* 20 *

25 12 2
                                    

Hz. Hatice Varaka İbn Nevfel'in Yanına Gidiyor:
Varaka'yı geçen sayfalarda tanıtmıştık ve demiştik ki O, Arap bilginlerindendi ve uzun müddet İncil'i okuduktan sonra Hristiyan olmuştu. O, Hz. Hatice'nin amcasının oğlu idi.

Hz. Peygamber'in (s.a.a) değerli eşi, ondan duyduklarını kendisine danışmak için Varaka'nın yanına gitti. Hz. Peygamber'in (s.a.a) söylediklerini tek tek ona anlattı.

Varaka, amca kızına şöyle cevap verdi:
"Senin amca oğlun doğru söylüyor. Bu durum peygamberliğinin başlangıcıdır ve büyük namus (risalet), ona nazil olacaktır.

Hz. Peygamber'e (s.a.a) İman Eden İlk Erkek ve Kadın:
İslâm dini, tedrici olarak ilerlemiş ve dünyaya yayılmıştır. Kur'ân-ı Kerim'in ifadesiyle, İslâm'ı kabul etme ve yayılmasına yardımcı olma hususunda önayak olan kimselere "Sabigûn" (=öncüler) denilmektedir. Sadr-ı İslâm'da öncülerden olmak üstünlük ve fazilet ölçüsü olarak bilinirdi. Dolayısıyla tarafsız bir yaklaşımla, sadece sahih deliller üzerinden konuyu incelemeli, kadınlardan ve erkeklerden ilk İslâm getiren şahısları belirlemeli ve tanımalıyız.

Hatice, İlk İman Eden Kadın:
Tarihin tanıklığı üzere kuşkusuz Hz. Hatice ona iman eden ilk kadındır. Bu konuda farklı görüş söz konusu değildir. Konu uzamasın diye sadece tarih yazarlarının Hz. Peygamber'in (s.a.a) hanımlarının birinden naklettikleri önemli bir tarihî belgeyi sunmakla yetiniyoruz.

Ayşe şöyle diyor: "Ben her zaman Hz. Hatice'nin zamanını görmedim diye çok üzülür ve Hz. Peygamber'in (s.a.a) ona olan sevgi ve alâkasına her zaman şaşırırdım; zira Hz. Peygamber (s.a.a) onu çok anardı. Bir koyun kurban ettiğinde Hz. Hatice'nin dostlarına ondan gönderirdi.

Bir gün Hz. Peygamber (s.a.a), evden çıkarken Hz. Hatice'yi andı ve ondan bahsetti. Sonunda iş öyle bir yere vardı ki, ben artık kendimi kontrol edemedim ve büyük bir cür'et ile şöyle dedim: "O, sadece yaşlı bir kadındı ve Allah size ondan daha iyisini nasip etmiştir!"

Söylediklerim Allah Resulü'nde (s.a.a) kötü etki yarattı. Rahatsızlığı ve gazabı, yüzünden okunuyordu. Şöyle buyurdu:
"Kesinlikle öyle değil... Ondan daha iyisi bana nasip olmadı. Bütün halk baştan aşağı küfür ve şirk içinde yaşarken, o bana iman etti, en zor durumlarda, servetini ve malını bana bıraktı. Allah ondan bana, diğer eşlerime vermediği evlâtlar nasip etti!"

Hz. Hatice'nin bütün dünya kadınlarından önce İslâm'a girdiğine dair diğer bir delil ise, vahyin başlangıcında vuku bulan hâdiseler ve Kur'ân-ı Kerim'in nazil olmasıdır; zira Allah Resulü (s.a.a), Hira Mağarası'ndan aşağı geldiğinde, başından geçenleri eşine anlatmış ve hemen ardından, eşinin açıkça iman ettiğini duymuştu.

Buna ek olarak Arap kâhinlerinden ve bilginlerinden eşinin nübüvveti hakkında da haberler almıştı. İşte bu haberleri duyması, onun sadakat ve dürüstlüğü, Haşimî genci ile evlenmesine sebep olmuştu.

Hz. Ali (a.s) İlk İman Eden Erkek:
Şia ve Sünnî tarih yazarları arasında çoğunluk, Hz. Peygamber'e (s.a.a) iman eden ilk erkeğin Hz. Ali (a.s) olduğunu savunur.

Ali'nin (a.s) kendisi de "Kasia" adlı hutbesinde, konuyla ilgili olarak şöyle buyuruyor:
"O zamanlar İslâm dini, Allah Resulü'yle Hz. Hatice'nin evinden başka bir eve girmemişti ve ben onların üçüncüsüydüm. Vahiy ve risalet nurunu görürdüm ve nübüvvet kokusunu alırdım."

Hz. Ali ve Hz. Hatice, Allah Resulü İle Namaz Kılıyor:
İbn Esir, Usdu'l-Gabe adlı eserinde, İbn Hacer el-İsabe adlı eserinde Afif-i Kindî'nin hayatı bölümünde ve birçok tarih yazarları Afif kanalıyla şöyle naklederler:

"Cahiliye döneminde Mekke'ye gittim, beni ağırlayan kişi, Abbas İbn Abdulmuttalip idi. İkimiz Kâbe'nin etrafındaydık. Ansızın bir adamın geldiğini gördüm. O, Kâbe'nin önünde durdu, sonra bir erkek çocuk geldi, onun sağ tarafında durdu, fazla geçmeden bir kadın geldi ve onların arkasında durdu. Ben, o iki kişinin, o adamın yaptığı gibi rükû ve secdeye gittiklerini müşahede ettim. Bu eşi görülmemiş manzara beni meraklandırdı, olayı Abbas'a sordum.

O şöyle dedi:
"O adam Muhammed b. Abdullah'tır. Çocuk, onun amca oğlu ve onların arkasında olan kadın da Muhammed'in (s.a.a) hanımıdır."

Daha sonra, "Yeğenim, öyle bir gün gelecek ki, Kisra ve Kayser'in hazinelerine kendisinin sahip olacağını söylüyor; ama Allah'a andolsun yeryüzünde bu üç kişiden başka hiç kimse bu dine mensup değildir." dedi.

Sonra rivayet eden şahıs şöyle der: Büyük bir arzu ile "keşke onların dördüncüsü de ben olsaydım!" dedim.

Peygamber Hz. Muhammed SAV'in HayatıWhere stories live. Discover now