LIX| plans on azul island

1.8K 200 114
                                    

CALUM

Hood Hanesi' nin koruyucu lordu olan bu kudretli adam, Calum Hood, yaşadıklarının hiçbirisini haketmediğini düşünüyordu. Bu sefil insanlar ne hakla ona dokunabilir, ona el koyabilirlerdi? Onlar fakirdi, bir avuç zavallı.

İnsanlarım üzülüyor olmalı, diye düşündü bileklerindeki zincirleri izlerken. Ashton da üzülüyor olmalı. Beni kurtarmak için planlar yaptığına eminim. Hood Hanesi' nin sonunun gelmesi, krallık adına hiç iyi olmaz.

Umutlarını ince bir iple düşüncelerine bağlamıştı. Umut etmek zorundaydı çünkü burada pek iyi şeyler yaşandığı söylenemezdi. Her tarafı demir parmaklıklardan oluşmuş bir hücreye atmışlardı onu. Hücre avludaydı ve yanından geçen herkes genellikle ona dışkı ya da can acıtacak parçalar fırlatıyordu. Bununla birlikte yaralarının durumu da iyi sayılmazdı ve kış, özellikle geceleri etkisini fazla gösteriyordu.

Çoğu zaman neden yaşadığını düşünüyordu. Fakir halk her zaman aptal olurdu ve şimdiye dek çoktan onu öldürmeleri ya da yüklü bir miktar altın karşılığında satmaları gerekirdi. Ama bunların hiçbirisi olmamış, ölecek gibi de görünnüyordu.

Ragnar Lothbrok akıllıca oynuyor. Onu hiçbir zaman hafife almamalıydık.

Ve bir de kız vardı elbette. Daryl Clifford' un piç kızı yaşıyordu, üstelik bu orospu çocuklarının yanında. Başlangıçta bunun mümkünatını aklında tartmış ve günler sonra aslında hainleri kaleye alan kişinin Clifford piçi olduğunu fark etmişti. Kadınlar, diye düşündü Calum. Hepsi birer orospu. Doğurmaktan başka bir boka yaramıyorlar.

Sağ taraftan gelen adım seslerini duyar duymaz başını o yöne çevirdi. Beş ya da altı yaşlarındaki bir kız çocuğu karanlığın içinden çıktığında Calum' un gözleri küçük kızın elindeki elmaya kaymıştı. Buradaki vahşi barbarların arasında yaşayan bu kız çocuğu her ne kadar sevimli gözükse de o da vahşiydi. Calum emindi ki, birazdan elma yüzünde parçalanacaktı.

Ancak tahmin ettiğinin aksine küçük kız parmaklıkların arasından elmayı yuvarlanacak şekilde fırlattığında elma Calum' un elinin hemen yanında durmuştu.

"Kimseye söyleme." dedi küçük kız. Ve sonra gülümseyip gitti.

Vikingler insan değildi onun için. Bu da bir tuzaktı, biliyor. Açlıktan ölecek gibi hissetse de öfkeyle aldığı elmayı parmaklıklardan dışarıya fırlattı. Bu tuzaklara gelmeyecek kadar zeki biriydi o, bir lorddu.

"Açsın." dedi bir ses. "Ama masum bir çocuğun verdiği yemeği kabul etmeyecek kadar gururlusun."

Ses karanlık taraftan geliyordu. Yüzünü görmese bile bu sesin kime ait olduğunu asla unutamazdı. Lanet adam.

"Çocuk beni öldürecekti." dedi Calum.

"Uzun bir yaşamın olduğunu mu sanıyorsun?"

Hayır. Yakında derimi yüzeceksiniz. Ve bense aptal gibi bir elmanın zehrini dert ediyorum.

"Sen ve senin gibilerin asıl sorunu bu arkadaşım." diyor Ragnar. "Ölüm yokmuş gibi davranıyorsunuz. Ama ölüm her an yanınızda. Ben yanındayım."

fire and blood • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin