Peygamber Hz. Muhammed SAV'in Hayatı

* 15 *

Bu Evliliğin Bilinen ve Bilinmeyen Sebepleri:

Her şeyi maddî açıdan değerlendiren materyalist düşünceli insanlar, şöyle düşünürler: Hatice, zengindi ve ticaretle uğraşıyordu; bu yüzden de, ticarî işlerini kendisine emanet edebileceği emin ve güvenilir bir adama her şeyden daha çok ihtiyacı vardı. Bu yüzden Muhammed (s.a.a) ile evlendi. Hz. Muhammed (s.a.a) de, onun müreffeh yaşamından haberdardı, aralarında yaş farkı olmasına rağmen onun evlenme teklifini kabul etti.

Ancak tarih, Hatice'yi Kureyş'in emini ile evlenmeye iten maddî değil, manevî sebepler olduğunu kanıtlıyor. İşte belgeler ve deliller:

1- Kureyş gencinin bu yolcuktaki anılarını Meysere'ye sorduğunda, o, yolculuk boyunca ondan gördüğü kerametleri ve Şam rahibinden duyduklarını anlatmıştı. Hatice, onun maneviyatına hayranlıktan kaynaklanan ilgi ve alaka hissediyordu kendinde.

Elinde olmadan Meysere'ye; "Meysere! Yeter artık. Benim Muhammed'e olan ilgimi iki katına çıkardın. Git, seni ve eşini azat ediyorum ve sana kıymetli elbiseler, iki yüz dirhem ve iki tane de at veriyorum." dedi.

Daha sonra Meysere'den duyduklarını, Arap bilginlerinden olan Varaka b. Nevfel'e nakletti.

O, "Bu kerametlerin sahibi, Arap Peygamberidir." dedi.

2- Bir gün, Hatice evinde oturmuştu; etrafını cariyeler ve köleler almıştı. Yahudi bilginlerinden biri de oradaydı. Tesadüfen Kureyş'in genci onların evinin önünden geçti. Yahudi bilginin gözü Peygamber'e (s.a.a) takıldı. Hemen Hatice'den, Hz. Muhammed'den (s.a.a) birkaç dakikalığına kendilerine katılması için ricada bulunmasını istedi. Resul-i Ekrem'den (s.a.a), vücudundaki peygamberlik alâmetini göstermesini istedi. Resulullah isteğini kabul etti.

Bu sırada Hz. Hatice Yahudi bilgine dönerek şöyle dedi:

"Amcaları senin bu teftiş ve araştırmandan haberdar olurlarsa, ters tepki gösterirler; zira onlar yeğenlerine (Hz. Muhammed'e) Yahudilerden bir
zarar gelmesinden korkarlar."

Yahudi bilgin şöyle dedi:

"İlâhî takdir, onu peygamberlerin sonuncusu olarak seçmiş ve insanların irşadı için yetiştirmişken, Muhammed'e (s.a.a) birinin zarar vermesi mümkün müdür?"

Hatice, "Onun böyle bir makama yetişeceğini nereden biliyorsun?" dedi.

Yahudi bilgini şöyle cevap verdi:
"Ben son peygamberin alâmetlerini Tevrat'ta okudum. Onun anne ve babasının ölmüş olması, dedesi ve amcasının onu himaye etmesi, Kureyş'ten o kabilenin hanımefendisi bir kadını seçmesi onun alâmetlerindendir."

Daha sonra Hz. Hatice'ye işaret ederek: "Ona eş olma iftiharını elde etmiş olan kimseye ne mutlu." dedi.

3- Hz. Hatice'nin amcası Varaka, Arap bilginlerindendi. İncil ve Tevrat hakkında oldukça fazla bilgisi vardı.

O devamlı şöyle derdi:
"Kureyş'ten bir şahıs, Allah tarafından insanları hidayet için seçilecek ve Kureyş'in en zengin hanımlarından biriyle evlenecektir."

Hatice de Kureyş'in en zengin hanımı olduğundan dolayı arada bir ona; "Öyle bir gün gelecek ki, sen yeryüzünün en şerefli erkeği ile evleneceksin!" diyordu.

4- Hz. Hatice bir gece rüyasında, güneşin Mekke üzerinde döndüğünü ve yavaş yavaş onun evine girdiğini gördü. Rüyasını Varaka'ya anlattı.

O da rüyayı: "Şöhreti dünyayı alacak büyük bir kişiyle evleneceksin." diye yorumladı.

Bunlar, bazı tarihçilerin naklettiği olaylardan birkaçıdır. Bu olaylar diğer tarih kitaplarında da kaydedilmiştir. Bunların tamamı Hz. Hatice'nin bu evliliğe isteğini gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu ilgi daha çok, onun Kureyş gencinin maneviyatına olan iman ve itikadından kaynaklanmaktaydı. Muhammed Emin (s.a.a), onun ticareti için de diğerlerine nispetle en uygun kişiydi; ama bunun belki de, onların vuslatında hiç etkisi olmamıştı.