Valerie

391 68 1
                                    

Valerie ellerini pelerininin cebine sokup etrafına bakınırken aklına Mira'nın sözleri geldi. İtiraf etmeliydi, geçen onca yıldan sonra özgürce bu sokaklarda yürüyebilmek çok güzeldi. Belki Mirza'nın onu yakın zamanda çağırmaması iyi olmuştu. Vaktini şehri dolaşarak geçirebilirdi.

Kendi kendine gülümserken cebinde bir şey... bir el hissetti. Başını kaldırıp elin sahibine bakınca buz gibi gözlerle karşılaştı. "Ne yaptığını san-"

Uzun boylu genç ona doğru yaklaşıp kulağına fısıldayınca Valerie kaskatı kesildi. "Ki Emer seninle önemli bir konuyu görüşmek istiyor. Yarın güneş doğarken büyülü bahçelere gel."

"Ne?" Bir an her şey birbirine karıştı. Emer niye onunla görüşmek istiyordu? "Neden?" Duraksadı. "Doğru söylediğini nereden bileceğim?

Genç eldivenli eliyle cebinin olduğu yere bastırdı. "Cebine bıraktığım şeye bak."

Valerie cevap vermek için ağzını açtı ama genç saniyeler içinde gözden kayboldu. Kalbi güm güm atarken elini cebine götürdü. Soğuk metali çıkarıp bakarken aynı hızla cebine attı. Bu adam neden benimle görüşmek istiyor?

Bir an ne yapacağını bilemedi. Her şey allak bullak olmuştu. Cebinde şehirdeki en zengin adamın rozetini taşırken bu kadar insanın arasında duramazdı. Başını iki yana salladı.

Ama Dominik ona beklemesini söylemişti.

Beklemekte iyi olduğumu kim söyledi ki? Başlığını indirip paldır küldür hana girdi. 

Son Bekçi I Büyü Bekçileri - 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin