XXII| you're a wolf

2K 171 33
                                    

RHOSLYN

Aylar önce kuzeydeki evinden kaçtığında şu an yaşadıklarının olacağına imkan vermez, hatta aklının ucuna bile gelmezdi. Güney prensinin karşısına çıkarılacağı, burada olduğu haberinin kuzeye gideceği, kuzeyden gelen bir elçinin kafasının bizzat Zayn tarafından alınıp kuzeye geri yollanacağı, bir ejderhanın sırtına binip uçacağı, olması gereken en son kişiye aşık olup onunla sevişmesi ve her şeyin sonunda ise Kuzey Krallığı' nın karşısında olacağı... Geliyorlardı.

İki gün önce Zayn yanına gelip "Kuzey geliyor Rhoslyn. Çok yakında burada olacaklar." dediğinden bu yana öyle gergin ve huzursuzdu ki, odasından hiç çıkmıyor, kimseyi görmek istemiyordu. Şu an hissettiği tek şey ise büyük bir korkuydu. Kuzey kralının aksine babasının vereceği tepkiden ve Ashton Irwin' in kendisine yapacaklarından korkuyordu. Ya da Zayn' in ona yapacaklarından...

Hemen yanında olan Zayn' e baktı. Onu daha önce hiç böyle görmemişti. Suskundu. Yüzünde hiçbir duygunun ifadesi yoktu. Eliyle durmadan kılıcının kabzasını sıkıp bırakıyor, gözlerini gelen koca bir kafile ve ordudan ayırmıyordu. Kraliyet kafilesinin ardındaki yüzer kişilik gruplardan oluşmuş kuzey ordusu sonsuzluğa uzanır gibi, sonu görünmüyordu. Tıpkı onlar gibi Kral Yaser de her ihtimale karşı ordusunu hazırlamıştı. Ejderha Kalesi' nin içi ve dışı askerler ile doluydu.

Kraliyet kafilesi şehir surlarına yaklaştığında şehrin kapılarının açıldığını gördü. Balkon korkuluklarına tutunup ayakta kalmaya çalıştı.

Gelmişlerdi.

Ve çok kısa süre içinde Ejderha Kalesi' ne varacaklardı. Bunun düşüncesi onda kusma isteği yaratıyordu. Zaten gerginliğinden dolayı sabah acı verici bir şekilde bütün midesini boşaltmıştı. Daha kötü olacağını hissettiği için hemen Baş Üstat Walter White' ye giderek kendisine yardım etmesini istemişti.

Açılan şehir kapılarının içinden ilk önce kraliyet kafilesi girdi. Bu kafilenin içinde de kraliyet ailesi, lordlar ve leydiler vardı. Sadece bu kafile bile yüzlerce kişiden oluşuyordu... Onların ardından güney askerleri girdi ve kuzey ordusundan sadece yüzer kişilik iki grup şehre alındı. Bu iki yüz kuzeyli asker kuzeylilerin güvenliği içindi. Kalan ordu ise şehir surlarının dışında kalmak zorundaydı. Buna rağmen, Kral Yaser dışarıda kalan askerlerin de rahat edebilmesi için büyük hazırlıklar yapmıştı.

"Gitme vakti geldi." dedi Zayn buz gibi bir sesle. Ellerini balkon korkuluklarından çekti ve Rhoslyn' e döndü. Yüzünü görür görmez sıcak ellerinden birisini Rhoslyn' in yanağına yerleştirmişti.

"Korkma."

"Korkuyorum. Bu sefer sen de beni koruyamazsın. Hiç kimse koruyamaz."

Rhoslyn dolan gözlerini saklamak istercesine geri çekildi ve sırtını prense dönerek balkondan içeri girdi. Zayn' in dediği gibi, gitme vakti gelmişti.

Arkasından gelen Zayn ile birlikte onlarca merdiveni inip koridorlarda yürüdüler ve sonunda Ejderha Kalesi' nin büyük, görkemli giriş kapısından kale dışına çıktılar. Kral Yaser ve maiyeti en önde misafirlerini bekliyordu. Onun dışında ise neredeyse kaledeki tüm asil soylular buradaydı. Tomlinson, Styles, Payne, Horan, Hemmings, Brannan gibi büyük hanedan lordları ve leydilerinin yanında Gomez, Lovato, Cyrus gibi daha küçük güney hanedanları da vardı.

Zayn, ait olduğu yere, babası ve krallığın önemli adamlarının yanına gidecekken "Benimle gel." demişti Rhoslyn' e. Dediğini yaptı. Onlarca leydi ve lordun önüne geçip, en öne, ailesini ve kralını karşılayacağı yere geldi. Elleri ile ayakları titriyor, başı dönüyordu. Yanında Zayn olduğu için daha iyi hissediyordu ama eğer o olmasaydı hemen burada bayılabilirdi.

fire and blood • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin