fire and blood • malik

XL| green eyes

HARRY

Eski kral eli Mark Tomlinson' un hücreye atılması üzerine Harry elinden geldiğince Louis' in peşinde dolaşıyordu. Louis' in babası için bir aptallık yapmasından korkuyordu çünkü. Louis' e çocukluğundan bugüne dek verdiği değer için onun başına bir bela almasını istemiyordu ve bunun için de ne gerekiyorsa yapabilirdi.

Louis, babasının hücreye atılmasının ertesi günü hücrelerin bulunduğu kuleye gitmişti. Harry ise hemen arkasında sessiz adımlarla yürümüş ve sonra kalın sütunlardan birisinin ardında saklanarak konuşmaları dinlemeye koyulmuştu.

"Seni öldürecekler." dedi Louis. Sesi öfke ve üzüntü ile boğuluyordu.

"Ölmek umrumda değil. Sadakatimin yanında birkaç yıl yaşamak nedir ki?"

"Öyleyse senin ardından ben de öleceğim. Aslanın karşısında diz çökmem."

Aptal! Sen aptalın tekisin Louis!

"Diz çökeceksin." dedi Lord Tomlinson net bir sesle. Bu, Louis' i olduğu gibi Harry' i de şaşırttı. Adam kafayı yemiş olmalıydı galiba.

"Baba, ne söylediğinin farkında mısın?"

"Bana söylediklerini hatırla oğlum. Kralın güvenle kaçtığından bahsettin."

Zayn' in kaçtığını Harry ile önemli birkaç kişi daha biliyordu elbette ve çok gizli bir şekilde o aranıyordu. İnsanların onun ve ejderhasının öldüğüne inanması birçok açıdan iyi olurdu. Ejderhasının ölüp ölmediği belli değildi fakat -ölen ejderhalardan hiçbirisi Anghrist değildi- Harry tüm kalbiyle onun ölmesini diliyordu. Gelecekte öfkeyle dolu bir ejderhayla uğraşmak aslanlar için büyük bir felaket olurdu.

"Evet, kaçtı."

"Onu ikimiz de tanıyoruz. İkimiz de onun içindeki ateşi biliyoruz. Onun döneceğine inanıyorum. O geldiğinde Tomlinson Hanesi hazır olmalı. Bu da şimdi diz çökmeni gerektirir."

"Bir yeminbozan mı olacağım?"

"Yemin, yürekten edilirse gerçek bir yemin olur. Tanrı seni affedecektir oğlum. Onlara sadece şimdilik istediklerini ver."

"Ama seni öldürecekler."

"O geri döndüğünde onun için bunu yaptığımızı anlatırsın."

"Geri dönemeyecek." dedi Louis umutsuz bir sesle. "Yanında kimsesi yok. Ne ejderhası ne de bir ordu satın almaya yetecek parası... Yakında onu bulacaklar baba. Bulduklarında öldürecekler."

"Geri dönecek." Yaşlı adam fazla inatçıydı ve ejderha kralına bu kadar fazla bağlı olması Harry' i öfkelendirmişti.

Bazı yeminlerin süresi vardır. Ejderhalara yemin edenler ejderhalar düştükten sonra neden hala onlara olan yeminlerini sürdürüyorlardı ki? Şimdi tahtta oturan Styleslardı. Onlara tekrar bir yemin ederek hayatlarına lord unvanıyla devam edebilirlerdi. Ama Mark Tomlinson ve onun gibi adamlar şu sadakat olayını fazla abartıyordu.

"Dedilerimi unutma." dedi lord. "Diz çök. Sadece diz çök ve hanemize iyi bir lord ol."

Daha fazla bu saçmalıkları dinlemek istemediğinde yine o sessiz adımları ile birlikte hücrelerden çıktı. Bahçede biraz dolaşıp temiz hava ile birlikte dolaşarak kendi odasının olduğu kuleye gitmek istedi. Denizi sergileyen taş korkulukların yanında yürürken diğer bir yakın arkadaşı olan Liam Payne' yi gördü ve kararlı adımlarla ona doğru yürüdü. Liam ile olanlardan sonra hiç konuşmamıştı fakat onun kızgın olduğunu -üstelik Tarlo Payne de öldürülmüştü- biliyordu.