Son Bekçi I Büyü Bekçileri - 1

Valerie

Başka bir zamanda olsaydı dans etmeyi isterdi. Belki şarkı bile söylerdi. Ama Emer'den ağaçların arasında yaptıkları konuşmadan bu yana hiç haber almamıştı. Etraflarında bu kadar insan varken böyle bir işe kalkışmaları tehlikeliydi ama Emer'in aklından ne geçtiğini bilemiyordu. Kitabı bugün almayacaksa bile ne zaman alacağını bugün öğrenecekti.

Bu yüzden Dominik ona katarların portrelerini gösterirken sessizce bekledi. Kitapları almak için kütüphaneye gitmesinin gerekeceğini düşünmüştü. Ama Emer'in yardımcısı Aks'ı elinde içeceği, Katar'ların portrelerini incelerken buldu.

Üzerinde siyah, kaliteli bir takım vardı. Emer'in rozetine benzer bir rozet takmıştı. Böylece de Enez ailesine hizmet ettiğini gösteriyordu. Valerie kabul etmeliydi, bu kıyafetler arasında hiç de sıradan birine benzemiyordu.

Uzun zamandır Markus hakkında düşünmemişti. Ama onun tablosunu burada görmek... ona dair unuttuğu bütün anıları geri getirmişti. Belki de korktuğu için böyle hissediyordu. Yüzlerce insanın olduğu bir gecede saraydan yasaklı bir kitap çalacaktı. Yakalanırsa Mirza onu gördüğü yerde öldürürdü.

Aks'ın gümüş rengi gözleri onu buldu.

Dominik'i yalnız bırakma fikri hoşuna gitmese de Aks'ın yüzündeki ifade gitme vaktinin geldiğini söylüyordu. Dominik o sırada Mirza'nın sözlerini dinlemeye o kadar dalmıştı ki Valerie eteğini toplayıp kalabalığın arasına karışırken ruhu bile duymadı. Aks onu şeytani bir gülümsemeyle karşıladı.

"Yavaş ol, li Valerie." dedi elindeki içkiyi uzatırken. "Gören de bir yere acelen olduğunu sanacak."

"Bana öyle seslenme." Valerie eline aldığı içkiyi yeniden masaya koydu. "Bugün mü?"

Aks masadaki içkiden bir yudum alırken başını salladı. "Mirza konuşmasını bitirince merdivenlerin arkasına git. Orada sarışın, aşağı yukarı senin boylarında bir hizmetçiyle karşılaşacaksın. Elinde kahverengi bir bohça tutuyor olacak. Kitabı aldıktan sonra ona banyonun yerini sor. Kitabı bir yere saklayıp saraydan çıkarken almanı önerebilirdim. Ama bu konuda sana güvenmek zor."

Valerie ona yumruk atmamak için kendini zor tuttu. "Peki kitabı nasıl sarayın dışına çıkarmamı öneriyorsun?"

"Kitabın yanında lastikler var," diye açıkladı Aks. Valerie'nin biraz önünde durmuş Mirza'ya bakıyordu. Kimse onun Valerie'yle sohbet ettiğini düşünmezdi.

Sonra göz ucuyla Valerie'nin vücuduna, giydiği sarı elbiseye baktı. Gözleri elbisesinin altını görüyormuş gibiydi. Valerie ona doğrudan bakamadığı için tepki veremese de sinirden elleri titriyordu.

"Kitabı elbisenin altına saklayabilirsin."

"Şaka yapıyorsun."

Aks bıyık altından güldü. "Yardıma ihtiyacın olursa beni çağırmaktan çekinme."

Valerie ona bakmamaya çalışırken Mirza'nın konuşmasını selamlayan kalabalığın arasına karıştı. Dediği gibi merdivenlerin arkasında, elinde kahverengi bir bohça tutan, sarışın bir hizmetçi bekliyordu. Kız aşağı yukarı onun yaşlarında olmalıydı.

"Ki Valerie?" Kız ona doğru yaklaşıp kahverengi bohçayı uzattı. "Elbisenizle ilgili bir sıkıntı çıkmış diye duydum. Buyurun."

Valerie bohçayı eline alırken kaşlarını çattı. Bahanesinin kıyafeti olacağını düşünmemişti.

"Ki tekür. Bu arada... üzerimi nerede değiştirebilirim?"

Kız onu banyo yerine koltuk ve ayna dışında hiçbir eşyanın olmadığı bir odaya götürdü. "Yardım etmemi ister misiniz?"

"Yok, kendim hallederim."

Valerie kız kapıyı kapatıp gidince bohçayı açtı. Bohçanın içinde beyaz, oldukça kalın bir çorap vardı. Valerie kendi ince çorabını çıkarıp kitabı eline aldı. Kara Kar. Kitabı sol bacağının üstüne koyup bohçanın içindeki lastikleri üzerinden bağladı. Lastiklerin sıkılığından emin olduktan sonra çorabı üzerinden geçirip ayakkabılarını giydi.

Şimdi tek yapması gereken hiçbir şey olmamış gibi içeri dönmek ve hırsız gibi gözükmemekti.