5.3

2.9K 260 227
                                    

Oylarınız ve yorumlarınız için çok teşekkürler, keyifli okumalar diliyoruz ♥️

Cengiz Asoğlu

Bomboş bir yerde, siyah zeminin üstünde, kollarımda küçük kalmış kızla dans ediyordum.

Çalan müzik, tutturduğumuz ritim, hepsi silikti. Odağım, bedenini bana yaslamaktan çekinmeyen, göğüsleri gövdeme değdikçe bana iç çektiren kızdaydı.

Ahu'da.

Derin göğüs dekoltesi ile sergilemekten korkmadığı bedeni, bakışlarımı aşağılara kaydırmam konusunda oldukça tahrik ediciydi. Yine de ufak bir tebessüm ile kıvrılan kırmızı dudaklar, beni güvenli bölgede tutmaya şimdilik yetiyordu.

İlerisi için yanıp tutuşan tarafım, belindeki elim yardımıyla vücudunu, vücuduma ufacık bir boşluk kalmayacak şekilde yasladı. Ahu derin bir çekti, onun aldığı nefes benim içimdeki bir şeyleri harladı, yükselen duygu ile bu sefer ben derin nefes vermek zorunda kaldım.

Omuzlarımda duran elini enseme çıkardı, yaptığı baskı ile hafifçe ona eğilmiş, yüzündeki imalı sırıtışa karşılık "Tehlikeli hareketler," diye mırıldanmıştım. Dudakları biraz daha yukarı kıvrıldı, ela gözlerinde daha önce birçok şey görmüştüm ama şu an, kendi içimden taşan istekten başka hiçbir şey göremiyordum.

"Öyle mi?" diye sordu fısıldar gibi, kafamı olumlu anlamda salladım. "Ne kadar tehlikeli?" derken dudaklarımız arasındaki mesafeyi iyice kısaltmış, nefesinin dudaklarıma çapmasına neden olmuştu.

Onun için yapması basitti ama benim için dudaklarımda belli belirsiz hissettiğim nefesi, kendimi durdurmak için kastığım vücudumu sanki duvara çarpmış hissiyle kıvrandırmıştı. "Çok," dedim sadece, uyarmak istiyor gibi.

Bu ana nasıl geldik, Ahu'nun bedeninin sıcaklığı ne ara bedenime bu kadar yakın hale geldi, ben sarsılmadan nasıl onu kollarımın arasında tutmaya devam edebildim, hiçbiri yoktu.

Sadece Ahu, öpmek istediğim dudakları ve sırasını bekleyen diğer tüm isteklerim vardı.

"Beni çok bekletiyorsun," diye mızmız bir edayla dudak büzdü, eş zamanlı ben de derin bir nefes çekmiştim içime. Belindeki elim benden bağımsız hareket ediyordu, kolum tamamen belini sarıp, onu hafifçe yerden yükselttiğimde güldü.

Tenini hissetmek istiyordum, belini açıkta bırakan kumaşın geri kalanı da manasız geliyordu. Gözlerim tüm yüzünde dolaştı, dudakları aralanmıştı ve gözleri kapanmak istiyor gibi ara sıra ela hareleri gizliyordu, benim ise bu manzara karşısında kalbim daha önce hissetmediğim kadar yoğun bir duyguyla kasılıyordu.

İstek, diye düşündüm. Öyle büyük bir istek ki mücadele etmeye ne gücüm yeterdi, ne de öyle bir isteğim vardı. Benliğimi sızlatacak, ona değmediğim her an aklımla oynayacak kadar büyük bir his.

Tutku.

Tüm ölçüleri, sınırları, engelleri aşan o güçlü istek.

Dudaklarımız arasındaki mesafeyi daha fazla sabit tutamamıştım, zaten şu ana kadar bile aklımı oynatmama sebep olabilecekken, kendimi tutabilmiş olmam ödül gerektirirdi.

Dudaklarım, dudaklarını kavradığında bana daha sıkı tutunduğunu hissederek, diğer elimi de sırtına çıkardım ve yavaş hareketlerle omzuna, oradan da boynunu sarabildiğim bir noktaya getirdim.

Onu öpmediğim tüm zamanlarda, gösterdiğim irade şimdi tadına varırken, daha da büyük bir şey gibi görünüyordu gözüme. Nasıl olurdu da yan yana geldiğimiz her an tutup dudaklarını dudaklarıma hapsetmezdim, nasıl dayanıp direnebilirdim?

Ahu ile CengizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin