❄p r o l o g ❄

22.2K 903 410
                                    

Gözleri ön yargı ile perdelenmiş zavallılar. Geleceğin inşasında yer edinen tozlu parmaklarını, kanla boyayacaklar.

yeşil ruh

Aksakallı bir dedenin hiç üşenmeden rüyanıza girip "Sevgili yavrum, sen diğer insanlardan farklısın," demesi kadar saçma ve klişe bir şey varsa eğer, şüphesiz o da benim diğer insanlardan farklı oluşumdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aksakallı bir dedenin hiç üşenmeden rüyanıza girip "Sevgili yavrum, sen diğer insanlardan farklısın," demesi kadar saçma ve klişe bir şey varsa eğer, şüphesiz o da benim diğer insanlardan farklı oluşumdu. Bakınız. Ciddi anlamda, yirmi dört yıllık hayatımda görüp görebileceğim, en feci klişenin dibine vurmuştum. Hatta vurmakla kalmamış, ağzım ayık bir şekilde komodinin üzerinde uzanıyordum.

Tuhaftı.

Yaşadığım şeyler gerçekten tuhaftı.

Ben ki dünyanın en işsiz adamı Ashrita Furman kadar işsiz bir insanken, bir anda dünyanın merkezine oturmuş ve evrenin ortak sorunu haline getirilmiştim. İşte buna akıl erdirebilmek için insanın filozof olması ve tamı tamına 345754564 dalda, tabii o kadar dal varsa, doktora yapması gerekirdi.

Aslında yaşadığım sorunlar, her ergenlik dönemindeki bireyin başına gelebilecek olan basit sorunlardı. Yeni, sosyal ve çılgın bir arkadaş çevresi edinme, sigara ve alkole karşı tuhaf eğilim, okulda ezik düşmemek için önüne gelene tepeden bak politikası, başına kukuman kuşu kesilen aileden ani bir uzaklaşma, kimse beni anlamıyor duygusallığı ve ortaya çıkan çılgın hormonlarını erkek arkadaşının üzerinde deneme...

Tanrım... Kesinlikle normal bir ergenlikti.

Tabii, fazlalığı ve beyni arasında ilişki kurmayı meslek haline getiren şeref yoksunu eski sevgilim Daniel Collins'i hesaba katmaz isek söylediklerim tam da geçirdiğim gençliğimdi.

Basketbol takım kaptanı Neil'in partisinde, aklı sıra eşek şakası yapıp beni bodrum katına kilitlemiş olması dışında idare edilebilir sevgiliydi. Fakat söylediğim gibi Daniel akılsızın tekiydi. Arkadaşı Neil'in babasının bir katil olduğunu hesaba katamamış ve beni bir kadın cesedi ile tüm gece bodrum katında yalnız bırakmıştı.

O kadına dair hatırladığım tek şey; isminin Annabelle Mary Evans olmasıydı.

Her ne oldu ise de, işte tam olarak o geceden sonra hayatım tıpkı bir buz pateni gibi üstünkörü kaymış, amaçsız bir yolculuğa çıkmıştı. Bu yolculukta kendisine üç arkadaş edinmiş ve kişiliklerini zenginleştirmişti. Artık yalnız kalmayacaktı. Evlenecek ve on iki çocuk yapacaktı.

Elbette dalga geçiyorum.

Daniel benim hayatımı mahvetmişti. Çoklu kişilik bozukluğuna yakalanmamdaki ilk etken olan Annabelle'in ortaya çıkışına sebep olmuştu. Daha sonra bir parmağı olmasa da Harry ve McQuenn'in doğuşu gerçekleşmişti ve ben ağır ağır tükenmeye, içimdeki kişilerle geçinememeye başlamıştım.

Tanrı Aşkına! Ben JiWei ile zor geçinirken üç kişi ile daha nasıl anlaşacaktım? Beni bilmem ama Harry kesinlikle çekilmez bir kişiydi. İntihar eğilimleri vardı ve tanıştığı herkese kafa atmadan ortamdan uzaklaşamıyordu. "Ben bir erkeğim," triplerine hiç girmiyorum. Annabelle ise ona nazaran daha temiz ve duygusal bir kızdı. Olur olmadık her şeye ağlardı. Mutluyken, üzgünken, kızgınken, şaşkınken... McQuenn ise kendisini İngiltere Kraliçesi sanıyordu. Hatta bu yüzden tamı tamına yedi sabıkam vardı.

İşin daha da tuhaf olan yanı, ben kendimle barışmış ve bütünleşmiştim. Bedenimdeki diğer insanları sorun etmiyordum. Fakat ailem benim aksime oldukça endişeliydi. Doktorların da söylediği üzere Harry kendi kendine zararı seviyordu ve bir gün emeline ulaşıp beni yok edecekti. Bana göre bu sorun teşkil etmese de ailem için katlanılması güç bir durumdu ve acilen tedavi olmamı istiyorlardı.

Babam, bunun için arkadaşı Asperatus ile görüşmüştü. Adamın tam adını hatırlamıyorum ama lakabımı yanılmıyorsam buydu. Denilene göre 13. Uyku adlı bir proje üzerinde çalışıyormuş ve eğer beni bu projede kullanırsa iyileşme ihtimalim varmış.

Proje uygulaması gereği uyumam gerekiyordu. Yani gerçekten uyuyacaktım. Tıpkı komaya giren ve fani hayattan kopan insanlar gibi. Sanırım bu ölüm ile yaşam arasındaki o ince ipte yürümek gibi bir şeydi.

Korkmuyor değildim. Hatta ödüm patlıyordu.

Doktorum Andreas bu sorunu çözeceğini söylüyordu. Uyutulmamam için elinden geleni yapacaktı. Onu seviyordum, onu gerçekten çok seviyordum ve bu bana güven veriyordu. Fakat elinde olmayan sebeplerle uyutulur isem de beni yalnız bırakmayacağına dair sözünü almıştım. Onsuz bir dünyada gözlerimi açmak istemiyordum.

Çünkü tüm bu garip olayların başıma gelmesinin asıl sebebi olan o cesetti. Andreas da bunu biliyordu. Annabelle'in bir kişilikten daha fazlası olduğunu biliyordu.

Kırk yıl düşünsem söylemeyeceğimi bildiğim şey doğruydu. Aksakallı dede, söylediklerinin tam da üzerine basmıştı.

Kafamın içerisinde biri vardı. Gerçek anlamı ile oradaydı. Fakat ben o değildim.

Ben farklıydım ve her farklı fantastik yaratık gibi dünyayı kurtarmayacaktım.

Ben, Bei JiWei. Önce insanlığın, ardından da bu dünyanın sonunu getirecektim.

 Önce insanlığın, ardından da bu dünyanın sonunu getirecektim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now