5.1

2.3K 202 122
                                    

İyi akşamlar iyi akşamlar, yeni bölüme hoşgeldiniz sefalar getirdiniz. Şöyle oylarımızı alalım, yorumlarınızı da satır arasına buyur edelimmm. Keyifli okumalarr♥️

Ahu Özata

Cengiz ve arkadaşları kendini aşmıştı.

Yok emindim artık, Batuhan Nisan'ı delirtmişti, ben de arkadaş kontenjanın da olduğum için aynı hisleri paylaşayım istiyordu. Aksi halde havuzda bu kadar çıplak bir fotoğraf paylaşmasının hiçbir mantıklı yanını göremiyordum.

Hayır bir de sabahın köründe kalkmış ve bu havada yüzmeye gitmişlerdi. Hadi gidiyorsunuz onu anlıyordum ama ıslak saçlarla havuzda seksi seksi poz vermenin lüzumu var mıydı?

Hiç mi düşünmüyordu bu Batuhan ya, Ahu görürse kıskanır empatisi yapmak bu kadar mı zordu? Bir de ona kader ortağım deyip Nisan'ın gözünde yüceltmeye çalışıyordum. Maldım mal. Enayinin önde gideniydim. Cenk Özata'nın ablası olmaya fazlasıyla layıktım.

"Bu nasıl fizik ayrıca?" Kendi kendime söylendim, sinirlensem de ekran görüntüsü almayı ihmal etmemiştim. Ekranı açıp Cengiz'i yakınlaştırdım, göğüs kısmını büyültebildiğim kadar büyüttüğümde yüzümde asalak bir sırıtış hakimdi. "Off, acayip iyi."

Aklıma gelen fesat düşünceler yüzünden bir anlık odağımı kaybettim, gözlerimi kapatmam müstehcen içeriklere malzeme çıkarttığı için kendi kendimi kınamıştım. İşte tam da bundan bahsediyordum, ben böyle düşüncelere kapılabiliyorsam herkes aynısını yaşayabilirdi.

Tamam Ahu, yeter artık düşünme sapık sapık şeyler diye kendimi yatıştırmaya çalıştım. Muhtemelen reglin verdiği o yükselen hormonal değerlerimin de bu sapık düşüncelerde etkisi vardı ama durduramıyordum.

İşin kötüsü bu fotoğrafı gördüğümden beri değişik hisler aynı anda vücudumda yer edinmişti. Gözlerimin bayram ettiği doğruydu ama kıskançlık da bu bayram son bulsun diye saatleri sayıyordu.

Üstümdeki örtüyü tekmeler gibi attım, Cengiz bu yatakta uyuyalı bir hafta geçmişti. Beni yalnız başıma uyanmaya mahkum edip erkek erkeğe havuzda sürtmeye gidiyordu. Ben bunu teşhircilik olarak görüyordum, suçtu. Suç.

"Edep biraz ya, nerede yaşıyoruz?" Kıskançlıktan kasılan kalbim ve sırıtan suratımla salona geçtim. "Günaydın çiçeği burnunda çift, artı Sare."

Artık tamamen böyle konuşuyordum, şu bir haftayı burnumdan getirdikleri için inanılmaz kinlenmiştim. Zihnimi Cengiz'in benden nefret ettiği birçok ihtimalle doldurmuşlardı, çöpçatanlık yaparak da hayatıma başka bir erkek sokmanın peşindeydiler. "Günaydın platonik."

Sare benim bu çiçeği burnunda evli çift lafıma bana kalırsa biraz uyuz oluyordu. Hankişi'ye karşı duygularının varlığını alttan alta hissetmeye başlamıştım, böyle ufak tefek yemlerle de nabız yokluyordum. Nisan ise ayakta uyumaya devam ediyordu. "Ne yaptınız ben uyurken, talip buldunuz mu?"

Masaya oturur oturmaz reçelli ekmeğe sarıldığımda Nisan ve Sare'nin birbirine manalı manalı baktığını yakaladım. Bir haltlar karıştırıyorlardı ama çözememiştim. Çalan zil sorumu cevaplamasa çözmede belki geç de kalırdım.

Sare "Bakalım kim gelmiş?" diye mutluca kapıya koştu, beklemeden açtığında ben de oturduğum konum yüzünden arkama dönmüş ve geleni görmeye çalışmıştım. Cengiz sarhoşken bu eve gelebildi diye içimde hep umut taşıyordum galiba, "Hoş geldin Furkan." lafını duyunca baya bozulmuştum.

Ahu ile CengizWhere stories live. Discover now