I| northern fugitive

9.9K 440 296
                                    

ZAYN

Zayn, ejderhası Anghrist' in üzerinde, yumuşacık görünen bulutların arasında özgürlüğün doruklarını yaşıyor, güneşten yayılan sıcaklık kendisini daha da güçlü hissetmesine neden oluyordu.

Aşağıdaki krallığına baktı. Deniz kenarındaki bir uçurumun kenarına ataları tarafından inşa edilmiş korkutucu ve muhteşem güzellikte bir yapıt olan Ejderha Kalesi, onun epey arkasında krallıklarının insanlarının konutları, yollar, pazar yerleri, deniz tarafındaki limanlar, tüm şehrin etrafını sarmış surlar, çok daha ileride bir orman ve onların ötesinde ise kendilerine bağlı hanedanlıklar... Hepsini görebiliyordu en tepedeyken. Hepsi avcunun içinde, onlardan üstün ve güçlüydü.

O, Güney Krallığı' nın koruyucu lordu ve kralı, isminin ikincisi Yaser Malik' in oğlu Zayn Malik' ti. Damarlarında kutsal ejderhanın kanı akan, tüm bu gücün varisi... Kimilerine göre kudretli bir prens, kimilerine göre sadece ateşe aşık bir canavar.

Dudağının sağ tarafı kibirle yukarı doğru kıvrıldı ve Anghrist' i Ejderha Kalesi' ne doğru yönlendirdi. Artık kaleye dönse iyi olacaktı çünkü kral babası zamanının tamamını gökyüzünde geçirmesini sevmiyordu. Ejderhalarla ilgilendiği kadar krallık sorunları ile de ilgilenmesi gerekiyormuş ona göre. Zayn bir varisti ve zamanı gelip başa geçtiğinde neyin ne olduğunu bilmesi gerekiyormuş. Tüm bunlar Zayn için dert değildi. Bir kralın ne yapmasını, nasıl savaşması gerektiğini gayet iyi biliyordu. Doğduğu günden beri bunun için eğitilmişti.

Anghrist, kalenin ejderhalar için yapılmış inanılmaz büyüklükteki avlusuna konduğunda üzerindeki sürücüsü çevik hareketler ile ejderhanın sırtından yere ayak bastı. Anghrist tekrar havalanıp gökyüzüne doğru kanatlarını savurduğunda Zayn hayranlıkla ejderhasını izlemişti uzun bir süre. Ne kadar da güzeldi. Ne kadar da siyah ve korkutucu... Adı gibi ölümü hatırlatıyor ve ağzından her şeyin sonunu getirebilecek kırmızı bir ölüm saçıyordu.

"Zayn!" Kendisine doğru koşan kız kardeşini görünce dikkatini ejderhasından çekip gülümsedi ve kız kardeşi için kollarını açtı. On altı yaşındaki Prenses Safaa ağabeyinin güvenli kollarına kendini bırakırken "Yardım et." diye sızlanmıştı.

"Yine ne oldu?"

Safaa, Zayn' in kollarından sıyrılıp kardeşinin ejderha ateşi gibi parlayan gözlerine baktı. "Babam beni evlendirmekte kararlı. Onu ikna et Zayn. Lord Styles' ın kendini beğenmiş oğlu ile evlenmek istemiyorum."

Zayn keyifle gülümsedi ve kardeşinin beline elini yerleştirerek avlu boyunca yürümeye başladı. Zayn' in yeminli muhafızlarından Sör Louis Tomlinson ve Sör Liam Payne onların ardından ilerliyordu.

"Harry benim yakın bir arkadaşım. Evet, biraz kendini beğenmiş birisi ama hakkını verelim, fazla yakışıklı. Öyle birisinin kadını olmak istemez miydin?"

"Tanımadığım birisi ile evlenmek istemiyorum. Bunu anlamak neden zor?"

"Geçen gün Sör Harry ile görüştüm prensesim. İnanın bana sizin aksinize oldukça heyecanlı görünüyor." diyen Louis, Liam ile birlikte gülüşürlerken Zayn de onlara eşlik etti. Louis ve Liam diğer muhafızlara göre daha ayrıcalıklı sayılırlardı. Zayn onlarla birlikte büyümüş ve o ikisini her zaman bir erkek kardeş olarak saymıştı. Aynı şekilde Safaa da öyle. Eğer bir başkası kız kardeşiyle bu şekilde dalga geçse hiç düşünmeden onu Anghrist' in önüne atardı zaten.

Safaa homurdanarak gözlerini devirdi ve sonra tekrar yalvaran bakışlarını ağabeyine çevirdi.

"Artık on yedi yaşına basmak üzeresin güzelim. Sence de çok gecikmedi mi?"

fire and blood • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin