❄ 59. BÖLÜM ❄

1.6K 206 16
                                    

Bakışlara korku eklendiğinde eğitmen çoktan binayı terk etmişti. Binanın farklı köşelerinde gruplaşan gençlerin dağınıklığı sadece bedenen değildi. Ruhen de param parça olmuşlardı. Eğer gerçekleşirse öleceklerdi. Oyuncular kazanamazsa tamamen yiteceklerdi. Asperatus için tek şansları kazanmaktı ve bu yetmezmiş gibi, bir de Poyraz sorunu vardı. 

Kahretsin dedi içinden Hannah. Poyraz, Duygusuzların grubundaydı.

Köşeye çekilen genç kız, başını elleri arasına alıp eğdi. Tüm uzuvları bir şok dalgasının eline geçmişti. Etrafta yankılanan telaşlı sesler, sağ köşeye çekilen gruptan daha rahattı, elbette. Çünkü onların yitirecekleri bir arkadaşları yoktu. Eğer Oyuncular kazanırsa Poyraz ölecekti. Duygusuzlar kazanırsa da Mehir, Nolan, Kira, Ian, Doris ve kendisi ölecekti. Tanrım! Nasıl bir ikilemdi bu?

"Şimdi ne yapacağız?" diyen Ian, bu insanlara ne kadar da alıştığını fark etti. Bir insan olmasa da insan gibi hissediyordu ve şu an yaşadığı duygu tarif edilemezdi. Bir köprünün ortasında gibiydi. Sağ tarafı yangın, sol tarafı keskin bir kış. Aşağı atlasa ölüm.

"Artık düşünmekten bıktım."

Kısa bir süre durup başını betondan binanın her bir tarafında gezdirdi, Nolan.

"Eğer o gün kaçabilseydik, eğer o gün buradan kurtulabilseydik." Dişlerini sıktı. "İçimizden kimse ölmeyecekti."

"Geçmişle yaşayamazsın Nolan," dedi, Kira. Siyah saçlarını geriye attığında, Ian ve Nolan'ın ortasında duran, Doris sinirle çıkışmıştı.

"Geçmişle yaşayamayız öyle mi? Arden öldü! Arden! Ve biz hiçbir şey olmamış gibi önümüze bakıyoruz."

Başını bir köşede, düşünceleri ile boğuşan kıza çevirdi.

"Ya sen Mehir? Ne çabuk unuttun seni seven adamı? O senin için ölmüştü değil mi? Sırf sen yaşa diye."

Yanı başında duran Nolan, Doris'in kolunu tutarak bağırdığında, elinin altındaki bedenin acı çektiğini fark etmişti ama bunu düşünemeyecek kadar öfkeliydi.

"Ne söylediğine dikkat et Doris! Yersiz öfkeni millete kusup durma!"

Nolan'ın kolunu iten Ian, Doris'i arkasını çekti ve Nolan'ın öfkeli gözlerine bakarak "Yalan mı?" dedi. "Arden, onun yüzünden öldü!"

Burun buruna gelen iki adama, en sonunda Hannah bağırmıştı.

"Yeter! Yeter, tamam mı?! Her ölümde böyle dağılacaksak neden beraberiz ha?"

Kıvırcık saçlarını geriye tarayan kız ayağa kalktı.

"Hiçbirimizin hayatı elimizde değil. Belki oyunda, belki ruh çarkında öleceğiz. Belki yarın ben, belki yarın sen, belki yarın o. Hepimizin sonu ölüm! Bunu anlamayacak kadar aptal mısınız? Evet. Buraya başka bir amaç ile geldiniz ama şimdi ki amacınız farklı. Şimdi ki amacınız bu lanet distopyayı yıkmak, Mavris'i tahtından indirmek. Ne uğruna yaşadığınızı hatırlayın ve kedi köpek gibi birbirinizi yemekten vazgeçin."

Nefes aldı ve gözlerini Kira'ya dikti. Mehir hala sessizliğini koruyordu.

"Ve sen Doris. Eğer bir suçlu arıyorsan, Mehir de Kira'nın korkuları yüzünden ölüyordu. O da bizi kurtarmak için ölümü göze aldı. Yanmayı seçti."

Doris'in yüzü darmadağın olmuştu.

"Arden'i kurtarmak için de ölmeyi seçti. Orada suçlu Melusine'ydi, Doris."

Omuzları düşen arkadaşı özür dilerim gibi bir şeyler geveleyerek yere diz çöktüğünde devam etti Hannah.

"Arden'in yaptığını kimse yapmazmış. Bugün bunu gerçekten çok iyi anladım. Mehir'i yermek yerine, ona teşekkür edin. Sizi pislik çukuruna atmak varken kendisi kavrulmayı seçti."

Asperatus Nevm ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin