Haram be," diye yükseldi Timuçin, eş zamanlı olarak da konsola elimi uzatmış ve müziği durdurmuştum. "Niye kapattın?"

"İçimizi dağladın be yavrum, düğüne gidiyoruz. Allah korusun cenazeye gidiyor gibiyiz," Ahu'yu dikiz aynasında işaret ettim. "Kızı da mahvettin."

Timuçin ona bakınca Ahu hemen yerinde dikleşip boğazını temizledi. "Hiç sorun değil, nasıl rahat edeceksen öyle yapabilirsin," dediğinde ise salak arkadaşım bu kibarlığı ciddiye almış "Ahu'nun bir sorunu yokmuş işte," diye de bana çıkışmıştı.

Normalde de pek zeki değildi ama her zaman söylediğim gibi, Eslem ile üç gün konuşmasa öyle büyük bir zeka düşüklüğü yaşıyordu ki, bu yaşa kadar nasıl geldiğini bile sorguluyordum. "Kız kibarlık yapıyor ayı," dedim biraz daha kısık sesle ama aynı arabada sesimi Ahu'ya duyurmamam elbette mümkün değildi.

"Yok-" diyecek oldu ki sözünü kestim. "Senin kıyılmadıysa benim kıyıldı, aşkının ızdırabına da başlayacağım şimdi."

"Siz ne anlarsınız ya? Sevdalık zor iş, düğüne gidiyorum ama aklım Ankara'nın barında!"

Derdini sikeyim dememek için dudağımı ısırdım, Ahu ise şarkıların enerjisinden sıyrılıp hafifçe öne gelmiş "Ne oldu ki?" diye sormuştu.

Benim mesai başlıyordu, muhtemelen de fazla mesai ücreti talep edeceğim kadar sürecekti.

"Sorma Ahu," dedi ama kızın cevap vermesini beklemeden devam etti. "Eslem bir sosyal sorumluluk projesinde yer aldı, o zamandan beri etkinlikten etkinliğe koşuyor."

"Etkinlik dediği de canlı müziğe gitme, ders çıkışında kahve içme falan." diye müdahale ettiğimde Timuçin hemen atladı. "Öyle ama kız kıza sanma sakın, erkekler hatta gayet yakışıklı erkeklerle."

"Tamam?" dedi Ahu ne var bunda alt metniyle. Arkadaşım o kadar dağ ayısıydı ki anlamaktan uzak kalmış, mana bile verememişti. "Ne demek tamam?"

"Seni rahatsız mı ediyor sosyal olması?" diye sorduğunda evrimini henüz tamamlayamamış arkadaşım "O nasıl soru? Kimi rahatsız etmez ki?" diyerek ortamda kısa bir sessizliğe neden olmuştu.

Ahu ile CengizWhere stories live. Discover now