LIV| uri

1.5K 152 183
                                    

SHAWN

Bir kurdun ulamasını duyduğunda gözlerini araladı. Son birkaç gündür duyduğu bu uluma sesleri artmıştı ve bu ses ona huzur veriyordu. Her gece uyumadan önce dinlediği bir ninni haline gelmişti adeta. Fakat yakında bu ninniler son bulacaktı.

İki ya da üç güne kadar Dar Liman' a varacaktı Shawn. Ardından oradaki bir gemiye binecek ve Diega' nın istediği gibi en doğuya gidecekti. En doğunun neresi olduğunu bilmiyor fakat bir şeye ulaştığında onun en doğu olduğunu hissedeceğini düşünüyordu.

Masasına yaklaşan han sahibi kadını gördü. Elinde bir sürahi ile birlikte yanına vardığında "Biraz daha bira ister misin?" diye sormuştu sıcak bir sesle. Elindeki but parçasını bırakıp boş bardağını kadına doğru uzattığında kadın bardağının tamamını doldurdu ve karşısına oturdu. Shawn bunu umursamamıştı.

"Yemekleri beğendin mi?"

"Evet, teşekkürler."

Yaşlı kadının buruşuk yüzünden sıcak bir tebessüm geçti. "Kimsin sen genç adam?"

"Birisi değilim." Birasından büyük yudumlar alıp ağzının kuruluğunu engelledikten sonra etini kemirmeye devam etti.

"Kasabadan mı geçiyordun?"

"Evet, gezgin sayılırım."

Ve karnını doyurup sıcak bir yatakta yatabilmek için tek geceliğine bu küçük handa kalmak istemişti.

"Gezgin misin?" diye sormuştu diğer masadan kalkıp buraya gelen bir adam. Konuşmayı duymuş olmalı. "Diğer kasabaların durumu nedir evlat? Görmüş olmalısın."

Her şeyi görüyordu. Her suçu, her ihaneti, her acıyı. Elinden geldiğince bu pislikleri temizlemeye çalışıyordu geceleri. Siyah kurt postunu başına geçirip gaspçı askerleri öldürürken biraz olsun huzur bulduğunu hissedebiliyordu. Çünkü ailesinin uğruna elinden başka hiçbir şey gelmezdi.

"Gördüm. İnsanlar iyi değil." Hem de hiç değildi. Kış şartlarının altında çoğu insan aç ve ölüyordu.

"Tanrı bizi kurtarsın." dedi yaşlı kadın.

"Tanrı olsaydı bizi çoktan kurtarırdı." Ağzından öylesine çıkan bu cümlenin üzerine gözler ona döndüğünde hala sözlerinin arkasındaydı.

"Tanrının olmadığını mı iddia ediyorsun?"

"Varsa bile halimizden eğlendiği ortada."

"Tanrı esas senin ruhunu kurtarsın çocuk." diyen adam öfkeyle ayağa kalkmıştı. "Defol buradan! Senin gibi dinsizler yüzünden Irwinler kanımızı akıtıyor."

Gülebilseydi bu saçmalığa koca bir kahkaha atardı. Bunun yerine etini yemeyi kesip yağlı ellerini önündeki bez parçası ile temizledi.

"Burası bana ait bir yer Dandy. Kimseyi kovamazsın."

Yaşlı kadının bu sözleri Dandy denen adamın umrunda gibi görünmüyordu. "Dinsizlerin buraya uğursuzluk mu getirmesini istiyorsun Margaret?!" Tekrar Shawn' a döndü. "Dışarı çık piç. Cehenneme kadar yolun var!"

fire and blood • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin