❄ 45. BÖLÜM ❄

2.2K 236 23
                                    

"Bunun adına HULC, yani Evrensel İnsan Yük Taşıyıcısı diyoruz gençler. Daha açık olacak olursak diğer silahların arasında barınan insan biçimli tam bir seri katil. Göründüğü üzere dışı, bir iskeleti andırıyor. İçinizde anatomi ile ilgilenen var mı?" 

Oyuncu, soru dolu bakışlarını kendisini oturarak izlemekte olan gençlere çevirdi. İlk zamanların aksine hepsi, içinde bulundukları distopyanın ciddiyetinin farkına varmışlardı. Artık sorgulamak yerine, kendilerine verilen görevleri tam anlamıyla yerine getirebilmenin derdindeydiler. Sürekli çalışıyorlar, antrenman yapıyorlar, birbirleri ile eskisinden daha iyi anlaşıyorlardı. 

İlk etap, buranın ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu acı da olsa öğretmişti. Otuz kişi olarak girdikleri kara ormandan sadece on üç kişi çıkabilmişti. Ki bunların dokuzu zaten yaralıydı. Geri kalan dört kişi ise yaşanan dehşeti anlatmakta çekinmemiş, grupların hepsinin gözünü korkutmuştu. Bir ara Hilebaz'ın grubundaki bir çocuktan duyduğu şey ile bu öğrencilerin ne kadar tehlikeli olduğunu sezmişti. Söylenenlere göre, sağ kalan dört kişi porselene dönüştükten sonra bir yaratık tarafından yeniden insana dönüşmüştü. Canavarın işkence sitili ise tartışılır şeyler...

Aklındakileri geçiştirip Gregory'e söz hakkı verdi. Kendisine kararlı ve öğrenmek isteyen bakışlar atarken eli ile silahı gösterdi ve gence, sert bir şekilde sorusunu sordu. "Bu silahın insan anatomisi ile olan bağını açıklayabilir misin?" 

Genç, bir baş hareketi ile onay verdiğinde, Oyuncu yanına çağırdı. Gregory kıvırcık, sarı saçlarını eli ile geriye attı ve arkadaşlarının arasından geçerek silahın yanına ulaştı. Kendisini izleyen gençlere bakıp derin bir nefes aldığında eğitmenin onayı ile karşısında gördüğü silahı anatomiye uyarlama çabasına girişti.

"Gücü ne ile sağlanıyor bilmiyorum ama insanı baypas eden bir dış bir iskelete sahip. Yük taşıma kapasitesini de bilemiyorum ama büyük bir yükü taşıyabileceğinden eminim. Çünkü dış iskelet sistemi, yükü muhteşem bir oranla belirli bölgelere dağıtacaktır. Böylece insanın kas sistemi zedelenmeden kurtulacaktır. Dizlere bağlanan şu metal kısımlar da büyük ihtimal kalça ve diz eklemlerine güç desteği sağlıyor. Bunu giyen birisinin koşabilmesi gerekli. Bu yüzden esnek yapıda olmadı. Eğer esnekse, koşabilir, sürünebilir, çömelebilir, diz çökebilir... Yani bu benim açımdan bir savaş kıyafeti. Bunu giyen kişi üzerine bir insan bedeni geçirmiş gibi oluyor. Hareketleri kolaylaşıyor."

Gregory'nin kehribar gözleri arkadaşlarından çekilip eğitmeni bulduğunda birkaç kişinin 'vay be' nidaları döktüğünü duymuştu. Eğitmeni, yerine oturmasını işaret etti. Arkadaşlarının yanına çömeldiği vakit, Oyuncu yeniden konuşmaya başlamıştı.

"Gregory, bizlere neredeyse, silahın nasıl çalıştığını anlattı. Dediklerinin büyük bir çoğunluğu doğru denecek kadar gerçek. Tabii eğer yirmi birinci yüzyılın başlarında yaşıyor olsaydık. Gençler...  Silah, iki binli yıllardan bu yana geliştiriliyor. Üzerinden bir asır geçmiş. Bu zaman diliminde vahşileşen dünya, eskiden sadece cephane taşınımını kolaylaştırmak için kullandığı bu muhteşem silahı, günümüzde can almak için kullanıyor. Nasıl mı?"

Kendisine şaşkınlıkla bakan gençleri umursamadan elini silahın diz bölgesinde gezdirdi.

"Bu gördüğünüz kapakçıklar sadece kas ve eklem ağrılarını gidermek için değil, ateş etmek için kullanılıyor. İki bin yüzlü yıllarda bir grup bilim adamı tıpta kullanılan lazer teknolojisini askeri alana taşıdılar. Bu durum zaten çok çok önceden gelişmiş bir durumdu. Söz ettiğim yıllar ise başlı başına insanlığın vahşileştiği yıllar. Dünya'yı bitiren ve diğer gezegenlerin boyundurluğu altına girmesini sağlayan bu önlenemez teknoloji merakı."

Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now