* 1 *

956 76 39
                                    

***
Not: Bu kitapta onlarca kaynaktan faydalanılsa da, nispeten ağırlıklı olarak Siret-i İbn-i Hişam adlı eser üzerinden gidilmiştir (Söz konusu eser Hz. Peygamber sav'in hayatına dair tamamı zamanımıza intikal etmiş en eski kitaptır.)

İbn-i Hişam (ö. 833), 9. yüzyılda yaşamış Arap tarihçisi, dil ve neseb bilginidir. Basra'da doğmuştur. Asıl adı Muhammed ibn-i Hişam olup siyer ilminin en önemli kitabı Siret-i İbn-i Hişam kitabının yazarıdır. Söz konusu kitap yaklaşık Hicri 150 yılında Abbasilerin sarayında prensleri eğitmek amacıyla yazıldı.
***

Bismillah diyerek başlıyoruz.
İyi okumalar...

İSLÂM MEDENİYETİNİN BEŞİĞİ; ARABİSTAN YARIMADASI

Arabistan, Asya'nın güney batısında yer alan büyük bir yarımadadır. Yüzey şekli üç milyon km2 dir. Yani yaklaşık olarak İran'ın yüz ölçümünün iki, Fransa'nın altı, İtalya'nın on ve İsviçre'nin seksen katıdır.

Bu Yarımada, açıları düzgün olmayan dikdörtgenimsi bir yapı arz etmektedir ki, sınırları kuzeyde Filistin ve Şam çölü; güneyde Hint okyanusu ve Umman körfezi; doğuda Hire, Dicle ve Fırat nehirleri ile Fars körfezi; batıda ise Kızıl Deniz'e kadar uzanmaktadır.

Buna binaen, batıdan ve güneyden denizlerle, kuzey ve doğudan ise sahra ve Fars Körfezi ile sınırlıdır.

Eskiden beri bu toprakları üç kısma taksim etmişlerdir: Kuzey ve batı kesimi "Hicaz" bölgesi; merkez ve doğu kesimi, "Arap Çölü"; güney kesimi de "Yemen" olarak adlandırılmıştır.

Yarımada'nın iç kesimlerinde büyük çöller, sıcak ve nerdeyse yaşam imkânının sıfırlandığı kum yığınları, oldukça geniş bir yer kaplamaktadır. Bu çöllerden birisi "Semave Çölü"dür ki günümüzde "Nüfuz" adıyla anılmaktadır. Fars Körfezi'ne kadar uzanan diğer büyük çöl ise, bugünkü adıyla "Rubu'l-Hali" olarak adlandırılmıştır. Eskiden bu sahranın bir kısmı "Ahkaf", diğer kesimi ise "Dehna" adıyla anılmaktaydı.

Bu çöllerden dolayı, Arap Yarımadası'nın yüzölçümünün üçte biri susuz, yeşillikten mahrum ve yaşama elverişsiz bölge olarak addedilmektedir. Ancak bazen yağışlar nedeniyle çöllerin ortasında bazı yerlerde küçük su birikintileri oluşmaktadır. Arap kabilelerinden bazılarının kısa bir müddet için, develerini otlatmak amacıyla buralara geldikleri oluyor.

Yarımada'nın havası, çöllerde ve merkez bölgesinde oldukça sıcak ve kurudur. Sahillerde ise, rutubetli ve bazı noktalarda mutedildir. Su ve hava şartlarının uygunsuzluğu nedeniyle bu bölgenin nüfusu, genel olarak on beş milyonu geçmez. Bu topraklarda, güneyden kuzeye doğru uzanan sıra dağlar vardır ki, onların yüksekliği, 2470 m.ye ulaşmaktadır.

Altın, gümüş ve değerli taşlar, eskiden beri bu Yarımada'nın zenginlik kaynaklarını teşkil etmektedir. Yarımada sakinleri, hayvanlar arasında daha çok deve ve at yetiştirirler. Kuşlardan deve kuşu ve güvercin, diğer kuşlara nispetle daha fazla bulunmaktadır.

Arabistan'ın günümüzde en büyük gelir kaynağını petrol teşkil etmektedir. Zahran şehri, Yarımada'nın petrol merkezidir. Bu şehir, Arabistan'ın Fars Körfezi'ne yakın "İhsa" bölgesinde yer almaktadır.

Arap Yarımadası'nın kuzeybatı kesimini oluşturan "Hicaz" bölgesi, Filistin'den Yemen topraklarına kadar tamamen Kızıl Deniz kıyılarında yer almaktadır. Dağlık ve ziraat için uygun olmayan taşlık bir araziye sahiptir.

Hicaz bölgesinin en önemli şehri, Mekke ve Medine'dir. Hicaz'ın eskiden beri iki önemli limanı vardır. Biri Mekke halkının kullandığı "Cidde" limanı, diğeri ise, Medinelilerin büyük oranda yararlandıkları "Yenbu" limanıdır. Bu limanların her ikisi de Kızıl Deniz kıyısında yer almaktadırlar.

Peygamber Hz. Muhammed SAV'in HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin