fire and blood • malik

LII| taste of ashes in your mouth

HARRY

Korkunç gerçek hızla yayılmaya devam ediyorken Harry ise daha önce hiç yaşamadığı bu utancın altından kalkmaya çalışıyordu.

Celine Brannan ile evleneli çok fazla vakit geçmişti. Ve kızı her gece becermesine rağmen hala bir bebek taşımıyor oluşu insanların konuşmaya başlamasına neden olmuştu. Yaşadığı bu baskı öyle büyüktü ki... Bu baskıyı en fazla ona veren de kral babasıydı zaten. Bir gün tahta Harry geçecekti ve tahta olan hakimiyetin Harry' nin çocukları ile güçlenmesi gerekiyordu.

Celine denen fahişede bir sorun olduğunu düşünmüştü ilk zamanlar. Ya da sadece kendisini kandırmıştı. Çok sık zamanlarda yanına uğradığı Sheela adındaki kadını haftalardır sadece Harry beceriyordu fakat dün yanına gittiğinde kadının bacaklarının arasında ay kanını görmüştü. Sorun neydi? Harry' nin neden bebeği olmuyordu?

Celina' ya doğru kendisini bir kez daha ittirdikten sonra yatağı terk ederek odadaki iki büyük balkondan bahçeye bakana çıktı. Hava soğuk, Ejderha Kalesi' nin bahçesinin üzeri ince bir kar tabakası ile kaplıydı. Son otuz yılın en soğuk kışı ve şimdi kar yağıyor. Tanrı bile ejderhaların sonsuza kadar gittiğini kabullenmiş.

Temiz havayı içine çekerken kalbini sarmış olan bu huzursuzluğun sebebini anlayamadı. İçtiği şaraptan ya da yediği yemeklerden tat alamaz hale gelmişti. Hiçbir şeye karşı isteği kalmamış, öylesine yaşıyor ve bir bebeği olmuyordu. Bir adamın bundan daha utanç duyacağı bir şey olamaz.

Ejderhalar düşmeden önce kaleye gelen mektuptan haberi vardı. Ashton Irwin, buradan ayrıldıktan sonra kuzeyli sürtüğün Zayn' in piçini taşıdığını ve bebeği doğmadan öldürdüklerini yazmıştı. Zayn kızın içine bir bebek bırakabilmeyi başarabilmişken Harry bunu neden yapamamıştı? Belki de kuzeyli bir kadına ihtiyacım vardır. Rhoslyn gibi bir kadına.

Korkuluğun üzerindeki eline düşen bir kar tanesine baktı. Küle benzettiği bu kar tanesi panikle onu birkaç adım geriye gitmesine neden olurken gözlerini gökyüzüne kaldırdı. Kar, kül gibi yağıyor. Kül gibi. Ve işte o an kahinin ona söyledikleri yankılandı aklında.

Geldiğini hissedeceksin, ağzında küllerin tadı varken.

Hayır.

Bunların hepsi kelime oyunu ve birer saçmalıktı. Hepsi saçmalık! Bunu kanıtlayacaktı. Şimdi zindana gidecek ve ejderhaların ne halde olduğunun temsili olan Jacey Malik' in gözlerinin içine bakacaktı. 

İçeri girdi hızlıca. Omuzlarının üzerine kürklü pelerinini geçirip odasından çıktığında peşine takılan muhafızı ile birlikte hücrelerin olduğu kuleye doğru yürüdü.

Jacey Malik' e ihanet eden öz oğlu Jawaad Malik, Redland' de Styleslar adına hükmünü sürdürüyordu. Bir hafta önce aslanlara bir hediye bile yollamıştı. Redland' de yaşayan ejderhaların kesilmiş kafaları bir gemi ile şehre yanaşmış ve Jawaad Malik bu hareketi ile aslanların dostu olduğunu tamamen kanıtlamıştı. Öyle ki, babası mutlulukla bir emir vermişti. Kesilen ejderha kafaları şehrin önemli noktalarına yerleştirilmiş ve bir hatırlatıcı olarak hala halka sergilenmeye devam ediyordu. İnsanlar onların tarihe karıştığına böylelikle emin olacaktı.