Valerie

248 43 1
                                    

Eve geri döndüğünde Ursula'nın kapıda onu beklediğini gördü. Tek istediği odasına gidip uyumaktı ama Ursula'yı görmezden gelmek gibi bir şansı yoktu.

"Nereye gideceğini ya da ne zaman döneceğini söyledi mi?"

Başını iki yana salladı. "Sormadım."

Ursula'nın yüzünde tatminkâr bir ifade belirdi. "Demek ki cevabını bildiğin soruları sormayı bırakmışsın."

Başını kaldırıp kadının o bembeyaz gözlerine baktı. "Ama sen hala ikimizin de farkında olduğu durumları belirtmeyi bırakamamışsın."

Onun yanından yürüyüp evin kapısını açarken Ursula arkasından seslendi. "Şimdi ne yapacaksın? O gittiğine göre eski hayatına dönebilirsin."

Valerie gerçekten konuşacak güçte hissetmiyordu ama yine de Ursula'ya döndü. "Eski hayatımda kandırılmış aptal bir kızdım. O hayatıma dönmek istemiyorum. Artık..." Derin bir nefes aldı. "Beklemek istemiyorum."

Ursula başını salladı. "İyi geceler, Valerie."

Valerie ona arkasını dönüp büyük eve girerken hissettiği bütün yorgunluğa rağmen omuzları dikti.

-

Markus'un gittiği gece sesleri bir kez daha duydu. Bu sefer bilinci tamamen açıktı. Ama biri onu yatağına bastırıyormuş gibi yerinden kalkamıyordu. Nefes almaya, bağırmaya çalıştı ama kimse sesini duymadı. Bedenini hareket ettirmeye çalıştı fakat hareket edemedi. Ses onu duymasını istercesine git gide yükseliyor, etrafını sarıyordu.

Ağlamak istedi.

Sonra biri onu tutup kaldırdı.

"Valerie."

Karşısında bembeyaz gözler görünce çığlık atacak oldu ama Ursula eliyle onu susturdu. "Şşş! Herkesi ayağa mı kaldırmak istiyorsun?"

Valerie o an hiçbir şey yapmak istemiyordu. Başın iki yana sallarken ağlamaya başladı. Bu sesleri neden duyduğunu bilmiyordu. Sadece iki gün olmuştu ama bu sesler onu o kadar yıpratmıştı ki sanki yıllardır bu sesleri duyuyordu. Tutunacak bir şey bulamayınca Ursula'nın koluna tutundu.

"Bu ne zaman geçecek?" diye sordu çaresizce. Gözyaşları Ursula'nın geceliğini ıslatıyordu.

Ursula onu kollarının arasına sarıp sırtını sıvazladı. "Ne söylediğinin farkında mısın Valerie? Ne yaptığının?"

Başını kaldırıp Ursula'nın yüzüne baktı. "Ne demek istiyorsun?"

Ursula'nın yüzünde ona acıyan bir ifade vardı. "Ah Valerie... kaderin beni her geçen gün daha çok korkutuyor." Onu dizine yatırıp yorganını üstüne çekti. Bir eliyle saçlarını okşarken Valerie gözlerini boş duvara dikti.

"Hiçbir zaman geçmeyebilir," diye fısıldadı Ursula. "Ama alışacaksın."

Neye alışacağım, diye sormak istedi ama Ursula cevabını bildiği soruları sormasını istemiyordu. Bunun ne anlama geldiğini henüz bilmese de bu seslerin onu yakın zamanda bırakmayacağını biliyordu.

Bu yüzden ne zaman korksa yaptığı şeyi yaptı. Şarkı söyledi.

Sen, biriciğim, sen bir büyü kadar güzelsin.

Son Bekçi I Büyü Bekçileri - 1Where stories live. Discover now