XXXIV| king in the north

1.6K 143 112
                                    

AALIYAH


Korkunç bir çığlık daha kule boyunca yankılandı.

"Ölüyorum!" diye haykırdı annesi ağlayarak. Bir çığlık daha attı.

Mendesler, Irwinlerin düğününden sonraki gün yola çıktıklarında kraliçenin yol boyunca süren sancıları doğumun çok yaklaştığının habercisi olmuştu. Dün gece eve varmışlardı ve sabahın erken vakitlerinde Aaliyah annesinin çığlıklarına uyanmıştı.

"Kocamı çağırın! Manuel! MANUEL!"

"Burada kalın." dedi kral ve telaşla karısının odasına girdi. Aaliyah gergin bir şekilde duvara yaslanmış ve sessizce beklemekte olan ağabeyine baktı.

"Annem ölecek mi Shawn?" Neredeyse ağlamak üzereydi. Annesinin can çekişiyormuş gibi olan çığlıkları kalbini parçalamış, daha önce onun böylesine acı çektiğine hiç şahitlik yapmamıştı.

"Ölmeyecek kardeşim, korkma. Sadece doğum yapıyor."

"Doğum yapmak bu kadar çok acı veren bir şey mi?"

"Ben... Bilmiyorum."

"Bir kadının yaşayabileceği en büyük fiziksel acıdır prensesim." dedi kapının önünde bekleyen hizmetçi kadın. Bir anne olduğu yüzüne ilk bakıldığı anda anlaşılabiliyordu. "Ama doğum sonunda bebeğini kollarına alan kadın, yavrusunun kokusunu ciğerlerine çektiğinde tüm o acıların ne anlamı kalır ki?"

"Sanırım anne olmaktan biraz korkuyorum." dedi Aaliyah güçsüz bir sesle. Bir kadın olduğunda bu acıyı kaldırabilecek miydi? 

"Korkmalısınız zaten prensesim. Anne olmak kolay değildir. Hatta bazıları doğurduğu halde anne olamaz. Onların acısı daha büyüktür."

"Siz iyi bir anne olmalısınız." dedi Shawn hizmetçiye doğru.

"Benim çocuklarım öldü prensim. Onları ölü doğurdum. Kocam rahmimin zehirli olduğunu söyler. Belki de bu doğrudur."

Kraliçe Karen boğazını parçalamak istermiş gibi bir ses daha çıkardı.

"Sizin için üzgünüm." dedi Shawn.

"Ben de üzgünüm prensim."

"Geliyor! Başını gördüm Majesteleri. Biraz daha çabalayın!"

Aaliyah göğsüne dokundu. Kalbi heyecan ve korkudan çıldırmış gibi atıyordu. Aklına okuduğu tarih kitapları gelmişti o sırada. Kitaplardaki birçok kadın doğum esnasında hayatını kaybetmişti. Kan kaybından ya da çok daha başka sebeplerden. Ya annesi de ölürse? Ya çok fazla kanı akarsa? Aaliyah annesi olmadan yaşayamazdı. Bunu düşünmek bile gözlerini doldurdu ve içeriden gelen çığlıkların verdiği gerginlik ile ağlamaya başladı.

"Annem ölecek Shawn!"

"Aaliyah, saçmalama." Kız kardeşi için diz çöküp kollarını küçük bedenine doladığında Aaliyah kendini daha iyi hissetmişti ama hala korkuyordu.

fire and blood • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin