❄ 23. BÖLÜM ❄

2.2K 260 27
                                    

Hannah, takım kıyafetlerini askılığa çoktan asmış, yatağında uzanıyordu. Doris, Mehir'den istediği ve güç bir şekilde aldığı kağıt parçasına bir şeyler çiziyordu. Sırtını demir kapıya yaslamış bir şekilde de çizdiklerini dakikada bir çöp kovasına atıyordu. Yıllar öncesinden kalma bir sporun atışını yapıp kendince homurdanıyordu. Kira ise geldiğinden bu yana göz hapsine tuttuğu Mehir'i durmak bilmeksizin izliyordu. Yatakları karşı karşıyaydı. Mehir, günlüğüne her zamanki gibi bugün olanları yazıyor, Kira ise yazdıklarını okuyamamanın verdiği hırsla burnundan soluyordu.

Ona göre...

'Bir hemcinsin, kendi hemcinsine destek olması gerekirdi.'

Çünkü, feminizm bunu gerektirirdi. Ancak Mehir, odunlukta sınır tanımıyor, geldiklerinden bu yana tek kelime etmiyordu. Pekala... Mehir, kendini anlayamazdı, onu kimse anlayamazdı. Herkes feminist olmak zorunda değildi. Fakat. Bir kadının, ne olursa olsun, bir kadını anlaması gerekirdi. En azından Hannah ve Doris kendisini anlıyordu.

'Tıpkı erkekler gibi. Yontulmamış odun.' diye geçirdi içinden. Elbette erkeklerden nefret etmiyordu. Çoğu kişinin aksine o eşitliği ve kadın birliğini savunuyordu.

2161 yılında eksik olan bir şeyi...

"Hey." Başını yastığından çekmeden, öne hafifçe kaykılarak Mehir'e doğru seslendi. "Hey. Sana diyorum."

Kendisine bakmak yerine bir şeyler yazan kıza daha fazla tahammül edemeyerek yaslanmış olduğu yastığı arkasından çekti ve ustaca fırlattı. Kestane rengi, düz saçları, dizleri üstüne doğruluğu için uzun boynundan aşağılara uzanırken çekici duruşu ile omuzları geride Mehir'e bakıyordu.

Mehir'in elindeki kalem, yastığın, yaralı yüzüne çarpması sonucu Doris'in ayaklarının ucuna düşmüştü. Doris, ayaklarının ucunda birkaç kez zıplayıp ardından duraklayan kalemden gözlerini ayırıp geldiğinden bu yana tüm huysuzluğu ile etrafı karıştıran Kira'ya çıkıştı.

"Bir rahat bırakmadın sen de. Aaaa..."

Söylenerek ayağa kalkan Doris, kalemi Mehir'e uzattı. Mehir, birkaç boş bakışın ardından kalemini eline aldı ve defterin içine sıkıştırıp asker yeşili çantasına koydu. Fermuarını çektiği çantayı yan tarafına bırakıp gözlerini, tıpkı Doris gibi Kira'ya dikti.

Doris, "Sorun ne Kira?" diyerek arkadaşına baktığında, Kira önce omuz silkti. Ardından da yastığını yerden almak üzere ayağa kalkıp Mehir'in yatağına doğru yürüdü.
Önünde durduğunda yastığını eline aldı ve boşta kalan elinin işaret parmağını Mehir'e doğrulttu. "O sizler gibi değil."

Doris, tek kaşını kaldırdığında, Kira yeniden konuştu. Söylemeye tiksinir gibi "Tıpkı erkek gibi davranıyor." dediğinde suratı ekşimişti. Çekik gözleri bir süre daha Mehir'i süzdü.

"Hadi Mehir. Söz aramızda kalacak. Aslında erkeksin ancak erkeklerden zaten birinci çıkacağını düşünerek kadın kılığında Asperatus'a geldin, değil mi? Geçen gün, Oyuncu'yu nasıl benzettiğini gördüm. Hadi ama! İtiraf et. Bak sır diyorum."

Kurulan cümleler ile, uyumaya çalışan Hannah, hızla yerinden atılırken Doris'in gözleri neredeyse yuvalarından fırlayacaktı.

"Öh yani." dedi, Alman aksağanı dilinde dolanırken. "O kadar da değil."

"Neden olmasın?"

Hannah araya girdi. "İçine edilen uykuma, geçerli bir sebep bulamaz iseniz, hiçbirinizi sabaha dek uyutmam."

"Kanıtlasın." dedi, Kira yastığı halen kollarında dururken. "Şüphe içinde kalmak istemiyorum."

"Kira!" diyerek çıkıştı Doris. Mehir, ise halen onlara bakıyordu.

Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now