❄ 60. BÖLÜM ❄

1.6K 212 14
                                    

"Bekle. Bir kez daha düşünebiliriz."

Beton duvarlarla kaplı, dar koridorda yankılanan ses, titreşip kulaklara iliştiğinde bu sefer sesli bir şekilde sabır dilemişti, Mehir. Tepedeki birkaç lambanın loş ışığı koyu kumral, salınık, dalgalı saçlarına çarpıp yeşil gözlerine iliştiğinde başını çevirdi ve kendisine dikkatli bir şekilde bakan adama sertçe çıkıştı.

"Asla bir şeyi ikinci defa tekrarlamam. Bu yüzden ya benimle gelirsin ya da defolup gidersin."

Mehir'in söylediklerine bakakalan Ian, bir süre yerinde durmuştu. Kira'nın konuşması ile ayılmıştı, düşüncelerinden.

"Mehir. Ian, haklı ama."

O sırada, en arkada yürümekte olan Hannah öne çıkarak arkadaşının sözünü kesmişti.

"Sizin neyiniz var? Birbirinize arka çıkmak yerine işinize odaklanın. Burada önemli olan Poyraz. Tamam mı? Ya şimdi bizimle gelir, Oyuncu'yu ikna edersiniz ya da odada kalıp sesinizi kesersiniz."

Hannah'ın çıkışına gözlerini devirdi, Kira. "Ben mi Ian'a arka çıkıyorum? Ben. Hah. Ian'a?"

Ian başını Kira'ya çevirip "Çıkmıyor musun?" dediğinde dalga geçiyordu elbette. Kira'nın öfkeli gözleri, Ian'ın alay dolu gözleri ile birleşti. İkilinin bu haline sinirle söylenen Hannah, Nolan'ın bile dikkatini çekiyordu. Mehir'in yanına yönelirken kendisine şaşkınca bakan Poyraz'a 'Ne?' bakışı atmıştı, genç kız. Poyraz'ın tepkisi ise, insanları hayran bırakacak gamzelerini göstererek gülmek olmuştu.

Nihayetinde, bir ton söylenme ile gelebildikleri odanın kapısına vurmak için şimdi de birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. Bakışmalar son bulmayacak gibi görünmeye başladığında, Nolan toparlandı ve kapıya yumruğu uzandı. Mehir'e başını çevirip nefes aldıktan sonra iki defa vurdu. İçeriden gelen tok ses, kulaklarına iliştiğinde, nefes alarak kapıyı açtı. Kendisi önden, arkadaşları arkasından teker teker içeri girerken heyecanlı ve tedirgindiler. Oda da gördükleri üç eğitmenle birlikte yutkunmaktan kendilerini alamadılar elbette.

Oyuncu, masasındaki birkaç veri ile uğraşırken, Duygusuz ve İsimsiz uzlaşamadıkları bir konu hakkında oldukça hararetli bir tartışmanın içerisindeydiler. Açık pencereden üzerilerine vuran gün ışığı, üç adamın da karanlık taraflarını aydınlığa kavuştursa da asla ürkünç görüntülerine leke düşürmemişti. Kaşları çatık, önündeki kağıtlara bakan Oyuncu, başını kaldırıp kendilerine baktığında bile fikirleri değişmemişti.

Kapıdan tarafta duran genç, Hannah'tı. Hemen yanında Mehir ve Nolan yer ediniyordu. Nolan'ı takip eden sırada ise Doris, Poyraz, Kira ve Ian bulunuyordu. Kendilerinden ve ne diyeceklerinden haberi olmayan gençler, kararsız bakışlarla bir süre daha eğitmenlerine bakarak yutkundukları vakit, bu döngüye sinirlenen Duygusuz çıkışmıştı. Zaten sinirlenmediği bir an olsa şaşırılırdı.

"Ne diyeceksiniz deyin. Sizi bekleyemem."

Kendisine sinirle bakan kahverengi gözlere, tezat bir gıcıklıkla baktı, Mehir. Yeşil gözleri, Duygusuz'un pelerinine bakarken aşağılar nitelikteydi. Dudaklarında oynamayan mimikler, düzlükle çizilmişti. Koyu kumral saçlarının bir açık tonuna sahip saçları incelemeyi bırakıp ağzını açtığında ise tüm bakışmalar son bulmuştu.

"Sizi meşgul etmek gibi bir niyetim yok. İnanın, şu anki durumum sadece benim irademe kalsa, bu konuyu tartışıyor bile olmazdık. Fakat işler rotadan çıktı. Artık yönlendiremiyorum. Sizden tek istediğim, hiçbir şey söylemeden beni dinlemeniz. Belki peri masalı gelebilir, inanmak istemeyebilirsiniz. Anlarım çünkü anlatacaklarım normal şeyler değil. Ama lütfen. Lütfen sözümü kesmeden dinleyin."

Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now