❄ 75. BÖLÜM ❄

1.8K 187 40
                                    

Mehir, beyninden tonluk bir balyozla vurulduğunu ve aklının bulandığını hissetti. Hatta o kadar bulanmıştı ki, bir ara akıp akmadığını bile düşündü. Tüm bunlar yeterince karışık ve anlaşılmazken, her gün, hatta her saat yeni bir şeyle birlikte tekrar sarsılıyordu. Dayanılır gibi değildi.

"Ruh çarkı çalışırken, geçmişteki ve gelecekteki ruhları bağlar. Aynı zamanda başıboş ruhları belirli paradokslara dağıtır. Bazen yeni paradokslar açtığı gibi, bazen de ruh çarkını çalıştıran kişiyi, ruhlar için açık hedef haline getirir. Mary için bu avantaj iken, Venatus için bir işkence."

Mehir'in kaşları adeta anlamıyorum diye bağırarak kalktı. Bayan Hemmings ise kendisine bile karışık gelen bu olayı anlatırken en az Mehir kadar darmadağındı.

"Benim zamanımda ruh çarkı çalışırken geçmiş ve gelecek birbirine bağlandı. Bu da yeni bir paradoks açtı. Herephia var olurken, ruhların dağılması gereken paradokslar kayboldu ve kontrolleri bana devredildi ve ne mümkün olmasa bile, zamanın geriye akmasını sağlayabiliyordum, ne de geleceğin devam etmesini. Ölmüştük. Belki bir hayat sunulmuştu ama ölmüştük. Herephia adeta zamansız bir dünya olarak ellerime bırakılmıştı. Hala öyle ve o geceye kadar da her şey denetimim altındaydı. Ancak Ceyhun ile seni yanıma almak istediğim o gece, sen farkında olmadan ruh çarkını çalıştırdın. Ruh çarklarının çalışabilmesi yoğun enerjinin yanı sıra, psişik bir güç gerekir. O çarkı korkun çalıştırdı Mehir. Çarkı açarken, kapanları kapadın."

Çarka anlam veren ama diğerinden bir şey çıkaramayan genç kız tereddütle "Kapan?" dedi.

"Ruh Çarkı, sen ve o insan arkadaşlarının sandığı kadar basit bir şey değil. Sayısız kapanla korunur. Dolayısı ile onu bir insanın açabilmesi imkânsızdır. Sen, ben ve Ceyhun gibi aurası güçlü, enerjisi yüksek farklılar çalıştırabilir."

Mehir, başını sallamakla yetindi. Bir şeyi yavaş da olsa anlıyordu artık. Tabii tam anlamı ile çözebilmiş değildi.

"Canlarını aldığın insanları hatırla. Ruhları her seferinde yakana yapışıyordu ancak sana zarar veremiyorlardı. Sebebi işte bu yüzden. Onlar sana muhtaç Mehir. Senin onlara muhtaç olduğun kadar."

"Bu özellik," dedi Mehir, ne diyeceğinden emin olamayarak. "Benim özel olduğum anlamına mı geliyor?"

"Mehir," diyen Bayan Hemmings, ellerini masanın üzerinde birbirine kenetlemişti. "Sen benden sonra ruh çarkını çalıştırabilen ikinci kişisin. Eğer ki, güçlerinin farkında olmadan böyle bir şeyi yapabildi isen bilincinde iken neler yapabileceğini düşün. Farklılar için bir umut, evren için açık bir tehditsin. Asperatus'un elleri, ismin deftere yazıldığı an yakana asıldı."

"Beni öldürdüğü zaman eline ne geçecek? Mutlak hâkimiyet elinde olduğunda ne yapacak?"

"Korkarım, seni öldürmek istediğinden emin değilim."

"Nasıl?" dedi genç kız irkilerek. "Diri diri mi işkence edecek yoksa?" Bu düşünce kanını dondurmaya yetmişti.

"Bir güç, bir güçle savaşırsa eğer, içlerinden birisi yok olur. Ancak," Kıstığı gözleri Mehir'i buldu. "Bir güç, bir güçle birlikte olursa, işte o zaman kuvvet doğar."

"Bu, bu-" Mehir dehşet içinde ayağa fırladı. "Aman Tanrım." Bacakları bilinçsizce odanın içini turlamaya çıktığında Bayan Hemmings de ayağa kalkmıştı.

"Mehir, sakin ol." Dedi korku içinde sağına soluna bakan kıza.

"O lanet olası şey, beni değil, Mary'i istiyor! Hayır. Bu anlattıklarının hepsi yalan. İnanmıyorum. Beni istemiyor. İstiyor olamaz."

Asperatus Nevm ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin