❄ 70. BÖLÜM ❄

1.6K 205 28
                                    

Şaşkın bakışlar ifadesizliğe büründü. Melanie bunu fark ettiğinde daha açıklayıcı olmaya çalıştı fakat ne yaparsa yapsın, Bayan Hemmings'in talimatı gereği ile gerçekleri tam anlamıyla izah edemiyordu. Üstü kapalı bir şekilde açıklama yapmasını ve Mehir'in kesinkes yanına gelmesini istemişti. Bu yüzden zorlanarak da olsa devam etti.

"Çünkü amaçlarımız aynı. Çünkü bu amaç uğruna attığımız her hedef benzer. Bizler de insanlar gibiyiz. Bizim de tek istediğimiz hür bir şekilde dünyada barınabilmek. Kimseden tek bir ön yargı almadan nefes alabilmek. Sizin aksinize, bizler yüzyıllardır tutsağız ve yine sizin aksinize bizler dünyada barınamıyoruz. Evet. Belki var görünüp burada, dünya üzerinde yaşıyoruz ancak kafesteki bir kuştan farksızız."

"Anlamıyorum," diyerek Kira'nın yanında yer edinen Doris'di. Ellerini saçlarına daldırıp bezgin bir nefes üfledi. "Önce uzaylılar. Sonra siz. Bu dünyanın gittiği yer neresi. Burası bizimdi. Oysa şimdi... Tanrım! Halimize acıyorum."

"Hayır." Dedi sertçe Ceyhun. "Dünya yalnızca sizin değil. Onu kendi malınız gibi sahiplenmeniz ve bizi ufacık bir deliğe sokmanız sizi bu noktaya kadar getiren."

Genç kız kaşlarını çattı ama bir şey diyemedi. Her ne kadar bu oğlandan nefret etse de, haz etmese de, hatta varlığına bile katlanamasa da haklıydı. Sonlarını kendileri yazmıştı.

Hannah, Doris'teki sessizliği sezip devam etti. "Şimdi ne olacak?" dediğinde en az kendisi kadar, diğerleri de bu sorunun cevabını merak ediyordu.

"Dediğim gibi. Mehir'i aramızda görmek istiyoruz. Arkadaşınızı yalnız bırakmak istemiyorsanız, bizimle gelebilirsiniz. Bayan Hemmings'in her şeye bir çözümü vardır."

"Baksana." Dedi, Nolan kuşkucu bir ses tonuyla. Uzun bir aradan sonra konuşması hem Mehir'in hem de Oyuncu'nun dikkatini çekmişti. "Buraya Mehir'i almak için geldiğinizi iddia ediyorsunuz ama o zaman Ceyhun'un da Mehir'in kimliğinden haberdar olması gerekmiyor muydu? Peki ya siz? Nasıl sızdınız Asperatus'un içine?" Ardından kaşlarını çattı ve net bir şekilde düşüncesinin altını çizdi. "Eğer Mehir için gelmiş olsaydınız, en başından her şeyin farkında olurdunuz."

"O haklı." Diyerek araya girdi, Poyraz. "Ceyhun'un bir kez olsun oraya gönderilmiş bir ajan olduğu kanısına varmadım. Hangi ara öğrendi tüm bunları? Önceden 28. Bölge'de yaşıyordu ve orada bir ailesi vardı."

İsimsiz, Poyraz'a hak vererek başını salladı ve "Raporlarını inceledim. UFA gibi bir şeyden söz etmiyordu. Basit bir bölgede yaşayan gençti."

Uzun zamandır oturmakta olan Kira ayağa kalktı ve düşünürken aklına bir şey gelmiş gibi bir anda öne atıldı. "Belki de bu UFA dedikleri şey oldukça gizemli bir şeydir. O yüzden da kamufle olmuşlardır."

Doris gözlerini devirdi. "Tabii canım," dedikten sonra parmağı ile Ceyhun'u gösterdi. "Bu yüzden de Mehir'e karşı tam bir şeytan kesildi."

Etraftaki bilgi kirliliğini fark eden Oyuncu, hafif bir ikaz ile kalabalığı susturdu ve Melanie'ye döndü.

"Şu işi en başından, anlaşılır bir şekilde anlatsan iyi olur çünkü zaman aleyhinize işliyor ve emin olun..." Başı kısa bir süreliğine Ceyhun'a çevrildi fakat hemen sonra yeniden Melanie'ye yöneldi. "...geçen her bir dakikada size olan iyi niyetim, art niyete dönüşüyor. Eğer bu rahatlığınız, senin deyiminle basit bir uzaylı ya da eğitmen olmamızdan kaynaklıysa, şunu bilmenizi isterim. Daha fazlasıyız. İşini çabuk tut. Yoksa değil Mehir'i yanınıza almayı, buradan ufacık bir taş parçası bile almanıza izin vermem. Bununla da kalmaz, aldığınız her nefesi dar ederim. Bu yüzden hemen şimdi geçerli bir açıklama istiyorum."

Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now