❄ 18. BÖLÜM ❄

2.9K 289 68
                                    

Mehir'i ayıltmaya çalışırken yanına gelen Nolan'ı, sağ kolu Ian'ı, Arden'i ve birkaç kişiyi daha gözü görmüyordu Oyuncu'nun. Kızın uyanması için sürekli ismini tekrarlıyordu ancak Mehir hiçbir tepki vermiyordu. Daha fazla dayanamayarak Mehir'in bacaklarından tuttu ancak tam kucağına alacağı sırada koluna Nolan dokundu.

"Onu Felix'e götüreceğim. Sen işine dön." 

Nolan'ın yüzündeki nefrete dikkatle baktı. Hangi hakla kendisine emir vermeye kalkıyordu. Kaşlarını çattı Oyuncu. Kardeşinin öfkeli yüz hatlarına aldırmadan sinirle bakarak Mehi'i kucağına aldı ve ayağa kalktı.

"Ian, diğerlerini odalarına yolla."

Ian'a değil de, Nolan'a bakarak kurduğu cümleden sonra, kolları arasındaki Mehir ile adım adım uzaklaştı. 

Nolan, abisinin sert tutumu karşısında bir süre yerinden kıpırdayamadı. Mehir'in kendisinden uzaklaşışını şaşkınlıkla izledi. Ağır ağır kendine geldiğinde gözlerini kıstı ve bir çırpıda ayağa kalktı. Oyuncu'nun önüne geçtiğinde yalnızca Mehir'in baygın yüzüne bakıyordu.

"Bırak onu."

Oyuncu, karşısında duvar ören kardeşine sert bir bakış attı. Mehir'in ürküp ürkmemesi umurunda değildi. Onun yüzünden yeterince gerilmişti ve halen açıklaması gereken olaylar vardı. Tüm bunlarla uğraşması gerekirken bir de kardeşine laf anlatacak değildi.

"Burada emirleri ben veririm! Çekil."

Nolan ısrarcıydı. Önünden çekilmedi.

"Onu sorguya çekeceğini biliyorum. Bir çıkarın olmadan kimse için kılını kıpırdatmazsın sen."

Oyuncu derin bir nefes aldı.

"Evet. Onu sorguya çekeceğim. Gerekirse ceza da vereceğim. Kimse de kararlarımı sorgulamayacak. Burada yetkili siz değil, benim. Bunu aklınıza iyice kazıyın."

Diğerlerine baktı. Yüz ifadesi ürkütücüydü.

"Yerime geçmek isteyen var mı?" 

Nitekim kimse de cevap veremedi. 

"Güzel," dedi Oyuncu ve ardından onlara aldırmadan yoluna devam etti.

Fakat arkasından gelmeyi kesen Nolan, susmak bilmiyordu.

"Bu iş burada bitmedi abi. Bu iş burada bitmedi."

Oyuncu, kendisine bakmakta ısrar eden kalabalığı umursamadan en üst kata çıktı ve odasının kapısını çevik bir hareketle açtı. 

Bu bücürle, generalden önce kendisi konuşacaktı. Aptal değildi. Konuşmayan, kimse ile iletişime geçmeyip asosyal tiplemesi takınan Mehir, kesinlikle normal değildi ve bu karakterin altında korkunç bir kişilik yatıyordu.

Kendi yatağına Mehir'i nazik olmaya çalışmadan sertçe bıraktığında kızın ağzından acı bir inleme kaçtı. Tereddütle gözlerini kıstı Oyuncu. Ardından baygın haline geri dönen kıza arkasını döndü. Kısa bir pişmanlık yaşasa da umursamadan karşısındaki tekli koltuğa oturdu ve uyanmasını bekledi. 

Mehir.

O farklıydı. Henüz on dokuz yaşında olmasına rağmen gençlere özgü ani iniş çıkışları yoktu. Hareketleri yavaştı. Hiçbir şey için acele etmiyordu. Gözlerindeki ışık sönmüştü. Hareketlerinde hafif bir dalgınlık bile yakalayamıyordu.

Bir tane bile anısı yok muydu bu kızın?

Derin bir nefes alan Oyuncu, Mehir'in yüz hatlarını incelemeye başladı. 

Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now