* 26 *

23 11 2
                                    

Habeşistan'dan Dönüş:

Daha önce de açıkladığımız üzere; Habeş'e hicret eden muhacirlerin ilk grubu, Kureyş'in iman getirdiğine, İslâm'ı kabul ettiğine dair asılsız yalanlar sayesinde Habeş topraklarını bırakıp, Hicaz'a dönmüşlerdi. Ama şehre girerken, haberin yalan olduğunu ve Kureyş'in Müslümanlara eziyetlerini sürdürdüklerini anladılar. Onların çoğu Habeş'e geri döndü ve azınlık bir grup da gizlice veya Kureyş büyüklerinden birinin himayesi altında Mekke'ye girdi.

Osman İbn Mez'un, Muğire'nin himayesi altında Mekke'ye girmişti ve düşmanın şerrinden emindi; ama diğer Müslümanların Kureyş'in eziyet ve işkencesi altında yaşadıklarını görüyordu. Osman bu durumdan çok rahatsızdı. Velid'den, umumî bir toplantı esnasında bundan sonra artık kendisinin onun himayesinde olmadığını ilân etmesini rica etti. Böylece, diğer Müslümanlar gibi onların gam ve kederlerine ortak olacaktı.

Bu yüzden de Velid, Mescidu'l-Haramda, "Şu andan itibaren Mezun'un oğlu benim himayem altında değildir," dedi.

O da yüksek bir sesle onun sözünü onayladı.
Çok geçmeden, Arap hatip ve şairi olan Lebid mescide geldi ve Kureyş büyüklerinin önünde, bilinen kasidesini okumaya başladı.

Lebid dediki: "ألاکّلشءماخلااللهباطٌل" [Alakulluşey'inmahalellahbatilun] Yani, Allah'tan başka her şey boş ve yalandır."

Osman da, "Doğru söyledin." dedi.

Lebid ikinci mısrayı okudu: "وکّلنعيٍملامحالَةزائل" [Vekullunaîmin lâ muhâlete zâilun] Yani, "Hiçbir nimet kalıcı ve payidar değildir."

Osman bu defa ona çıkışarak, "Hata ediyorsun, diğer âlemdeki nimetler kalıcı ve daimidir." dedi.

Osman'ın itirazı Lebid'e pahalıya mal oldu. O dedi ki: "Ey Kureyş! Sizin durumunuz mu değişti? Bu da kim?"

Orda bulunanlardan biri dedi ki: "Bu ahmak adam bizim dinimizi bıraktı ve kendi gibi bir şahsı takip etmektedir. Onun söylediklerini dinleme."

Sonra yerinden kalkarak onun yüzüne sert bir tokat attı ve yüzünü morarttı.

Velid İbn Muğire, "Osman! Eğer hâlâ benim himayem altında olsaydın kesinlikle böyle bir zarar görmezdin." dedi.

O da, "Yüce Allah'ın himayesindeyim." dedi.

Velid, "Yine seni kendi himayeme almaya hazırım," dediğinde, Osman asla kabul etmeyeceğini söyledi.

Hristiyanların Araştırma Heyeti Mekke'ye Geliyor:
Müslüman muhacirlerin tebliğleri sonucu, Habeş'in Hristiyan dinî merkezi tarafından, yaklaşık yirmi kişilik bir araştırma heyeti Mekke'ye geldi. Hz. Peygamber (s.a.a) ile mescitte görüşerek, ona birtakım sorular sordular. Hz. Peygamber (s.a.a) onların sorularını cevapladı ve onları İslâm dinine davet etti.

Onlar için Kur'ân'dan birkaç ayet okudu. Kur'ân ayetleri onları öyle bir etkilemişti ki, ellerinde olmadan gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Hepsi de İncil'de okudukları ve geleceği bildirilen peygamberin alâmetlerini onda buldular.

Bu heyetin sıcak ve samimî toplantısı, Ebu Cehil'e pahalıya mal oldu, o sert şekilde çıkışarak şöyle dedi: "Habeş halkı, sizi bir araştırma heyeti unvanıyla Mekke'ye gönderdi. Atalarınızın dininden dönmeniz gerekmiyordu. Yeryüzünde sizden daha ahmak bir halk olabileceğini sanmıyorum."

Peygamber Hz. Muhammed SAV'in HayatıWhere stories live. Discover now