Dominik

371 64 9
                                    

Dominik'in elleri hala titriyordu ama dikkatini vermeyi başardı. "Bilmiyorum. Mirza gelmeden önce buradaydı. Bir anda ortadan kayboldu. Obaron?"

Esme sıkıntıyla başını salladı. "Mirza'nın aklına girmek için babamı kullanıyor. Mirza bunu bana ya da babama söylemedi ama Obaron babamı Meklismus'a neden olmakla suçlamış."

Dominik gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.

"Kar aşkına. Altı yıldır ülkeyi ayakta tutan kişi baban."

"Kendisi güç için çabalayan biri olduğu için başkalarını da öyle görüyor. Neyse, konumuz bu değil. Valerie'yi bulmamız lazım."

"Buralarda bir yerdedir. Bir şey mi oldu?"

Esme yüzünü buruştururken göz ucuyla etrafa bakındı. Sözlerinin duyulmasından endişeleniyor gibiydi. "Mirza kendinde değil."

Herkes bunun farkında değil miydi? "Ben de hareketlerinin farkındayım. Ama bu-"

Esme başını iki yana salladı. "Sana söylemem gereken bir-"

Büyülü sözler sözsüz bir şarkıydı. Dört farklı enstrüman birbirine eşlik ederek çalınırdı. Ses bir anda kesilince dans edenler neye uğradığını şaşırdı.

Dominik sesin neden kaybolduğunu anlamak için içeriye doğru gidince Mirza'yı karşısında Valerie'yle buldu. Valerie üzerinde aynı sarı kıyafet, iyice bozulmuş topuzuyla duruyordu. Boyu Mirza'yla hemen hemen aynıydı ama Mirza tacı ve platformlu ayakkabılarıyla ondan daha uzun duruyordu.

Yine de Valerie Vaner başını dik tutup gözlerini ondan kaçırmadı. Ama Mirza'ya göre muhtemelen Valerie Katar'a kafa tutan saygısız bir çocuktu.

Her ne kadar Valerie ondan büyük olsa da.

Mirza'nın sesini zihninde duydu. Kimse Katar'a kafa tutamaz.

"Halkım!" diye seslendi Mirza. Her zaman tok bir sesi olmuştu. "Size bugün söylemek istediğim başka şeyler de var."

Dominik hızlı adımlarla Valerie'nin yanına gidince Esme de onu takip etti. Dönüp Esme'nin yüzüne bakınca onun söylemek istediklerinin şimdi duyacaklarıyla alakalı olduğunu anladı.

Mirza ne diyecekti? Şimdiye kadar söylediği sözleri düşündü ama ne söyleyeceğini kestiremedi.

Önünü görememekten nefret ediyordu.

"Altı yılda yaralarımızı sararken bir zamanlar bizden olan kişileri görmezden geldik."

Mirza asla bekçileri affetmezdi. Şimdi herkesin içinde bekçileri affettiğini mi söyleyecekti?

"Size Matana'dan gelen misafirimiz Valerie Vaner'i takdim edeyim." Matana kelimesi insanların üzerine bir dağ gibi düştü. "Kendisi şu anki Bekçiler Birliği'nin elçisi olur."

Bir anda sessizlik fısıldaşmalara, fısıldaşmalar da dedikodulara dönüştü. Artık insanlar bir zamanlar Dominik'e edilen sözleri Valerie'ye söylüyordu. Ketsi. Lanetli. Büyüsüz bekçi. Bir hiç. Hain. Valerie'nin yüzündeki dehşeti gördü. Buraya ilk geldiğinde insanların ona karşı cephe almasına hazır gözükse de yüzlerce insanın ona bakıp yüzüne kötü laflar etmesine alışkın değildi. Başını eğmek zorunda olmanın ne demek olduğunu bilmiyordu.

Gözlerinde çaresizlik vardı. Korkarak başını eğecek oldu ama hayır, Dominik buna izin vermeyecekti. O başını eğecek bir şey yapmamıştı. Herkese, hatta kendine bile karşı koyup ona doğru yürüdü.

Valerie'nin elini yakalayıp sıkıca tuttu. Valerie'nin gözlerinde minnet vardı.

Ama onu memnun bakışlarla izleyen tek kişi o değildi. Dominik bu yaptığıyla Valerie'ye destek olduğunu, doğru olan şeyi yaptığını düşünmüştü. Ta ki Mirza'nın yüzündeki gülümsemeyi görene dek.

Yüzük takman ne güzel.

Dominik başını çevirip Esme'ye baktığında Esme dudaklarını oynatarak ondan özür diledi.

"Marmares'in son bekçisi Dominik Dormen'i zaten çok iyi tanıyorsunuzdur." Yanında duran Valerie'nin hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Artık Valerie de aramıza katıldığına göre, Dominik bu şehirdeki son bekçi değil. Geçen altı yılda diğer bekçilerimize Dominik'e davrandığımız gibi davranmamış olabiliriz. Ama bunu düzeltmek için çok geç değil."

Dominik ne yapacağını bilmiyordu. Adım adım onların tuzağına düşmüştü. Az önce Valerie'nin yüzünde gördüğü çaresizliği bütün bedeninde hissetti. Attıkları yemlerin hepsini yutmuştu.

Valerie'nin elini bırakmayı düşündü ama artık bunun bir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordu.

"Son altı yılda birçok şey değişmiş olabilir. Ama bazı şeyler, ne kadar zaman geçerse geçsin değişmez." Dönüp Valerie ve Mirza'nın ellerine baktı. "Evlilik, iki ayrı kutbu bir araya getirmek için her zaman iyi bir yol olmuştur."

Mirza kocaman bir gülümsemeyle onların birbirine kenetlenmiş ellerini tuttuğunda Valerie dehşet içinde Dominik'e baktı. Dominik'in ona söyleyebileceği hiçbir şey yoktu.

"Dominik Dormen ve Valerie Vaner. Ben, Karpem ülkesinin Katar'ı olarak, nişanınızı en içten dileklerimle kutluyorum!"

Son Bekçi I Büyü Bekçileri - 1Where stories live. Discover now