Valerie

381 55 9
                                    

Matana'ya yerleşmeleri Meklismus'tan tam bir yıl sonra oldu.

Ülkenin her yerine dağılmış bekçileri toplamak için gelen askerlerin onları bulması uzun sürmüştü. Şehirdeki herkes büyünün kaybolmasından dolayı bekçileri suçluyordu. Hele de Kalem'de kalmak yerine şehir dışında yaşayan bekçileri. Büyü gücü olmayan bekçiler yıllarca büyücü olan bekçilerin gölgesinde yaşamıştı. Artık onlar olmadığına göre istedikleri güce erişebileceklerdi. Bunu onlardan başka kim yapmış olabilirdi ki? Yapmamış bile olsalar, bekçilerin görevi büyüyü korumaktı. Biri suçlanacaksa sıranın başını bekçilerin çekmesi hiç de şaşırtıcı değildi.

Bunlar yetmiyormuş gibi ülkedeki bu sıkıntılı durumu fırsat bilip Katar'ı devirmek için bekçilerle anlaşma yapan birçok kişi vardı. Bu da bekçileri daha da kötü bir duruma sokuyordu. Bu fırsatçılar arasında iyi birileri de vardı.

Yeni Marmares'in en güçlü ailesi Enez'lerdi ve onlar sarayın tarafındaydı.

Ailelerinde neredeyse hiç büyücü yoktu ama Katar ailesiyle olan dostlukları yıllar öncesine dayanıyordu. Hatta ailenin büyük kızı Esme Enez Markus'un eski nişanlısıydı. Tahtın bilinen tek varisi Mirza Marmares, henüz on yaşına girmiş bir çocuktu. Kimse onun yaşındaki bir kızın ülkeyi yönetebileceğini düşünmüyordu. Onun en büyük destekçisi Emer Enez oldu.

Emer Enez Mirza'nın yanlış bir karar vermemesi için elinden geleni yapmıştı. Ama bekçileri Matana'ya sürmesini engelleyememişti. Tam anlamıyla engellemesi de mümkün değildi. Gerçekten de bekçiler arasında Katar'a karşı ayaklanmayı düşünenler vardı. Böylece Meklismus'un yaşandığı senenin sonlarına doğru bekçiler Matana'ya doğru yola çıktı.

Böylece Matana adında, kimsenin bilmediği bir köye yerleştiler. Matana'nın yerli halkı onlara karşı oldukça yardımseverdi. Birçoğu gelenlerle evlerini paylaştı, neredeyse hepsi yeni evlerin yapımında onlara yardım etti. Artık bekçilerin hayatı buydu. Bu köyden ayrılamazlardı; ayrılırlarsa da görüldükleri yerde idam edileceklerdi.

Kısa süre sonra Valerie'nin babası bekçileri bir araya getirip Bekçiler Birliği'ni tekrardan kurdu. O gün Valerie'nin babası BaşBekçi seçildi. Öfkeli bekçileri hizaya getiren o oldu.

Onları durdurmadım, demişti babası. Şimdilik güçlenmemiz gerektiğine inandırdım. Onları sonsuza kadar bekletemem.

Günlerini herkes gibi gereken işlere koşturarak ya da Marah'ı girip saklandığı delikten çıkarmakla geçiriyordu. Marah Matana'daki ilk günlerinde neredeyse hiç kimseyle konuşmuyordu. O dönemde birçok kişi yaşananlardan etkilenip kendini dış dünyaya kapatmıştı ama kimse bunu onun kadar yapmamıştı. Ya da Valerie sadece onu gördüğü için böyle hissediyordu.

"Matana'nın içinde de kendini hapsetmek zorunda değilsin." demişti Valerie. Marah şehrin arka tarafındaki yüksek dağları seyrediyordu. Sırtını bir taşa dayamış, kollarını iki yanında serbest bırakmıştı. Uzaktan biri görse yerde baygın bir adamın olduğunu düşünürdü.

Marah'ın gözleri onu bulmuş, ifadesizce bakmıştı. "Benimle ilgilenmene gerek yok."

"Her yardımsever insana böyle kaba mı davranırsın?"

Marah kaşlarını çatmıştı. "Ben... kaba değilimdir."

Valerie elmasından ısırık alırken onu kenara ittirip yanına oturmuştu. "Ben de öyle düşünmüştüm. Babamla beraber bekçilerin toplanabileceği bir ev yapmaya karar verdik. Köyün eski reisi ölünce ailesi evi bize verdi. Onun evinin üstüne bir kat çıkıp evi bir tür... Bir tür büyük eve çevireceğiz işte. Hem anne babasını kaybetmiş çocuklar a orada kalabilir! Büyük olacağı için yardıma ihtiyacımız olacak. Bana yardım etmek ister misin, Marah?"

Son Bekçi I Büyü Bekçileri - 1Where stories live. Discover now