❄ 16. BÖLÜM ❄

2.7K 296 38
                                    

Söylenenlere gençlerden ilk gülen Poyraz oldu.

"Bu seferki cidden saçmaydı."

Adam öldürdü, dediğinde daha gerçekçi anlatıyordu ama şimdi Ceyhun iyice zıvanadan çıkmıştı. Arkadaşını ilk defa bu kadar korkmuş ve çaresiz görüyordu. İnanmak istemiyordu fakat Ceyhun'da ki değişikliği gördükçe bir şeyler yaşandığını da inkar edemiyordu.

"Çok sessizdi. Başta acı çektiğini düşündüm. Sonra saçları bir anda bembeyaz oldu. Gözleri kıpkırmızıydı. İrileşti. Noah'ı büyüledi sanki. Ona sesleniyordum ama beni duymuyordu. Ardından ağzı yavaşça açıldı Mehir'in. Noah'ın çenesini tuttu. Gözlerini onun gözlerinden ayırmazken, Noah'ın ayrılan dudaklarından bir alev topuna benzer bir şey çıkardı. Onu içine çekiyor gibiydi."

Yutkundu Ceyhun.

"O Noah'ın ruhunu yuttu."

"Bu kadarı yeter," dedi Nolan. Fakat Ian Ceyhun'u dinlemek konusunda ısrarcıydı.

"Noah cansızca yere yığıldı. Ten rengi koyulaşmıştı. Sonra Mehir hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalktı. Ellerinden ateşler çıkıyordu. Avuçarını Noah'a doğrulttu. Noah parçalara ayrılırken Mehir bambaşka bir canlıya dönüştü. Ayakları kaybolmuş, yerini büyük ve kalın bir kuyruğa bırakmıştı. Biliyorum çok saçma. Anlattıklarımı aklınız almıyor ama yemin ediyorum gördüklerim çok daha fazlasıydı. Onu parçalamaya bir bakışı yetti. Dokunmadı bile. Gözlerinden ve ellerinden çıkanları görseydiniz eğer-"

"Yani?" diyen Nolan, duymak istemediği sonu bir cümle ile kesti.

Kafasını yerden kaldıran Ceyhun, önce Arden'e ardından da Nolan'a baktı. 

"Ruhunu yuttu onun. Onu öldürdü!" 

Kafaları iyice karışan adamlardan birisi olan Ian, yine duygularına yenik düşüp bir kahkaha attı.

"Ve sende bu saçmalığa inanmamızı bekliyorsun?"

Ian, kaşları çatılan Ceyhun yeniden sinirleneceği vakit Nolan ve Arden'e hitaben konuştu.

"Bu kadar saçmalık yeter. Bilim aşırı derecede gelişmiş olabilir fakat henüz kimsenin ruhunu emen yaratık yaratmadılar. Başka bir gezegenden olduğunu iddia etsen, Asperatus böyle birisini kendi topraklarında barındırmaz. Şimdi. Eğitmeni bekletmeden ringe geçelim. Yeterince geç oldu."

Nolan, yüzündeki zafer kazanmış gülümseme ile Ian'ı takip ederken bu gülüş Arden'in gözünden kaçmadı. Son bir kez daha uzaklaşan Poyraz'a ve halen yerinde duran Ceyhun'a baktı Arden. Arkasını dönüp gidecekken Ceyhun'un "Dikkatli ol," sözüyle biraz durakladı fakat yine de onu umursamadan Ian'ın peşine takıldı. 

İşler iyice tuhaflaşmaya başlamıştı.

Ian, Nolan ve Arden ringin bulunduğu yere geldiklerinde çoktan derse başlamış olan Oyuncu ile karşılaştılar. Oyuncu onlara bir şey dememiş, yalnızca kötü olduğunu düşündüğü bir bakış atmıştı.

"İnebilirsiniz gençler."

Oyuncu kolundaki saate bakarken bir yandan da sırada kimi çıkaracağını gösteriyordu. Aslında bugün ilk gün olduğu için üzerilerine fazla gitmemesi lazımdı ancak onları en kötüye alıştırması gerekiyordu. O böyle görmüştü kendi dünyası Patvora'da. Ne Asperatus'ta ne Nifelyum'da ne de Aspendos'da olması hiçbir şeyi değiştirmezdi. Zalim olmaz ve uysal davranırsa karşısındaki de bir o kadar gevşek olurdu. Sıkacaksın ki yeri geldi mi boğulup etrafına saldırsın. 

"Nolan! Çık ringe."

Pes denecek kadar kalın olan sesiyle, Nolan'ın kardeşi olduğu gerçeğini unutan Oyuncu, onun konuşmadığı sürece kendisini andıran bedeni ve hareketleri ile ringe çıkışını izledi. Ardından da "Arden, sen de," dedi, sarı saçlı genç adama. Onun için elli kişinin ismini ezberlemek pek de zor olmamıştı fakat diğerleri aynı fikirde değildi. Eğitmenlerini bir anda, dahi ilan etmişlerdi.

Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now