XVI| we always alive

2.4K 197 31
                                    

Bölüme başlamadan önce bir şeyi açıklamam lazım. Kitaptaki olayların paralel olarak yaşanmadığını bilmeniz gerekiyor. Doğrusu Zayn ve Rhoslyn için paralel gidiyor ama demek istediğim, örneğin güney mart ayını yaşarken kuzey ise mayıs ayını yaşıyor hsuwbxiqhq öyle bir şey işte anlatabildim umarım. Her karakter için farklı bir zaman dilimi var.
_______

RHOSLYN

Durmadan belli bir ritim içinde çalan çanlar ve bulunduğu mekanda dolanan bir çift ayak sesleri Rhoslyn' in gözlerini aralamasına neden oldu. Buraya geldiği ilk günden beri kendisine her konuda yardım eden hizmetçi kız Darra odasındaki dağınıklıkları topluyordu. Genç kızın kızarmış gözleri, durmadan içini çekişi onun az önce ağladığının bir göstergesiydi.

Rhoslyn hafifçe doğrulduğunda belinde şiddetli olmayan bir sızı hissetti. Başını eğip eliyle sızlayan yere dokunduğunda bölgenin sargılar ile bağlandığını gördü. Bu da neydi? Ne olmuştu ona?

Ve beyninde çakan bir şimşek her şeyi bir anda gözlerinin önüne getirdi. Prenses Safaa kendi düğününde, en mutlu gününde, öldürülmüştü. Ondan çıkan ve hiç durmayan bir nehir gibi akan kanını unutamıyordu. Ve o mesajı: Ejderhaları yok edeceğiz.

"Leydim?" dedi Darra uyandığını fark edince. "Ağlamayın leydim."

Ağladığının farkında değil, gözyaşları bağımsız bir şekilde yanaklarında süzülüyordu. Üzerindeki yorganı itip ayağa kalkmaya çalıştığında "Dikkat edin." dedi Darra. Rhoslyn önemsemedi. Yarası acımıyordu. Ya da fiziksel olarak yaşadığı hiçbir acıyı hissetmiyordu.

"Ne kadar zamandır baygınım?" Giysi sandığına ilerledi ve içinden eline gelen ilk elbisesini aldı.

"Kısa zamandır baygınsınız leydim."

Darra üzerini giyinmesine yardım etmeye koyulurken "Neler olduğunu biliyor musun?" diye sordu.

"Prenses Waliyha öyle üzgün ve şoktaydı ki zavallı bebeğini doğurdu. Çok küçük olduğunu söylediler. Sadece birkaç kalp atımı kadar yaşayabilmiş." Darra' nın da kendisi gibi gözyaşı döktüğünü duydu. "Ah güzel prenses... Burada olduğum günden beri her zaman onu sevmiştim. Ejderhaların en samimisi ondan başkası değildi leydim. Tanrı neden tüm bunların olmasına göz yumdu? Neden vahşi bir hayvan gibi boğazı kesilirken sadece izledi?"


Çünkü sizin tanrınız gerçek değil. Hiçbir zaman olmadı.

"Sör Harry' nin çıldırdığını söylüyorlar. Kendisini bir odaya kilitlemiş ve hala içeride bir şeylerin kırıldığı duyuluyormuş."

"Zayn nerede?" dedi sonunda hazır olduğunda. Bir an önce onunla konuşmak istiyordu. Sör Harry bile bu haldeyse prensin ne yapacağını kestirmek mümkün değildi.

"Prens Zayn hakkında bir bilgim yok leydim, çok üzgünüm."

Rhoslyn daha fazla konuşmadan çıktı odasından. Kale duvarları, bu akşam tıpkı kuzeydeki kendi kalesinin duvarlarına benziyordu. Soğuk ve cansız, hayat belirtisi yok. Oysa Ejderha Kalesi her zaman sıcak görünürdü... Her yerde acele adımlarla gezen muhafızlar çok fazlaydı. Savaş çıkmış gibi bir hava vardı tünellerde. Yoksa bir savaş mı çıkmıştı? Kanlı düğünün gerçekleştiği bahçeye çıkmak için kullandığı kapının başında Sör Louis ve Liam' ı gördüğünde durdu. Durduruldu da denilebilir.

fire and blood • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin